Terre des femmes adlı kadın hakları organizasyonunun yayınladığı rapora göre Almanya'da da kadınların en büyük ölüm nedeni ev içi şiddet. Her yedi kadından birinin cinsel şiddete maruz kaldığını belirten rapor, aynı zamanda cinsel saldırılarda şikâyetçi olma oranının yüzde beşin altında olduğunu gözler önüne seriyor.
Şu an Almanya'da yürürlükte olan yasalara göre bir insana rızası olmadan dokunmak cinsel şiddet kapsamında değerlendirilmiyor, tecavüze uğrayanın beyanı esas alınmıyor ve tecavüze uğrayandan kendini “yeteri kadar savunduğunu” kanıtlaması bekleniyor.
Mahkemeye çıkarılan tecavüzcülerin yargılanma oranı %13
Cinsel şiddetten sağ kalanların beyanını esas almayan, sağ kalanlardan kendilerini “yeterince” savunduklarını, yani örneğin kaçmaya yeltendiklerini, bağırdıklarını veya tecavüzcülerine karşı güç uyguladıklarını kanıtlamalarını bekleyen yasanın değişmesi gerektiği gerçeği yılbaşı gecesi Köln'de yaşanan ve sayısı bini aşan cinsel saldırıların ardından bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Ekim 2015'ten beri beklemede tutulan Cinsel Suçlar Yasa Reform Tasarısı, Köln olayının ardından yeniden gündeme geldi. Adalet Bakanı Heiko Maas, yürürlükteki kanunda yer alan boşlukları kapadığını ve kanunda henüz yer almayan suçları da barındıran yeni bir paragraf eklediğini duyurarak tasarıyı 28 Nisan günü Federal Meclis'in oylamasına sundu.
“Hayır Hayır Demektir Koalisyonu”
Reform önerisinin kamuoyuna duyurulmasının ardından sekiz farklı kadın örgütünün “Hayır Hayır Demektir Koalisyonu” adı altında ortaklaşa yayınladığı bildirgede söz konusu tasarının boşlukları iyi biçimde kapamadığı ve Federal Meclis tarafından onaylanmadan önce yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtildi:
“Söz konusu yasa tasarısı kanundaki bazı boşlukları dolduracak, fakat cinsel irade hakkı hâlâ tam anlamıyla koruma altına alınmış olmayacak. Bu haliyle cinsel irade hakkı doğal olarak korunmamış, saldırıya uğrayan bireyin özsavunmasına bırakılmıştır. [...] [Buna göre] hüküm ve mahkûmiyeti belirleyecek olan hala saldırganın değil, saldırıya uğrayanın tutumu olacaktır.
Karşısındakinin cinsel iradesini hiçe sayarak davranan bir saldırganın cezalandırılmaması kabul edilemez. Bir tecavüzün tecavüz olarak yargılanmasının sorumluluğu mağdura bırakılamaz.”
Merkel'e açık mektup
Yayınlanan bildirgenin yanı sıra bir de Şansölye Angela Merkel ve tüm diğer Millet Vekillerine açık mektup yayınlayan koalisyon, Federal Meclis'ten İstanbul Sözleşmesi'nin gereğini yerine getirmesini talep etti:
“İstanbul Sözleşmesi'ne göre imzacı devletler mağdurun arzusu dışında gerçekleşen tüm cinsel eylemleri cezalandırmakla yükümlüdür. Bu sözleşme henüz Almanya hükümeti tarafından uygulamaya konulmamıştır. Bize göre eğer yeni yasa bu haliyle Meclis tarafından onaylanacaksa, bu sözleşme bundan sonra da uygulamaya konulmamalıdır.”
Zafer: Muhalefetten de, hükümetten de destek
Sol Parti ve Yeşiller'in en başından beri desteklediği “Hayır Hayır Demektir Koalisyonu”, yılbaşı gecesi yaşanan tacizlerin ardından geçtiğimiz hafta sonu Hıristiyan Demokrat Birliği CDU/CSU ve Sosyal Demokrat Partisi SPD'nin de desteğini aldı. Bunun üzerine Alman basınında yer alan haberlere göre bildirgeyi yalnızca muhalefetin değil, aynı zamanda hükümetin de desteklemesinin ardından Adalet Bakanı Heiko Maas tasarının üzerinden geçmek zorunda kalacak. (SS/EA)
Fotoğraf: rt.com