Köylüler savaşçılara, anneler devrimci liderlere dönüşmüştü. İncecik, koyu tenli, kırmızı bandanalarla yüzleri ve kimlikleri saklı, uzun siyah saçları omuzlarından aşağı inen, yumrukları havada onlarca, yüzlerce, binlerce Zapatista kadını bir aradaydı. Yürüdüler, örgütlendiler, tohumlar ektiler hem gerçek hem sembolik anlamıyla. Meksika ordusuna ve kocalarına karşı ayağa kalktılar. Kendi hayatlarını ve onları çevreleyen dünyayı değiştirdiler. (Compeneras:14)
İki yıldır Latin Amerika’daki feminist devrimci dalganın yükselişine tanıklık ediyoruz. 2017’de Şili’de kadınlar, sokaklara döküldükleri eylemlerle sınırlı da olsa kürtaj hakkını elde etti. Arjantin ve Uruguay’da ise kadınlar, kadın cinayetleri protestolarında #NiUnaMenos (bir kadın daha eksilmeyeceğiz) derken neoliberalizmin erkek egemenliğini de teşhir ediyorlardı.
Arjantinli kadınlar bu yıl da 8 Mart için grev çağrısı yaptılar. Zapatistalar- EZLN 2018 Meksika başkanlık seçimlerine bir kadın başkan adayıyla katılmaya karar verdiler (ancak bağımsız başkan adayı için yeterli imzayı toplayamadılar). Zapatista kadınları ise “bütün dünyadaki isyankâr kadınları Birinci Uluslararası Mücadele Eden Kadınlar için Siyaset, Sanat, Spor ve Kültür Buluşmasına davet ettiklerini” açıkladılar.
EZLN’nin örgütlenme ve silahlı mücadele anlayışı ile özellikle Chiapas’taki özerklik deneyimi, Türkiye’deki toplumsal muhalefet açısından, bir hayli ilgi çeken bir başlık olageldi. Zapatista kadınlarının 30 yılı aşkın süredir neyi nasıl yaşadıkları, ne tür kazanımlar elde ettikleri ise neredeyse hiç bilinmeyen bir deneyim olmaya devam ediyor.
Son yıllarda, özellikle Rojava’da demokratik özerklikle eşzamanlı olarak bir kadın devriminin örgütlenmesi üzerine kadın hareketinin çokça konuştuğunu düşünürsek Zapatista kadınlarının Chiapas’taki özerklik mücadelesine eşlik eden deneyimlerinin güncelliğini de görebiliriz. Feminist yayıncılık yapan Güldünya Yayınları’ndan Arzu Karacanlar’ın çevirisiyle yayımlanan Companeras: Zapatista Kadınlarının Hikayesi, yoksul köylü hareketi olarak doğup tüm dünyayı saran bir umudu yaratan Zapatistaların, kadınların hayatında ne tür değişimler yarattığını ve kadın başkan adayı gösterme, uluslararası bir kadın buluşması örgütleme noktasına nasıl gelindiğini öğrenmek/tartışmak için bir tür temel kaynak.
Hillary Klein, Compeneras’ı 1997’den 2003’e kadar Chiapas’ta yaşarken yaptığı söyleşilere ve gözlemlere dayanarak yazmış. Bu yıllarda bizzat EZLN’ye bağlı yerli köylerinde kadınlarla beraber çalışmanın yanı sıra kadın kooperatiflerinde çalışmış ve Zapatista yetkililerinin onayıyla geliştirdiği Mujer Colectivisimo (Kadınlar ve Kolektivizm) projesiyle kadınların bölgesel örgütlenmelerine destek sağlamış.
Klein, Zapatista’nın yerel özerklik inşasının Chiapas’taki köylerin daha önce yoksun bırakıldıkları temel sağlık ve eğitim hizmetlerine ulaşabilmesi anlamına geldiğini söylüyor. Özerk köyler ve bölgesel yönetimler sayesinde kendi kaderini tayin hakkı hayata geçiriliyor ve üretimi örgütleyen ekonomik kooperatifler aracılığıyla da kaynaklar yeniden topluma aktarılıyor. EZLN’nin askeri ve siyasi önderleri kadınların hakları için gerekli siyasal alanları oluşturmuşlar ancak Klein’in altı yıl boyunca gözlemlediği, bu alanları doldurmak üzere ayağa kalkan ve kaderlerini değiştirenlerin Chiapas köylerindeki kadınların ta kendileri olduğu.
Companeras’ta okuduğumuz söyleşilerde, 1984’te kurulan EZLN’nin özellikle 1994 isyanının hemen öncesinden başlayarak hemen sonrasındaki yıllarda, genellikle nesiller alan dönüşümleri Zapatista kadınlarının nasıl elde ettiklerini görüyoruz. Kiminle ne zaman evleneceklerinin, kaç çocuk yapacaklarının kararını verme hakkını elde ediyorlar. Eviçi şiddette ve alkol tüketiminde ciddi bir azalma gerçekleşiyor. Kadınlar eğitim ve sağlık hizmetine daha fazla ulaşabiliyor ve kamusal alanda görünür hale geliyorlar. Tüm bunlarla birlikte Zapatist hareketin içinde de güçleniyorlar.
Zapatistalar Meksika devletine başkaldırdıklarında 11 talep sıralıyorlar: İş, toprak, konut, gıda, sağlık hizmeti, eğitim, bağımsızlık, özgürlük, demokrasi adalet ve barış. Bu hedefler için 1994 yılının ilk günü Zapatista birlikleri Chiapas’ın doğu yarısında yedi kenti işgal ederken bir sömürge şehri ve turistik merkez olan San Cristobal bir kadının, Binbaşı Ana Maria’nın askeri komutasında ele geçiriliyor.
Companeras, Zapatista kadınlarının kendilerine verdikleri isim. Companero’nun yoldaş, arkadaş anlamına gelen dişil ve çoğul versiyonuymuş. Hillary Klein, kitap pek çok bireysel hikaye içeriyor olsa da Compeneras kelimesinin Zapatista kadınların kolektif hikayelerini ifade ettiğini ve bütün Zapatista kadınlarının kitabın kahramanları olduğunu söylüyor. Gerçekten de Companeras’ta, Zapatista kadınlarının Chiapas’ta özerklik inşa edilirken kapitalist, sömürgeci ve patriyarkal sisteme karşı verdikleri mücadeleyi, bizzat onların dilinden ve gözünden okuyoruz. (HO/ÇT)