Dünden bugüne, kadının baş örtüsü ve etek boyu bu ülkede, eril-erkek siyasetin polemik alanı haline getirildi.
İnanç, yaşam biçimi, adalet duygusu, baş örtüsüne indirgenemeyeceği kadar, etek boyunun da çağdaşlığa indirgenemeyeceği apaçık ortada.
Yakın zamanda Fikri Sağlar, “Türbanlı bir hâkimin karşısına çıktığım zaman adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var” açıklaması tam da bunun bir örneği.
Niyetimiz, elbette şahısları tartışmaya açmak, linç kültürüne bir taş da ben atayım kaygısı değil.
Cinsiyetçilik
Ülkede, adalet duygusunun gün geçtikçe zayıfladığı bu kadar aşikârken, adalet eksikliğinin kadınların giyimi kuşamı üzerinden tartışılması ve bu tartışmanın tamamında da erkeklerin söz söylemesi, başlı başına bir adaletsizlik.
Hatta ve hatta sadece adaletsizlik değil. Bu yapılan tam olarak bir cinsiyetçilik.
Kadınların, mesleki ve uzmanlık alanlarında yaşam biçimleri üzerinden değerlendirilmesi, görevlerini hakkaniyetle yapamayacaklarının erkeklerce söylenmesi, çağdışı.
Bu bakış açısı dünyada ve Türkiye’de gerilerde kaldı.
Yeniden bu tartışmaları açmak, kimseye fayda getirmez.
Biz Türkiyeli kadınlar olarak, kadınların giyim kuşamının, erkek siyasetçilerce gündemleştirilerek asıl sorunlarının çözümüne engel olunduğunun farkındayız.
Örneğin erkek şiddeti, örneğin kadınların erkeklerden daha düşük maaş alması, örneğin ev içi emeğinin değersizleştirilmesi, örneğin erkek şiddeti davalarındaki cezasızlık… Bu sorunların hiçbirine çözüm üretilmiyor, aksine kadınlar sadece giyim ve kuşamları ile gündem konusu haline getiriliyor.
Kadınların yaşam biçimleri, siyasal iktidarlar ve onların muhalifleri arasında polemik unsuru haline getirilemez. Bu tam anlamıyla kadın hareketinin de eleştirdiği erkek egemen siyaset tarzıdır.
Bu siyaset tarzının da Türkiye Kadın Hareketi’nin gücünden, iradesinden bihaber olduğu ortada. Şunu da bilmiyor olamazlar herhalde. Bu ülkede kadınları öldüren, cinsel saldırıda bulunan fail erkeklerin davalarına bakanların büyük bir kısmı erkek hakimler ve davalardaki cezasızlık durumu ortada. Yani bir adalet yok! Hepsinin başı açık!
Sözünü ettiğim 2020’nin son günlerine denk gelen bu cinsiyetçi açıklamalar, 2021’in mücadele alanlarına dair fikir veriyor.
Şüpheniz olmasın beyler, hayatın her alanında cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, eril siyaset anlayışınıza karşı bir sözümüz var…
Çünkü biz kadınlar tercihimizle ve her halimizle, sokakta, yan yanayız!
Ceren Damar'a saygıyla
Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel, 2 Ocak 2019 tarihinde üniversite yerleşkesindeki odasında, sınavda kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail H. tarafından tabancayla vurulduktan sonra bıçaklanarak öldürüldü.
Sanığın avukatı Vahit Bıçak, tam bir erkeklik savunması yaptı. Kamuoyundan tepki yağdı.
Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme’ suçundan sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini açıkladı. Kararda, sanık Hikmet hakkında ruhsatsız silah taşımaktan 1 yıl, öğrenci Ahmet Eren’i silahlı tehditten ise ayrıca 2 yıl hapis cezasına hükmedildi.
Ne oldu? Kim ne söyledi?CHP eski milletvekili Fikri Sağlar, katıldığı bir televizyon programında, "Türbanlı bir hakimin karşısına çıktığım zaman adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var" dedi. Sağlar'ın sözlerine her kesimden tepki geldi. Cumhurbaşkanı ve AKP Gene Başkanı Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada CHP'de yer alan başörtülü kadınlara "vitrin mankeni" diyerek hakaret etti. Erdoğan "Oy almak için bazı yerlerde başörtülü birkaç kişiyi yanlarında vitrin mankeni gibi getirip koymak, artık kimseyi aldatmıyor. O işler geçti" dedi. Kılıçdaroğlu: Toplumu ayrıştırmak yetmedi mi? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eminönü Alibeyköy tramvay hattının açılış töreninin ardından gazetecilerin Erdoğan'ın açıklamalarını sorması üzerine şöyle dedi: "Sözümüz söz" CHP PM üyesi avukat Sevgi Kılıç, Erdoğan'ın kendisini hedef aldığını belirterek sosyal medya hesabından "Sayın Ak Parti Genel Başkanının bana vitrin mankeni demek suretiyle biz kadınlara yapmış olduğu hakareti şiddetle kınıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kollarından gelen bir Parti Meclisi Üyesi olarak bir kez daha söylüyorum; İlk seçimde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında inanç, etnik köken, kılık kıyafet veya başka hiçbir ayrım olmadan kadınlar toplumun her alanında eşit haklara sahip olacak ve toplumsal barış sağlanacak. Sözümüz söz!" diyerek tepki gösterdi. Kaftancıoğlu: Kadınlar Erdoğan'a güle güle diyecek CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da "Sembolik diyerek kendi partisindeki kadınları aşağılayan Erdoğan #VitrinMankeni diyerek başta PM üyemiz Sevgi Kılıç ve il yöneticimiz K. Celayir olmak üzere tüm kadınları aşağılamıştır. Çok yakında meydanlarda yuhalattığı ve aşağıladığı bütün kadınlar kendisine güle güle diyecek" dedi. Akşener: Kadınların güvenliğini sağla İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de "Sayın Erdoğan, ülkemizde son 1 yılda, 386 kadın katledilmişken; çıkıp utanmadan kadınlara hakaret edeceğine, git önce görevini yap, kadınların güvenliğini sağla" diye konuştu. |
(EMK)