* Fotoğraflar: Yga Kostrzewa
Yga Kostrzewa, 30 yıldır LGBTİ+ hareketinin içerisinde. 1997'den beri Polonya'daki LGBTİ+ topluluğunun olumlu bir kimliğini oluşturmak için gerekli alanı desteklemek ve yaratmak için aktif olarak çalışan Lambda Varşova’nın sözcüsü.
Onun hareketin parçası olmak için kişisel motivasyonu “Polonya'yı LGBT+ insanlar için olduğu kadar diğer azınlıklar için de yaşamak için daha iyi bir yer haline getirmek.”
Yga Kostrzewa, Varşova'daki Eşitlik Yürüyüşleri organizasyonlarında ile birçok medya projesinde yer aldı ve toplumla ilgili birçok başka projeyi başlattı.
Lambda Varşova sözcüsü ve LGBTİ+ aktivisti Yga Kostrzewa, Polonya’daki LGBTİ+ hareketini ve cinsiyet karşıtı uygulamaları anlattı.
Hedef, LGBTİ+'lar ve toplumsal cinsiyet
Polonya, LGBTİ+ hakları konusunda Avrupa Birliğinin (AB) en kötü ülkesi olarak görülüyor. Özellikle Hukuk ve Adalet partisi önderliğinde siyasiler, çekinmeden nefret söyleminde bulunuyor. Örneğin, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, seçim gezisi kapsamında Brzeg kentinde yaptığı "LGBT insanlar değildir, ideolojidir" sözlerini sarf etti.
TIKLAYIN-LGBT insan değil, ideolojidir
Polonya'da Adalet Bakanlığı, "ebeveyn haklarını ihlal ettiğini" ve “çocuklara cinsiyet eğitimini zorunlu kılan maddelerin tepki çektiğini” gerekçe göstererek İstanbul Sözleşmesi'nden de çekilmek için 2020 yılında yasal süreç başlatmıştı.
Polonya'da İstanbul Sözleşmesi tartışmalarının odaklarından biri LGBTİ+'lar ve "toplumsal cinsiyet" kavramıydı, LGBTİ+ların kazanılmış haklarına saldırıldı ve "dini ve milli hassasiyetler" adı altında LGBTİ+ lara ve hak savunucularına dönük nefret söylemleri ve davalar arttı.
Polonya Adalet Bakanı Ziobra, sözleşmede biyolojik cinsiyete karşı sosyo-kültürel cinsiyetin dayatıldığını öne sürmüştü. Ziobra, "Polonyalı gençleri, cinsiyetin insanların istedikleri gibi seçebilecekleri bir şey olduğuna dair eğitmemiz isteniyor ve bunu kabul edemeyiz" ifadelerini kullanmıştı. Adalet Bakanı ayrıca, LGBT topluluğunun kendi cinsiyet anlatışlarını İstanbul Sözleşmesi üzerinden bütün halka kabul ettirmeye çalıştığını savunmuştu.
“LGBTİ+ ne demek bilmiyorlar”
LGBTİ+ karşıtı kampanyalar yakın zamanda LGBTİ+’sız alanlar ve LGBTİ+ karşıtı hukuki uygulamalara neden oldu.
TIKLAYIN- Avrupa'da cinsiyet karşıtı hareketler
Yga Kostrzewa, LGBTİ+’sız alanlar gibi LGBTİ+ karşıtı kararlar ilk ortaya çıktığında, LGBTİ+lar olarak bu kararlara inanamadıklarını söylüyor.
“Bazı yasa yapıcılar LGBTİ+ kelimesinin, bu kelimedeki harflerin ne anlama geldiğini bilmiyorlar! LGBTİ+sız alan ilan edilen bölgeler için çok üzücü ve tatsız bir durum. Bu kararları uygulayanlar, yaptıklarının diğer insanlara karşı ilkel, anlaşılmaz ve insanlık dışı bir yaklaşım olduğunun farkında değiller. Bu mesele tüm dünyada yankı buldu ve Polonya hakkında kötü bir izlenim bıraktı.”
