* Fotoğraf: Wikimedia.
Kısa bir hatırlatma yapalım.
Ta 18 Mart 2021'de, şu anda Brezilya Donanması'ndan ıskartaya çıkarılmış São Paulo (A-12) adlı, eskiden Fransız Donanması'nın şanlı addetiği ve 2000'de Brezilya Donanması'na sattığı Foch orijinal isimli askeri geminin, Aliağa'daki Sök Denizcilik ve Ticaret Limited adlı gemi geri dönüşüm tersanesi tarafından geri dönüşüm için satın alındığını öğrendik.
Gemide asbestin yanı sıra, zehirli gazlar, dioksinler ve furanlar ile çeşitli ağır metaller (civa, kurşun, kadmiyum, arsenik, krom, nikel, mangan, çinko, demir vs.) organik kalay bileşikleri, balast suyu, organotin, poliaromatik hidrokarbonlar (PAHs), poliklorlu bifeniller (PCB) ve izosiyanatlar gibi çok çeşitli tehlikeli/toksik karakterde tonlarca kimyasal madde bulunuyor.
Yasaklanmış toksik maddeler
Gıda mühendisi Bülent Şık, geminin üretim tarihine bakıldığında, bu geminin bugün yasaklanmış pek çok toksik kimyasal maddeyi katman katman içeren bir nevi 'tarihsel arşiv' arz ettiğini ifade ediyor. Uzmanlar, 1960'a kadar erken bir zamanda inşa edilen geminin ihale bedelinin içerdiği tehlikeli malzemeleri çevre ve sosyal haklar çerçevesinde düzgün sökebilme ihtimalinin bulunmadığını belirttiler.
2000'den Fransa Milli Savunma Bakanlığı tarafından, Brezilya Donanması'na satılırken sözleşmeye koyulan ek bir maddeye göre, Fransa da geminin nerede söküleceğine dair söz sahibi. Bu ve uluslararası çevre taban örgütlerinin de, geminin AB gemi söküm standartlarını karşıladığı belgelenmiş 43 tersaneyi sıralayan liste dışında bir tersaneye gidip, en kötü koşullarda, en yüksek fiyat veren tersanede sökülmemesi için yaptıkları baskı sonucunda, geminin Hindistan'a gitmesi engelleniyor.
Türkiye'de olanlar
Gelelim Türkiye'ye. Brezilya'da art arda üç ihale süreci oluyor. Bu ihalelerin toplamına Türkiye'den en az üç farklı AB listesindeki gemi söküm tersanesi giriyor. Bir de gene listeden bir Belçika firmasının girdiğini biliyoruz. Üçüncü ihalede 18 Mart 2021'de Sök Denizcilik ihaleye tek giren şirket olarak ihaleyi kazanıyor. Fakat Sök Denizcilik Tehlikeli Malzeme Envanterini (yani IHM, insan sağlığına ve çevreye zarar verme riski bulunan tüm tehlikeli maddelerin, asbest, PCB, TBT vb. zararlı maddelerin bir gemideki yerini, türünü ve miktarını belirleyen dokümanı) görmeden aldı bu ihaleyi. Diğer Belçikalı ve Türkiye'den iki tersanenin ilgisinin devam etmemesinin nedeni de, çevre, tehlikeli atıklar bertaraf ve işçi sağlığı mevzuatına uyulduğu zaman kaç lira edeceğini bilemedikleri bir ortamda ihalenin yapılıyor olması idi.
"Neye göre?"
Çünkü neredeyse 60 yıllık bir savaş gemisinde nasıl tehlikeli malzemeler bulunduğuna dair sağlıklı bir kestirim yapmak, bu IHM olmadan mümkün değil. Özetle, bu belirsizliği çevre ve insana dışsallaştırabileceğine güvenen, veya 'fiyat kıran' aldı bu gemiyi. "Neye göre fiyat kırdılar?" diye soruyor insan tabi ki? Tehlikeli Madde Envanteri olmadan, ihalede alış fiyatı öneren SÖK Denizcilik'in bu şekilde esasında çevreye duyarlı sökümün gerçek masraflarını 'asli' görmediğini itiraf etmiş olduğunu düşünüdüğümüze dair, 21 Haziran 2021 tarihinde uluslararası çevre örgütleri ile beraber İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi olarak bir çağrı mektubu yazmış, birer nüshasını Fransa Savunma Bakanlığı'na, Avrupa Komisyonu Çevre Ajansı'na ve Brezilya Çevre Bakanlığı'na iletmiştik.
