Yargı Reformu Stratejisi’ne karşı olabilmek için sansürü kanun yoluyla nasıl kurarsınız ve böylece nasıl olur da kendi ilan ettiğiniz yargı reformuna karşı olabilirsiniz?
İfade özgürlüğüne ve internete düşman mısınız?
Anımsayalım…
Torba kanunlardan olan 21 Mart 2018 kabul tarihli 7103 sayılı “Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, 27 Mart 2108 günlü ve 30373 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Bu Kanunla 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’a “Yayın hizmetlerinin internet ortamından sunumu” başlığıyla 29/A maddesi eklendi.
RTÜK internet yetkilendiricisi ve denetleyicisi oldu. İnternet ortamında yayınlar RTÜK “denetimine” tabi olacak, Üst Kurul “içerik” çıkarılması ve/veya erişim engellenmesinde “etkili” görev yapacaktır.
29/A maddesinin gerekçesi şuydu:
“Karasal, uydu ve kablo ortamından lisanslı olarak yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar yayınlarını aynı zamanda internet üzerinden de sunmaya başlamışlardır. Bunun yanında, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan lisansı bulunmayan pek çok kuruluş da kayıtsız olarak internet üzerinden radyo ve televizyon içeriklerini yayınlamaya başlamıştır”.
Bu yayınları iletenler Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nca yetkilendirilmemişlerdir. RTÜK tarafından da “yayın iletim yetkisi” verilmiş “lisansları” yoktur.
“Dolayısıyla, söz konusu kuruluşlar, yayın içerik denetiminden kaçındıkları gibi, gerek yurtiçinden çoğunlukla da yurtdışından söz konusu yayınlar nedeniyle elde ettikleri gelirler nedeniyle vergi ve benzeri mali yükümlülüklerden de kaçınmaktadırlar. Belirtilen gerekçelerle, sabit ve mobil internet alt yapıları üzerinden sunulan radyo ve televizyon içeriklerinin de denetlenmesine ihtiyaç bulunmaktadır”.
6112 sayılı Kanuna eklenen 29/A maddesinin düzenlemesine göre; geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı bulunan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, bu hak ve lisansları ile 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun hükümlerine uygun olmak şartıyla internette yayın yapabilirler.
Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internet ortamından sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılar Üst Kurul’dan yayın lisansı, bu yayınları internet ortamından iletmek isteyen platform işletmecileri de Üst Kurul’dan yayın iletim yetkisi almak zorundadır.
Radyo-TV yayınları hakkındaki 6112 sayılı Kanuna göre (Madde 3) “Medya hizmet sağlayıcı” Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti içeriğinin seçiminde editoryal sorumluluğu bulunan ve bu hizmetin düzenlenme ve yayınlanma biçimine karar veren tüzel kişi demektir.
“İsteğe bağlı yayın hizmeti”; programların kullanıcının seçtiği bir zamanda ve münferit isteği üzerine medya hizmet sağlayıcı tarafından düzenlenmiş bir program kataloğuna bağlı olarak izlendiği veya dinlendiği yayın hizmeti ve “Platform işletmecisi” ise “Çok sayıda yayın hizmetini bir veya birden fazla sinyal hâline getirerek uydu, kablo ve benzeri ortamlardan şifreli ve/veya şifresiz olarak izleyicinin doğrudan alacağı şekilde iletimini sağlayan kuruluş” demektir.
Geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı bulunmayan veya bu hakkı iptal edilmiş olan gerçek veya tüzel kişiler internet ortamında yayınlarını sürdürürlerse ne olur?
Yayın lisansı yoksa ve internet ortamında yayınlarına devam ederlerse; “yayın hizmetlerinin internet ortamından iletildiğinin Üst Kurul’ca tespiti halinde” Üst Kurul talebi üzerine 24 saat içinde sulh ceza hâkimi internet ortamındaki yayına erişimin engellenmesine ve/veya içeriğin çıkarılmasına karar verilebilir. Bu karar, gereği yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderilecektir. Bu karara itiraz etme hakkı vardır, ancak pek sonuç alınacak bir yargısal yol değildir.
İçerik veya yer sağlayıcısının yurtdışında bulunması sonucu değiştirmeyecektir. Yayın hizmetlerinin internet ortamından Türkçe olarak Türkiye’ye yönelik yayın yapan veya yayın dili Türkçe olmamakla birlikte Türkiye’ye yönelik ticari iletişim yayınlarına yer veren yayın kuruluşlarının yayın hizmetleri hakkında da RTÜK talebiyle sulh ceza hâkimi internet ortamında yayının erişimini engelleyebilir.