Polonya’da bu kararlara karşı yerel yönetimleri izleyen, bu tarz yasaları takip eden, geri çekilmesi üzerine çalışan, Kuba Gawron ve diğer aktivistler tarafından kurulan Nefret Atlası girişimi ortaya çıktı. Ayrıca, bu girişim AB ve Norveç fonlarından bu yerlere yapılan nakit akışlarını da izliyor.
Şovenizm ve LGBTİ+ karşıtlığı
Yga Kostrzewa, Hukuk ve Adalet Partisi iktidarı sayesinde birçok milliyetçi ve faşist kişi ve örgütün öne çıktığını, onlara konuşmaları için alan tanındığını ve çok fazla etki alanı kazandıklarını aktarıyor.
Kostrzewa, şovenistlerin “Polonya'nın sadece Polonyalılar için olması gerektiğini, tüm azınlıkların yok edilmesi gerektiğini, kadın ve erkeklerin geleneksel değerlerinin restore edilmesi gerektiğini ve cinsiyetin korkunç bir tehdit olduğunu” savunduklarını söylüyor.
“Her gün kamusal alanlarda bu söylemlere maruz kalıyoruz ve bunlar hiçbir şekilde cezalandırılmıyor veya kınanmıyor. Ekim 2021’deki Kadın Grevi gösterilerinde milliyetçi grupların kiliseleri nasıl savunduklarını izlemek yeterli bir veri. Aynı kişi ve kuruluşlar başka eylemlerde de ortaya çıkıyor. Örneğin, Eşitlik Yürüyüşlerinde ortaya çıkıyor ve eylemcilere yumurta, taş atıp yürüyüşleri engellemeye çalışıyorlar.”
TIKLAYIN-Polonya’da LGBTİ+’lar artan saldırılar kıskacında
Kostrzewa, özellikle son iki yılda, Polonya'nın birçok şehrinde, LGBT + insanları karalayan nefret dolu grafiklerle kaplı küçük otobüslerin ortaya çıktığından bahsediyor. Kostrzewa, polisin ve mahkemelerin hiçbir yaptırım uygulamadığından şikayetçi.
“Gözaltına alınmıyorlar ve mahkemeler de bu tür sloganları kamusal alanlarda kullanmalarını yasaklamadı. Fakat sıradan vatandaşlar tarafından bu otobüsler engellendi. Vatandaşlar otobüsleri durdurup sokaklarda sivil gözaltı (civic detention) yaptı. Onlar sadece otobüsün daha fazla seyahat etmesini engelliyor. Genelde daha sonra polis ortaya çıkıyor, tartışma ve bazen fiziksel arbede yaşanıyor.”
Sadece birkaç gün önce Varşova'da bu tür “nefret otobüslerinin” hareketiyle ilgili yerel bir yasağın çıkarılması ancak mümkün oldu.
Avrupa Birliği (AB) yaptırımları
11 Mart 2021’de Avrupa Parlamentosu (AP), Polonya'da bazı belediyelerin "LGBTİ+ ideolojisinden arındırılmış bölge" yaratma girişimi ve Macaristan'ın ayrımcı politikalarıyla Başbakan Viktor Orban'ın homofobik açıklamalarına yanıt olarak Avrupa Birliği'ni (AB) "LGBTİ+ özgürlük bölgesi" ilan etmişti.
Bu karar ile AB sınırları içerisinde LGBTİ+ bireylere yönelik her türlü nefret ve ayrımcılığın, AB Temel Haklar Şartı ile temel insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğu belirtildi. AP kararında, AB sınırları içinde LGBTİ+ bireylerin; hoşgörüsüzlük, ayrımcılık veya zulüm korkusu olmaksızın yaşamalarının ve cinsel yönelimlerini, cinsiyet kimliklerini, cinsiyet ifadelerini ve cinsiyet özelliklerini kamuya açık bir şekilde sergilemelerinin güvence altına alındığı vurgulandı.
TIKLAYIN- AB, "LGBTİ+ özgürlük bölgesi" ilan edildi
Avrupa Birliği (AB) şimdi, "LGBTİ+'sız" bölgeler nedeniyle Polonya'ya karşı yasal işlem yapmayı değerlendiriyor.