Uyarıların önemi
São Paulo uçak gemisinin uluslararası sulara çıkmadan önce ibraz etmesi zorunlu olan Tehlikeli Madde Envanteri, Gemi Söküm Planı, Nükleer Ölçümleri gibi belgeler, merkezleri Brüksel'de olan Gemisöküm Platformu (NGO Shipbreaking) ve Basel Eylem Ağı (BAN) tarafından Brezilya Çevre Bakanlığı'ndan talep edildi, edinildi ve incelenmeye devam ediyor. İlk incelemelerden sonra bu kurumlar Brezilya Çevre Bakanlığı'na acil ibaresi ile bir uyarı mektubu ilettiler. Bu kurumların da dahil olduğu uluslararası çevre örgütleri 2007 senesinde açtıkları davalar ve yaptıkları çevre ırkçılığına karşı kampanyalarla São Paulo'nun ikiz gemisi Clemenceau'nun Hindistan'da Alang tersanesine sadece satışını iptali değil, Pasifik'den geri döndürülmesini de sağlamışlardı. O yüzden mücadele birikimleri de uyarıları da çok önemli.
"Yüzen tehlikeli atık"
Brezilya Çevre Bakanlığı'na yazdıkları uyarı mektubunda, ilk analizlerine dayanarak yüzen bir tehlikeli atık olan bu gemiyi Türkiye Çevre Bakanlığı "Merak etmeyin, biz aldık, bir şey olmaz!" dese de, Brezilya'ya sadece ulusal kanununa değil, tehlikeli atıklarla ilgili Basel Sözleşmesi ve İzmir Protokolü hükümlerini ihlal etmeden ihracata izin veremezsiniz diye sesleniyor. Bu mektupta Sök Denizcilik tarafından ihracata zemin teşkil edilmesi için iletilen Gemi Söküm Planı'nın da gemiden hurda metal kazanım teknolojilerini kapsamlıca aktarıp, tehlikeli atık bertarafı ile asli neredeyse hiçbir konuya güvenilir bir şekilde değinmemiş olmasının da altı çiziliyor.
TIKLAYIN - Aslı Odman: "São Paulo gemisi yüzen bir tehlikeli atık"
Artık tartışmayı São Paulo özelinde doğru bir zemine oturtacak bu belgelerle, hem bu ihracatı, hem gemi sökümde bu uçak gemisi olmadan da zamana yayılarak zaten her gün yaşanan işçi ve ekokırım koşullarını, hem Türkiye'nin uluslararası iş bölümündeki yeni plastik, metal hurda, ıskartaya çıkarılmış gemi atıklarının ithalatı konusunda yapılan politik tercihin bu coğrafyaya bedelini, hem de tek tek o geminin içindeki tehlikeli maddelere nerelerde, hangi şirket ve kamu kurumlarının sorumluluğu dahilinde maruz kalıp, hastalanıp, öldüğümüzü ve kırılgan neslimiz çocukları koruyamadığımızı daha açık bir şekilde konuşabiliriz.
São Paulo özelinde bu belgelerdeki ölçüm, metot ve bulgular bu konunun uzmanları tarafından, dava süreçlerinde ayrıntılı incelenecektir. BAN ve NGO Shipbreaking IHM'nin de Gemi Söküm Planı'nın da "devasa" tutarsızlıklar içerdiğini ve bu haliyle yasal bir ihracata zemin teşkil edemeyeceklerini savunuyorlar. Birincisi açılımı Tehlikeli Madde Envanteri olan IHM, bu denetimi yapan firmanın yetkilisinin de uluslararası çevre örgütlerinin sorularına verdiği cevaptan anladığımız kadarıyla, gemi sahibinin, yani Sök Denizcilik'in kendilerine ibraz ettiği o anda ellerinde olan belgeler zemin alınarak yapılmış.
