89. Oscar Ödülleri’ni, ayrımcılığı körükleyen Trump’a tepkilerin belirleyeceği tahmin ediliyordu. Öyle de oldu. Tahmin edilemeyen ise, En İyi Film ödülü açıklamasındaki büyük yanlışlıktı.
Oscar ödülleri, sadece bir sinema olayı değil, dönemin ruhunun da simgesi olageldi hep. Bir yandan kendisini kutsayanlara kucak açıp 2012'de The Artist’i bağrına basmış; diğer yandan Irak’a demokrasi ve yaşam kalitesi (!) götürme fikrini kutsayıp 2010'da The Hurt Locker’ı ödüllendirmiş; hatta milliyetçilik pompalı Argo’nun ödül anonsunu Beyaz Saray’a bağlanıp First Lady’ye yaptırmış bir Akademi’den bahsediyoruz.
Bu yılın şartlarını ise yeni başkan seçilen Trump’ın kararları belirledi. Meksika sınırına duvar öreceğini söyleyen, eşcinselleri aşağılayan, yedi Müslüman ülkenin vatandaşlarına vize yasağı getiren Trump, sinema camiasındaki tepki ateşini körüklemiş oldu. Her ne kadar üyelerinin yaş ortalamasının yüksek ve muhafazakar cenahta olduğu bilinse de Trump karşıtlığı, üyeleri görüş farklılıklarını bir kenara bırakmaları için teşvik etti. En iyilerin seçimi başta olmak üzere, Jimmy Kimmel’in şovundan ödül konuşmalarına kadar Trump karşıtlığı kendini hissettirdi.
Siyahlar ve Müslümanlar başrolde
Geçen seneki Oscarlar’da en çok eleştirilen konu, hem Akademi üyelerindeki hem de ödül adaylarındaki ‘çok ama çok beyaz’lıktı. Bu sene yoğurdu üfleyerek yiyen Akademi, üyelerde ve adaylıklarda siyah sanatçıların alanını genişletti. Trump’ın ayrımcı açıklamaları da eklenince bazı ödüllerin sahipleri, neredeyse haftalar öncesinde netleşmiş oldu. Yardımcı Kadın Oyuncu kategorisinde Viola Davis’in (Manchester by the Sea’de Michelle Williams’ın performansı çok daha duygu yüklüydü), Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinde Mahershala Ali’nin (Nocturnal Animals’daki Michael Shannon’ın performansı çok daha belirgindi) ipi göğüsleyeceği biliniyordu.
Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde de benzer bir durum yaşandı. Asghar Farhadi’nin, Trump’ın vize yasağını protesto edip törene katılmayacağını deklare ettiği anda, bu dalda Oscar’ın Forushande filmine gideceği netleşmiş oldu. Eğer böyle bir durum yaşanmasaydı Akademi, muhtemelen Forushande yerine, savaş karşıtı Danimarka yapımı Under Sandet’i ödüllendirecekti ki, bu karar da çocukların mağduriyetine karşı Trump’a muhalefet anlamı taşıyacaktı zaten.
La La Land vs. Moonlight
Ödül sezonu açıldığında Oscar yarışının La La Land ile Moonligt arasında geçeceği belirginleşmişti. Pek çok ödülde en iyi film sıfatı, bu iki yapım arasında gitti geldi. Oscar yarışında ise Moonlight avantajlı gibi başlasa da tören tarihi yaklaştıkça La La Land önplana çıktı. Bunun nedeni de biraz Trump ile alakalıydı yine. Yeni başkanın verdiği tuhaf mesajlardan ve vaat ettiği kaoslardan uzaklaşıp, cıvıl cıvıl bir müzikalin dünyasına sığınmak isteği ağır basıyordu genel olarak. The Artist’te olduğu gibi eskiye dönüş modası da ödüllendirilmiş olacaktı böylece.
Ne oldu da ibre Moonlight’a döndü? Bunda da Trump’ın etkisi var elbette. Akademi, ülkedeki antidemokratikleşme adımlarına karşı, masalsı bir müzikal yerine gerçekçiliği tercih etti.
11 sene önce Akademi, iletişimsizliği eleştiren Crash’i En İyi Film seçip, gay kovboyların gizli ilişkisine odaklanan Brokeback Mountain’ı yönetmenlik ödülüyle taltif etmişti. Akademi yıllar sonra Trump başkanlığında, siyah iki erkeğin ilişkisini anlatan Moonlight’a En İyi Film ödülü vererek özgürlükçü söylemindeki boşlukları kendi açısından doldurmuş oldu.
Yıllarca unutulmayacak bir hata
TIKLAYIN - EN İYİ KOMEDİ SENARYO ÖDÜLÜ OSCAR TÖRENİNE
En İyi Film ödülünün önce La La Land’e verildiğinin açıklanıp, sonrasında ödülün gerçek sahibinin Moonlight olduğunun ortaya çıkması, Oscar tarihindeki acayiplikler listesinde uzun yıllar ilk sırada yer alacak muhtemelen.
“ABD Başkanı da yanlış açıklanmış olmasın” esprileri havada uçuşmakta zira. O görüntüleri tekrar tekrar izleyip şaşırırken, kendi ülkemizdeki durumu da yeniden gözden geçirme gerekliliği ortaya çıkacak. Majör festivallerimizde yaşanan sorunlara, bundan sonra daha hoşgörüyle bakmak konusunda limit yükselecek gibi. Festivallerimizdeki hataları eleştirirken, bu törenin hatırlatılmasına karşı hazırlıklı olmakta da fayda var. (MI/HK)