AB’nin baskısına ve Polonya'nın AB’den mali yardım alan ülkelerden biri olmasına rağmen, Varşova, ülkenin geleneksel Katolik geleneklerini savunması gerektiğini söyleyerek politikalarını değiştirmeyi reddetmişti.
“Bu pisliği temizlemek uzun zaman alacak”
Yga Kostrzewa ise bu konuda AB kararlı adımlar atmalı, diyor:
“Her şeyden önce, mevcut yetkililer değişmeli. Yaptıkları bu pisliği temizlemek uzun zaman alacaktır. Fakat, yeni hükümetin LGBTİ+ların taleplerini anlayacağından ve yasayı daha kapsayıcı ve modern gereksinimlere uygun hale getirmek için değiştirmek isteyeceğinden de emin değiliz. Ama toplum olarak izleyeceğiz ve elbette çalışacağız. Eğitim de dahil olmak üzere birçok alanda bir sürü değişiklik ve sıkı çalışma gerektirecektir.”
LGBTİ+ hakları ve hareketin temel talepleri açısından birkaç önemli mesele olduğunu belirten Yga Kostrzewa için en hayati mesele yasalardaki değişim. Özellikle evlilik hakkı, medeni birliktelik, cinsiyet geçiş süreçleri için kapsamlı kanunlar ve nefret söylemine karşı yaptırımlar içeren kanunlar hareketin temel taleplerinden.
Love Does Not Exclude Association özellikle eşcinsel evlilik ve medeni birliktelik hakkı için çalışmalar yürütüyor.
Yga Kostrzewa, “Öncelikle, Polonya yasaları, eşcinsel ilişkilerin yasallaştırılmasına ilişkin herhangi bir hüküm içermiyor. Ne medeni birliktelik ne de eşcinsellik evlilik yasal. 2004, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında parlamentoda birçok soru önergesi verildi. Fakat, bunlar onaylanmadı. Ayrıca, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dair ayrımcılığa dayalı nefret söylemi ve nefret suçlarına yönelik hükümler de bulunmuyor. LGBT+ bireyler “ötekiler”e karşı yürütülen kampanyanın günah keçisi oldular” diyor.
Polonya’da LGBTİ+ örgütleri ve çalışmaları
Polonya’da birkaç düzine LGBTİ+ topluluğu var. Bunlardan bazıları, destek hattı, psikolojik danışmanlık, grup terapileri gibi iyileştirici alanlarda çalışmalar yürütüyor. Diğerleri ise eşitlik yürüyüşlerini düzenliyor. Bazı topluluklar spor ve politika gibi alanlarda aktif. Bazıları ise sosyal medya gibi iletişim kanallarında aktivizm faaliyeti yürütüyor.
Yga Kostrzewa’nın aktardığına göre, 2019’da, pandemi öncesi, eşitlik yürüyüşleri 30 şehirde düzenleniyordu. Bu yürüyüşlerin en büyüğü ise 80 binden fazla insanın katıldığı Varşova yürüyüşüydü.
Büyük ve orta ölçekli şehirlerde kulüpler LGBT'ler için buluşma mekanı. Yga Kostrzewa, özellikle genç nesilin çok aktif olduğunu ve demokrasiyi ve ayrımcılığı çok iyi bildiğini belirtiyor.
Özgürlük için gökkuşağı
LGBTİ + örgütleri ve hareketi birçok farklı konuyla ilgileniyor. Fakat, şimdi hükümet değişimine, PiS partisini iktidardan indirmeye odaklı. Ve non-binaryler ve transeksüeller hareket için giderek daha önemli hale geliyor.
Tehdit altındaki bir demokrasinin, LGBTİ+lar başta olmak üzere herkes için kötü sonuçları olduğunu biliyoruz. Gökkuşağı bayrakları, mahkemelerdeki değişikliklere veya hukuka ve özgürlüğe yönelik diğer tehlikeli müdahalelere karşı da ülke çapında birçok farklı gösteride direnişin sembolü. (MEÖ/AS)