"Onlarca nükleer teste katılmış bir savaş gemisi"Dönümlerce kullanım alanı olan, 265 metre uzunluğu, 32 grosston ağırlığındaki, 62 yıllık, onlarca nükleer teste katılmış bir savaş gemisinin içinde alınan örnek sayısı ve yerleri hakkında şirket görevlilerinin de kabul ettiği büyük kısıtlar var. |
Tonlarca asbest
Bu ciddi kısıtlar, geminin inşa planlarını Fransa Donanması'ndan, ikiz gemisi Clemenceau'nun söküm bilgilerini geminin 2007'de söküldüğü Hartlepool'daki Able Tersanesi'nden alarak, Brezilya Donanması'ndan kullanım sırasında gerçekleştirdiği bertaraf varsa bunlara dair bilgi alınarak kısmen giderilebilirdi. Bu yapılmamış. Geminin yeni sahibi eşliğinde, ibraz ettiği belgelerle IHM yapılmış. Örnek sayısının yaşayan gemilerden çok daha az ve 'güvenlik nedeni ile' girilmeyen yerlerin çok olduğunu İHM'yı yapan şirket sorumlusu bizzat yazılı ifade ediyor. Mesela asbest konusunda "IHM'de hesapladığımız 9,6 ton ile gemideki cari asbest miktarı arasında büyük bir uçurum olabilir" diyor.
TIKLAYIN - NAe São Paulo gemisinin sökümü 6,3 milyon çocuğun sağlığını etkileyecek
Denetim şirketi genel olarak da, biz elimizdekilerle denetimi yaptık, raporu yazdık, gemideki tehlikeli madde miktarının doğruluğuna dair sorumluluğu biz taşımıyoruz, diyor. Eğer ikiz gemisindeki 2006'da tespit edilen 500 ila 1000 ton arası (en az 760 ton) asbest, bugün onlarca tona indiyse bu büyük çapta bertarafa dair resmi belgelerin de Brezilya Donanması tarafından sunulması gerekiyor. Tonlarca asbest resmi belgeler olmadan kaybolmuş olamaz.
Gemideki radyoaktivite ölçümü de IHM kapsamında sadece 'görsel olarak' yapılmış, yani radyoaktif olduğu bilinen sis dedektörler vesaireye 'bakılmış'. Akabinde, SÖK Denizcilik tarafından Brezilya'da da şubesi olan bir başka uluslararası denetim firmasını olan Alex Stewart'ın, Büyükçekmece şubesine ayrı bir radyasyon ölçümü yaptırılıyor ve radyoaktivite olmadığına dair belge sağlanıyor. Fakat nükleer testlerden askerleri korumak için uranyum zırhı olan, makine dairesinin tüm duvarları 200 tona yakın kurşun+kadmiyum boya ile kaplı bir gemide hiç bir radyoaktif serpinti kalıntısı olmaması, denetimlerde sürekli 'girilemeyen yerlerden' bahsedilmesi bizi endişelendirmeye devam ediyor.
Gemideki işçiler
Bu eski Fransız askeri gemisinin Fransız Polinezyası'nda 1966-1974 arasında seri nükleer testler yapan filonun parçası olduğunu biliyoruz demiştik. Bu nükleer silahlarla donatılmış, nükleer testlerde kullanılmış askeri gemiyi yaparken Fransız asker-işçiler ve gemi insanları, donanmacılar radyoaktivite başta olmak üzere, tehlikeli maddelere maruz kalıp, kanser olup, öldüler. 'AVEN' (Association des vétérans des essais nucléaires) adında bir 'Nükleer deneme kurbanları birliği' kurdular, kendilerine bu riskler anlatılmadığı ve gerekli önlemler alınmadığı için Fransız Ordusu'na pek çok dava açıp, kazandılar. Foch/São Paulo özelinde ise, bu derneğin yayınlarında en az 1966 senesinde geminin nükleer serpinti yaşadığına dair dava dosyalarına girmiş belgeler var. Radyoaktivite bu kadar kısa zamanda kendiliğinden kaybolabilir mi ki?
