Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kimi, "beş yıldır bu fabrikada çalışıyordum" diyor. Bir başkası da "Çalışırken boyanın içindeydik, zehirli kimyasallarla çalıştık hakkımızı isteyince de işten atıldık" diye anlatıyor.
Konuşanlar, otomotiv sektörüne orijinal yedek parça üreten Tuzla'daki Mata Otomotiv Fabrikası'nın işçileri.
Birleşik Metal İş'te örgütlü olan yaklaşık 1300 işçi enflasyon artınca yüzde 25 oranında ek zam istedi. Çalışma koşullarının da düzeltilmesini talep etti. İşçilerin bir saat çalışma ücreti 49 TL, yüzde 25 gibi bir zamla bu oran 60-65 TL'ye ulaşıyor.
Şirket bu talebi kabul etmek yerine tamamen görmezden geliyor.
İşçiler bu nedenle, 28 Şubat'ta greve başladı. Şirket başta eylemi örgütleyen yaklaşık 51 kişiyi işten çıkardı ardından grevdeki işçilere içeri girip çalışmaları için mesajlar attı. İşçilerden bir kısmı fabrikaya girdi ve yeniden çalışmak zorunda kaldı.
Söz konusu şirketin bir özelliği de Avrupa ülkelerine yedek parça satması. Yani oralarda insan sağlığına zararlı diye kullanımı yasak olan kimyasal maddeler Türkiye'de bu fabrikada kullanılabiliyor. Çünkü Türkiye'de yasak değil. Avrupa'dan alınan siparişler işçilerin grevi nedeniyle sekteye uğradığı için işçiler sık sık bu duruma gönderme yaparak "Yükseklere kar yağdı, üşümedin mi; sen bu işin sonunu düşünmedin mi?" türküsünü söylüyor.
İşçilerin büyük bir kısmının tepkisi de Elon Musk'a. Tesla projesi kapsamında kablolar üreten işçiler, "Elon Musk bizi duysun" diye de yarı espirili yarı gerçek çağrılar yapıyor.
"Hakkımızı arıyoruz"
Bugün direnişin 18. günü. 178'i kadın olan bin işçi, hakları için mücadele etmeye devam ediyor.
Fabrikada iki yıldır serim operasyonu bölümünde çalışan Yeliz Aydın, "Biz Tesla'ya çalışıyoruz. Ürünleri seriyoruz operasyon başlıyor. İş güvenliği kuralları tam olarak işlemiyor, ek zam istedik, çünkü hayat aşırı pahalı. Bize yapılan zamların bizim alım gücümüze etkisi olmadı. Bu taleplerle önce bir saat greve çıktık sonra hep birlikte fabrikadan çıktık ve 18 gündür direniyoruz" diyor.
İşverenin grev başlayınca özel güvenlik dışında başka koruma görevlileri de getirdiğini anlatan Aydın, şu noktaya dikkati çekti:
"Herhalde bizim zarar vereceğimizi düşündü de bunu yaptı. Oysa biz içerideyken isteseydik bunu yapardık, hiçbir arkadaşımızın böyle bir niyeti yok."
"Tuvaletleri bile kullanamıyoruz"
Fabrika sahipleri burada olsaydı onlara ne demek isterdim sorumu da Yeliz Aydın şöyle anlatıyor:
"Yıllardır sağlıksız ortamlarda çalıştık. Sesimizi çıkarmadık. Şimdi hakkımızı arayınca mı kötü olduk. Bir kadın olarak buradaki tuvaletleri dahi kullanamıyoruz. Eylemin ilk günü tuvaletlere girmemizi engellediler. Çay ocaklarını kapattılar. Isıtıcıları kapattılar. Buranın insan kaynakları müdürü de bir kadın. Ben utandım bu yapılanlardan, o utanmadı mı?"
"KOD 46 yalanı ile işten çıkardılar"
12 yıldır bu fabrikada çalışan Songül de şöyle diyor:
"12 yıldır baskı altında çalışıyorum. Yönetimden hakkımızı istiyoruz. Hakkım için buradayım. Emeğimin karşılığını istiyorum. Bu kadar aşağılanmayı, küçümsenmeyi hak etmiyorum. İnsanlar bir saat eylem yapıp içeri gerecekti, kapıları kilitlediler girmeyelim diye. Hakkımızı istiyoruz."
Nezahat. Yaklaşık 7 yıldır bu fabrikada çalışıyor, "Birbirimizi kazandık" diyor. "17 gündür buradayım mücadelenin sonuna kadar burada kalacağım, arkadaşlarımızın desteği ile hakkımızı alacağız".
Sonay da Nezahat'i desteklercesine "Bizim taleplerimiz haklı taleplerdi. Fakat bize gösterilen tavır çok kırıcıydı. Bizi işten atmakla cezalandırdılar" diyor.
"Herkesin duymasını istiyorum" diyor Sonay, "Burada iş sağlığı güvenliği adına hiçbir şey yok. Temizlik sıfır. Yemekler çok kötü. Boyahane içinde çalışıyorum, tek bir havalandırma yok. Sağlıklı, huzurlu bir ortamda çalışmak istiyoruz" diye sesleniyor.
İşten çıkartılan başka bir işçi de Saniye. İşten çıkarılma kodu 46. Bu kod kapsamında hırsızlıktan işverenin itibarını düşürmeye kadar karalayıcı her şey var.
Saniye'nin son cümleleri, tüm işçilerin talebi: "Gerçek işten çıkarılma nedenimizi yazmak yerine bunları yazmışlar. Daha iyi çalışma koşulları istedik. Ücretlerin yükselmesini istedik. Ama taleplerimize olumlu yanıt verilmedi. İşimize geri dönmek istiyoruz."
"Mata yönetimi CHP ve İYİ Parti ile görüşmüş"
Birleşik Metal İş Sendikası Genel Sekreteri Özkan Atar ise şunları söylüyor:
"İlk gün iş bırakıldığında güvenlikle gerginlik yaşandı. Kamera kayıtlarında tespit edilen işçiler Kod 46'dan kovuldu. Mata yönetimi bu yüzden Ankara'daki bazı partileri ziyaret etmiş. Ticaret Bakanı ile görüşmüşler. CHP ve İYİ Parti'yi ziyaret etmişler. Mata bu hafta anlaşmayı yapmak istiyor. Birtakım aracılarla bunu görüyoruz.
"Muharrem Erkek'e, 'biz sendika ile uzlaşamıyoruz siz konuşun' demişler. Erkek de bize 'İşveren ile bir araya gelin, bu işi bitirin' dedi. Fabrikada işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunu var. Karbon ve polyester tozlu, yeterli havalandırma yok. Soyunma odaları çok dar. Duş yok. 10 metrekarelik alanda 30 kişi aynı anda soyunuyor. Bu sağlık açısından sorunlu."
MATA Otomotivde bir işçinin çalışma saati ücreti 49 TL. Yüzde 25 zam istediler. Patron kabul etmedi, greve çıktılar. Bugün 18. gün. pic.twitter.com/muQXBKxQqa
— Evrim Kepenek (@kepenekevrimm) March 16, 2023
(EMK/AÖ)