Mayıs ayını hiç sevmemiştik zaten.
Bu yıl da pek çok acıyı getirdi bize. Son gününde de kırk yıllık acımızı anılarımızla ve umutlarımızla yuyup yıkadık yine.
Kırk yıl önce yeni bir dünya ve adil bir düzen uğruna gittikleri dağlarda yaşamlarını yitiren Kadir Manga, Alparslan Özdoğan ve Sinan Cemgil'i Sinan'ın mezarı başında andık,
Karacaahmet'deki topluluk Sinan'ın 68'li yoldaşları ve kırmızı bayraklarıyla gelmiş genç devrimcilerden oluşuyordu.
Sevgili Tuncer Sümer, Sinan'a kardeşçe seslendi. İyi haberleri de, kötü haberleri de bir bir verdi.Türküler ve şiirler eşlik etti söze.
Aşık Çimen'in sazı ve sesine, Ece Ayhan'ın, Edip Cansever'in, Ahmet Arif'in dizeleri karıştı. Kendini yenileyen hayat, bitip tükenmeyen umut, güzel bir gelecek düşleri hepimizi sarıp kucakladı ve aşkın duygulara dönüştü.
Zamanın yok edici etkisine direnebilmenin ve varolabilmenin tadını hissettik. Kıvandık.
Her yıl tekrarladığımız dilekleri kırklamanın gücüne inandık. Geniş demir kapıdan çıkıp karmaşaya karıştık yine. /AE/BA)