“Urfa’da sanki Oxford vardı da biz mi gitmedik?” demişti yıllar önce İbrahim Tatlıses, Kürdistan topraklarındaki eğitimsizliğin çaresizliğini özetliyordu bu cümle. Aradan yıllar geçti, belki Urfa’da Oxford gibi iyi üniversiteler açılmadı ama Kürtlerin dili Oxford’un sınıflarında öğretilmeye başlandı. Üstelik bir tek dilleri değil edebiyatları ve Kürtler ile ilgili seminerler de veriliyor
Dr. Özlem Galip Oxford Üniversitesi Doğu Çalışmaları Fakültesi'nden. Dr. Galip ile Oxford'da verdiği Kürtçe dersleirni konuştuk.
Oxford Üniversitesinde Kürtçe ders, sizinle birlikte mi başladı?
800 yıllık Oxford Üniversitesi tarihinde Kürtçe dersleri ilk defa bu sene verilmeye başlandı. Şu ana kadar olmamasının bilinen birçok nedeni var. Sadece Kürtçe dersi değil; bugüne dek Kürtler üzerine hemen hemen hiçbir şey yapılmamış Oxford’da. Derslerle birlikte ayrıca her iki haftada bir edebiyattan tarihe Kürtler üzerine uzman akademisyenlerin konuşmalarının yer aldığı Kürt çalışmaları seminer serisini organize ediyoruz.
Kürtçe derslerinin başlamasından itibaren Oxford Üniversite’sinden duyduğum ortak kanı, Kürtleri ve Kürtçeye bilmeden Ortadoğu’yu anlamanın imkansız olduğu şeklinde. Dersler ve seminerler dışında Ermeni bölümü ile birlikte bir araştırma projesi üzerine çalışıyorum. Sovyet Ermenistan’ı döneminde yazılmış Kürtçe romanlar üzerine bir proje geliştiriyoruz.
Kürtçe ders almak için bir talep mi olmuş muydu yoksa bir öneri üzerine mi bu ders açıldı?
Geçen sene Oxford Üniversitesi'nde Kürt romanı üzerine yaptığım konuşma büyük bir ilgiyle dinlendi. Konuşmam sonrası Oxford’da bulunan öğretim üyelerinden çok olumlu tepkiler aldım. Ermeni bölümü profesörü olan Theo M. van Lint’in Kürtçeye yönelik ilgisinin ve desteğinin çok büyük bir katkısı oldu.
Aslında önce bir ders koyalım, bakalım Kürtçe öğrenmek isteyecek Oxfordlu öğrenci olacak mı, diye düşündük. Eylül ayında ders duyurusu yapıldığı ilk günden itibaren onlarca kişi derse kayıt yaptırmak istedi. Oxford’da yaşayıp da üniversite dışından olanlar da derse katılmak istediler. Elbette onları kabul edemedik. Sadece öğrencilerin değil İbranice, Farsça gibi bölümlerden öğretim elemanları da Kürtçe öğrenmek istiyorlardı. Sanki herkes Kürtçe öğrenmek istiyormuş da bir fırsatını yakalayamamışlar gibi bir izlenim oluştu bende. Aslında ilgiden dolayı halen şaşkınım. Başka derslerle çakıştığı için bu sene derse katılamayanlar gelecek sene için şimdiden kayıt yaptırdılar bile.
İlk dersinizi ne zaman yaptınız, kaç öğrenciniz var, daha çok hangi bölümde okuyanlar derse ilgi gösterdi?
Dersler Ekim ortası gibi başladı. 15 öğrenci kabul edebildik. Daha fazlası eğitimin verimliliği açısından uygun olmazdı. Öyle ki bana ayrılan sınıfı daha büyüğü için değiştirmek zorunda kaldık. Sınıfta çoğunluk Arapça ve Farsça okuyan öğrencilerdi. Antropoloji ve dil bilimi üzerine yüksek lisans ve doktora öğrencileri de bulunuyor. Aralarında tezlerinin konusu gereği Kürdistan’da alan çalışması yapacaklarından dolayı Kürtçe öğrenmeleri gerektiğini düşünenler ya da sırf meraktan öğrenmek isteyenler de bulunuyor.
Bir Türk ve bir Ermeni öğrencim dışında geri kalan öğrenciler Amerikalı ve Avrupalılar. Sınıfımda üç de öğretim görevlisi bulunuyor.
Yoğun ilginin yanı sıra kısa zamanda gösterdikleri başarı da bence çok şaşırtıcı. Çok hızlı ilerliyorlar. Kürtçeyi bu kadar çok öğrenmek isteyen kişilerin karşısında ben de daha yoğun bir çaba sarf ediyorum. Bir Kürt olarak elbette bu duruma sadece profesyonel biri olarak bakamıyorum. Kürtçe dersine ilgi duygusal açıdan da çok etkiliyor beni.
Oxford Üniversitesinden sonra diğer Avrupa’daki üniversitelerden de dersin açılması için herhangi bir talep geldi mi size, ileriki eğitim-öğretim döneminde farklı üniversitelerde farklı seviyelerde de sizce Kürtçe dersi verilebilir mi?
Yıllardır Avrupa’da Kürtçe dersleri bazı kurumlar ve dernekler çerçevesinde hep veriliyor ama bu dersler elbette düzenlilik ve verimlilik açısından üniversite eğitimine benzemiyor. Üniversite ortamında Kürtçe öğrenenler dile daha disiplinli yaklaşıyorlar. Profesyonel hayatları için gerekli olduğunu düşündükleri için daha ciddiye alıyorlar.
Ben Oxford’da kalmaya devam edeceğim ama gerek Kürtler arasında gerekse farklı gruplar arasında şu bilinç oluşmadı değil; Oxfordlu öğrenciler ve öğretim elemanları Kürtçe öğrenirken ben niye öğrenmiyorum? Bu anlamda Oxford’da başlayan Kürtçe derslerinin farklı üniversiteler için iyi bir örnek teşkil edeceğini düşünüyorum. (FM/AS)