"Yeni muhafazakarlar, ABD yönetimindeki Şahinleri oluşturan üç fraksiyondan biri. Diğer ikisi, saldırgan milliyetçiler ve Hıristiyan sağcılar.
Yeni muhafazakarlar sayıca azlar; ancak son 35 yıldır ABD dış politikası içinde etkililer. Çoğu Yahudi kökenli. Aralarında Katolik ve Protestanlar da var. Fakat ABD'deki Yahudi nüfus yeni muhafazakar değildir.
Bir bölümü eski solcular. Hatta aralarında Troçkistler de var.
Bir bölümü de liberal demokratlardan geliyor. Bunlar, toplumsal ve ekonomik konularda liberalken, Sovyetlere karşı Şahin olanlar. 1960'ların sonunda sağa kaydılar.
Bu dönüşümde kilit faktörler şunlar:
* İsrail'in 1967 Arap-İsrail savaşı sonrası yalnız kalması.
* Yeni solun ve savaş karşıtı hareketin yükselişi."
Her yerde kötülük var
"Yeni muhafazakarların dünya görüşü, fazlasıyla, İngiliz Thomas Hobbes'un düşüncelerine dayanır:
'İnsan bencildir. Güce, iktidara eğilimlidir. Bu da çatışma doğurur. İstikrarlı düzen için mutlak bir iktidar, mutlak bir egemenlik gerekir.'
Bu bir korku ve ölüm düzenidir. Yeni muhafazakarlar, sürekli olarak, kötülükten, şerden bahsederler. Bu nedenle, hep 'kötü bir öteki'nin yeniden üretilmesine ihtiyaç vardır. Amerikalıları bir arada tutan şey korkudur. Bu da düşmanlara ihtiyaç duymak anlamına gelir.
Yeni muhafazakarlar için dış politika politik değil, ahlaki bir sorundur. ABD'nin tek taraflı egemenliğine inanırlar."
İsrail ve Yahudi soykırımıyla bağlantı
"Yeni muhafazakarlar için İsrail ahlaken istisna kabul edilecek bir ülkedir. İsrail'le ABD'nin kaderleri, ahlaken birbirine bağlıdır.
Görüşlerini, Yahudi soykırımıyla da bağlantılandırırlar. Algılamaları 1930'lara dayanır. Yeni muhafazakarlara göre, Hitler'in yükselmesine yol açan koşullar bertaraf edilmelidir. Peki Hitler'i yükselten nedir?
1. Liberal laiklik
2. Görecelilik, kesin olmama tutumu
Yeni muhafazakarlar, dinin bu kesin olmama tutumunu ortadan kaldırdığını düşünürler.
Bir başka nokta da, 30'larda Hitler'in yükselmesinden İngiltere ve Fransa'yı sorumlu tutmalarıdır. Bu ülkeler, kendilerini Hitler'le yüzleşmeye hazırlamamıştır.
Bunun sonucu olarak da, ezici güçte bir ordunun vazgeçilmez olduğunu düşünürler.
Onlara göre, ABD'nin tecrit politikası izleyip, kendi içine kapanması da Hitler'in yükselişine yol açmıştır.
Dolayısıyla, herhangi bir uluslararası eşitlik, ABD'nin yeniden kendine kapanmasına yol açar. Buna izin verilmemelidir." (TK/EÜ)