En tartışmasız kabul ise IHM'de hiç PCB bulunmamasının imkansızlığı. Gemi inşa edilirken PCB yasak bile değildi. PCB'li olabilecek malzemeden alınmış örnek rakamı sadece altı!
"Kurşun izni"
Son olarak da geminin en az 645 ton kurşun, kurşun ve kadmiyum karışımı boya içerdiği, bu sorunlu IHM ile bile teslim edilmiş. Bu kurşun boyalı çelikleri kazanıp, satıp, esas karı onlardan elde edecek olan şirket. İşçiler bunları her gün yaptıkları gibi toz maskeleri ile kurşun buharı içinde sökecek, kanlarındaki kurşun artacak. Kanlarında kurşun oranı altı aylık sağlık kontrol belgeleri sağlanırken tespit edildiğinde, işçiler 'kurşun izni' veya 'temiz havaya yollama' denilen işlem ile ücretsiz izne çıkarılacaklar. Gemi perdelenmediği, baştan kara yöntemi ile bu gemiler söküldüğünden, her gün olduğu gibi bu kurşun ve sair zehirli maddeler denize karışacak. Denizde besin zincirine girecek. Sonra bu tonlarca boyalı çelik, çevredeki hurda metal fabrikalarında emisyon ölçümleri, filtrelerine güvenilemeyecek şekilde ergitilecek, hiçbir şekilde boyaları kazınmadan. Bunlar duman olacak, toz olacak, verimli tarım sahalarımıza inecek. O gıdaları çocuklarımıza yedireceğiz.
"São Paulo gemisinin şanı ve cesameti"
Uluslararası Çevre Örgütlerinin, Brezilya Çevre Bakanlığı'na yazdığı uyarı mektubundaki değinilen bir başka risk de, artık kendi motoru olmayan 31,5 grosstonluk São Paulo uçak gemisinin çok uzun bir mesafeden römorkör ile çekilmek zorunda olması. Türkiye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 30 Mayıs 2022 tarihinde muadili Brezilya Bakanlığı'na yazdığı ve 'şartlı onay' verdiğini aktardığı mektubun ilintisinde, bu römorkörü sağlayacak aracı firma olarak, kendi römorkör filosu, hatta düzgün bir websitesi bile olmayan, Marshall Adaları'nda şirket merkezini gösteren ve bağlantı kişisi olarak Sakarya'da gayrimenkul işlemleri yapan bir kişi tarafından temsil edilen MSK Maritime Services şirketi olarak gözüküyor.
TIKLAYIN - Toksik atık gemisi NAe São Paulo'nun sökümü "normal" kirletme faaliyetidir
Basel Eylem Ağı, bu yüzer tehlikeli atığın bu kadar uzun mesafeden taşıyacak aracı sağlayan firmanın güvenilirliğinin tüm transit ülkeler ve uluslararası sular açısından bir sorun teşkil ettiğini ve sadece gemiyi satın alan firmanın piyasa kararına bağlı tutulamayacağının altını çiziyor. Zira söküleceği yere yola çıktığında karasularından geçeceği her ülkenin (Cebelitarık girişini kontrol eden İspanya, Birleşik Krallık, Fas ve diğer Akdeniz ülkeleri) geçişe tek tek izin vermesi gerekiyor veya geçişi reddetme hakkı var.
São Paulo gemisinin şanı ve cesameti, esasında Aliağa ile başlayan ve tüm havzaya yayılan bir ekokırım suçunu bir gemiye sığdırılır ve konuşulabilir hale getirdi. Bu anlı şanlı geminin Türkiye'de sökülmemesini sağlama mücadelesinin, geminin içine sığanlardan çok daha büyük ve kadim sorunlara dikkat çekme ve etraflarında emek ve ekoloji ittifaklarını kurma gücü var.
(AO/TY)