Almanya'nın Frankfurt kentinde yaşayan 3 çocuk annesi 47 yaşındaki Dersimli Saray Güven, 20 Ağustos'tan beri kayıptı. Ailesi kadar kendisini tanıyan herkes onun evine, çocuklarına sağ salim geri döneceğinin ümidi içindeydi. Saray’ı yakından tanımış biri olarak bu umudu koruyanlardan biriydim. Bugün aldığımız ölüm haberi karşısında derin bir acı duydum.
Saray arkadaşımızı 2014'teki yerel seçim çalışmalarında tanıdım. Dersim'in birçok ilçesine birlikte gitmiş, halkımızdan Demokratik Güç Birliği adaylarını desteklemelerini istemiştik.
Çalışmalara destek amacıyla Almanya’dan gelmiş olması anlamlıydı. Uzun yıllar sonra böyle bir çalışmanın içinde yer alması onu fazlasıyla mutlu etmişti. Gittiğimiz ilçelerde özellikle kadınlarla birlikte oluyor, seçimde Demokratik Güç Birliği adaylarının neden desteklenmesi gerektiğini anlatıyordu. Pülümür, Nazımiye ve Mazgirt ilçelerinde Saray arkadaşımız hep bizimle birlikteydi.
Bundan 10 gün önce bir sosyal medya paylaşımında kayıp olduğu haberiyle birlikte fotoğrafını görünce sarsıldım. Diğer yandan Saray’ın güçlü bir kadın olduğunu ve bu talihsiz durumu atlatacağı inancımı hep korudum. Kendisiyle ilgili Frankfurt merkezli gelişen eylemleri takip ettiğimde ümidim artmıştı. Ardı ardına farklı kurumlardan gelen açıklamalar ve kadınların sokağa çıkarak Saray’ın sağ olarak bulunması talebi vardı.
Bu minvaldeki bütün beklentilerimiz tarifsiz bir acıya dönüştü ne yazık ki. Erkek şiddetinin Almanya’da Saray arkadaşımızı seçmiş olmasının tarifsiz üzüntüsünü yaşıyorum. Bu vahşiliğin sorumlusu kişi hakkında yeterli kadar bilgi sahibi değiliz. Bu alçakça, bu vahşice şiddetin sahibi kişiyle ilgili herkesin takipte olacağına eminim.
Saray Güven arkadaşımızın ailesi ve çocukları için sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Dersim halkı çok değerli bir kadın evladını kaybetti. Hepimizin başı sağ olsun. Saray'ımızın devri daim olsun.
Kadın kurumlarının verilerinden, neredeyse her ay onlarca katledildiğini öğreniyoruz. Katil erkeklerin en büyük ittifakı da devletler oluyor. Cinayetlerin beslendiği cinsiyetçi, kadın düşmanı tatbikleri de zihniyeti de bitirmek için elimizden geleni yaparak, tüm yitirdiğimiz kadınların anısına sahip çıkabiliriz. Yeni ölümlerin olmaması, ölenleri 'yaşatmak' adına... (FT/EKN)