Birkaç günlük bir ayrılıktan sonra Sinemalar Caddesi’nde (İstiklal Caddesi) aldım soluğu…
Birkaç gün oldu ya, mutlaka yeni bir film vardır, diye düşündüm.
Yeni filmler vardı kuşkusuz… Ama beni cezp edebilecek türden değildi.
Tam umudu kesmek üzereyken Fransız Kültür’de haftalardır izlemek isteyip de denk düşüremediğim filme rastladım: Meçhul Kız…
Bir filmin (yalnız filmin mi, kitabın, öykünün, romanın, şiirin) adı, benim için önemli bir ölçüttür. Ölçüt demek çok doğru olmaz: Yapıtın içine girmeye, onu çözmeye dair bir işarettir. Belki de pırıltılı bir kapıdır.
Meçhul Kız da öyleydi. Adı yüzünden ilgimi çekmişti. Kahramanı, konusu, teması, özü, biçemi meçhul bir film vardı karşımda…
Film, doktorluk yapan bir kadının (Jenny) çalan kapısını açmadığı için ölümüne sebep olduğuna inandığı bir kıza dairdi. Daha doğrusu, Jenny’nin, ölen kızın kim olduğunu öğrenme çabası üzerine bir filmdi.
Yeni filmler, eski filmleri olduğu kadar bazı romanları da çağrıştırıyor. Filmi izlerken aklıma Marquez’in çarpıcı romanı Kırmızı Pazartesi geldi.
Marquez’in romanını özetlemek biraz tuhaf olacak ama önemli bir ayrıntının benzerliği yüzünden böyle bir gaflete düşmek zorundayım.
Evlendiği günün ertesi sabahı, bakire olmadığı için baba evine geri gönderilen gelinin ağabeyleri, geline suçlunun adını sorar. Gelinin söylediği ismin peşine düşen ağabeyler, genç adamı evinin arka kapısında kıstırır. Gürültüyü duyan anne, tehlikeyi hissedip kapıyı kilitler ve böylece oğlu oracıkta öldürülür.
Meçhul Kız filminde Jenny’nin pişmanlığı, Kırmızı Pazartesi’deki annenin pişmanlığını andırıyor.
Fransız filmlerinde aileden yana şanssız erkek çocuklar, François Truffaut’nun 400 Darbe’sinden önce de vardır. Meçhul Kız’da, çocukluğunda babasından dayak yiyen Julien, yine babası meçhul kızı taciz ederek ölümüne sebep olan Bryan, bu mutsuz erkek çocuk imgesini izliyor. Bu imgenin Fransız edebiyatından, özellikle Alphonse Daudet’nin Jack’ından esinlendiğini düşünebiliriz.
Hümanist Doktor Jenny, her şeye rağmen suçluluk duygusuyla yüzleşir, kızın ablasının da suçluluk, kıskançlık duygularıyla yüzleşmesini sağlar.
Bütün sadeliğiyle, acımasız bir dünyada insan sevgisiyle ayakta durmaya çalışan bir genç kadının öyküsünü anlatan filmin, ünlü Dardenne Kardeşler’e ait olduğunu da söylemeden geçmek olmaz. (sy/hk)
Künye
Yönetmenler: Jean Pierre Dardenne, Luc Dardenne
Oyuncular: Adèle Haenel, (Jenny Davin), Olivier Bonnaud (Julien), Louka Minnella (Bryan).