2018 yılında eklenen bu madde ile “Bu kuruluşların internet ortamındaki yayınlarına devam edebilmeleri için Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargı yetkisi altındaki diğer kuruluşlar gibi Üst Kuruldan yayın lisansı, bu kapsamdaki platform işletmecilerinin de yayın iletim yetkisi alması zorunludur.” (Madde 29/A-3)
29/A maddesinin (4) fıkrasında bir istisna (nasıl anlaşılır bilinmez ama) yer alıyor. “(4) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun görev ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla, bireysel iletişim bu madde kapsamında değerlendirilmez ve radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini internet ortamından iletmeye özgülenmemiş platformlar ile radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerine yalnızca yer sağlayan gerçek ve tüzel kişiler bu maddenin uygulanmasında platform işletmecisi sayılmaz.”
29/A maddesinin (5) fıkrasına göre; İnternet ortamından radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin sunumuna, bu hizmetlerin iletimine, internet ortamından medya hizmet sağlayıcılara yayın lisansı, platform işletmecilerine de yayın iletim yetkisi verilmesine, söz konusu yayınların denetlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Üst Kurul ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
6112 sayılı Kanuna eklenen 29/A maddesi değişikliği 27 Mart 2018 tarihinde yürürlüğe girdiğine göre bu tarihten itibaren altı ay içinde düzenlenmesi beklenen Yönetmelik 1 yıl 4 ay 4 gün sonra 1 Ağustos 2019 tarihli 30849 sayılı Resmî Gazete yayımlandı.
“Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik” Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından düzenlenecek, denetlenecek ve yürütülecek.
Yeni yönetmeliğin amacı; radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin internet ortamından sunumuna, iletimine, medya hizmet sağlayıcılara yayın lisansı, platform işletmecilerine de yayın iletim yetkisi verilmesine ve söz konusu yayınların denetlenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Böylece internet ortamında yayınlar için farklı amaçları olan iki temel kanunumuz oldu.
Birinin adı 04.05.2007 kabul tarihli 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” Bu Kanunun amaç ve kapsamı; internet ortamındaki yayınlar ve sorumluluklar…
Diğerinin adı 15.02.2011 kabul tarihli 6112 sayılı “Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun”. Amacı ise; radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi, ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması, medya hizmet sağlayıcılarının idarî, malî ve teknik yapıları ve yükümlülükleri ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, teşkilâtı, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Farklı amaçları olan iki kanun çatışacak, çok sayıda kurumsal ve “kanuni” karışıklıklar çıkacaktır. Çok sayıda yönetmelik çıkarılacak, çoğaldıkça çoğalacaktır. Şimdilik kanunen yetkili iki kurum var RTÜK ve BTK… Ama iki kuruma başka kurumlar da eklenebilir.
İfade, basın ve yayın özgürlüğünün en özgür ortamı İnternettir. Artık özgür ortam olmayacaktır.
İnternet yayınlarına böylesi bir müdahale çok ciddi bir sansür adımıdır. Tek tek tuğlalarla örülen duvarlar misali internet ve özgürlükler hapsedilecektir.
Yargı Reformu Stratejisi’nin 28’inci sayfasında yazılı olanlara göz atmanızı öneririm… İnanırsanız şöyle yazmışlar:
“a) İfade özgürlüğüne ilişkin mevzuat ve uygulama analiz edilerek, bireylerin hak ve özgürlük alanlarını daha da genişletecek düzenlemeler yapılacaktır. b) İfade özgürlüğünü ilgilendiren yargı kararlarına karşı kanun yolu güvencesi artırılacaktır. (…) e) İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da ve diğer kanunlarda yer alan erişim engelleme usulleri, ifade özgürlüğü çerçevesinde ele alınarak gerekli değişiklikler yapılacaktır” (30 Mayıs 2019). Gerekli değişiklikler yapılıyor!
Yargı Reformu Stratejisinin gereğini yerine getiriyorlar, getirecekler!
Böylece zaten “vergi kaçağını önlemek” adı altında 2018’de yapılan kanun değişikliğiyle yepyeni bir yayın denetim mekanizmasının temelleri atılmıştı; şimdi bu temeller üzerine konulan tek tek tuğlalar örneği yönetmeliklerle örmeye başladıkları sansür duvarları 2019 yılından itibaren 2023 yılına kadar yükseltilecek…(Fİ/DB)