Leylim - leylim dünyamızın yarısı
Al - yeşil bahar,
Yarısı kar olanda
Gene kavim - kardaş, can - cana düşman...
Ahmed Arif
Leylam (Leyla Zana):
Çocukluğumun kahraman kadını... Öğrencilikteki ödevlerimin konusu ve bu günlerde Yadê'ye (Anneme) umut veren kadın…
Sana Ahmed Arif’in dizeleriyle seslenmek istedim... Biliyorsun uzun zamandan beri dünyamızın yarısı al, Kürtlerin dünyası için ise son zamanlarda hep al…
Sana çocukluğumun başkenti Nusaybin’den bahsetmek istiyorum... Biliyorum sen gelmişsindir doğduğum topraklara... Çocukken duyardım sen geleceksin diye kadınlar süslenirdi, sandıklardan çıkarırlardı rengârenk giysilerini…
Bu günlerde neler olduğunu da duymuşsundur, o yüzdendir yine yüreğinin yüreğine sığmaması o yüzdendir haykırman bağırman ana dilimde; Annem, teyzem ve komşular, duymuşlar seni, belki barış gelir diye umutlanmışlar da senin sözünden…
Ama korkuyorum Leylam korkuyorum senin barış sözlerin oraya varmadan daha çok insanın ölmesinden; Cizre’den, Silvan’dan daha kötü olmasından…
Bazı arkadaşlar diyorlar ki Leyla Zana'nın sözleri ve Paris’te olanlar Nusaybin’inde yaşananların önüne geçti…
Sana bunu Paris’ten yazıyorum, buradakiler bizi anlamaya başladı, artık ne yazık ki ortak acılarımız var sevinçler olması gerekirken…
Bütün dünyanın bizi anlamasını istiyorum ortak acılarımız olmadan üstelik o yüzden senden iki şey istiyorum:
Bir kere daha geri dön Meclis kürsüsüne; sözlerini geri almak için değil, gözlerini tüm vicdansızların, duyarsızların gözüne dik ve bağır bağıra bildiğin kadar. Nusaybin’de çocuklar, kadınlar, yaşlılar, insanlar ölüyor diye bağır. Herkes duysun olup bitenleri, bütün dünya görsün…
Belki o zaman birileri yanlışlıkla da olsa sesimizi duyar, belki Çin'den Vatikan'a, ABD'den Rusya'ya dünya liderleri dayanışma açıklamalarını bizim için de yapar…
Kimse sesimizi duymazsa da sen arkadaşlarını al yola çık, seni geleceğini duyan kadınlar yine rengârenk elbiselerini giyip seni karşılamaya gelirler… (FBF/HK)