Üniversite öğrencileri, 1915'te Ermenilerin yaşadıklarına duyarsız kalınması nedeniyle başlatılan "Ermeni kardeşlerimden özür diliyorum" imza kampanyasıyla ve gelen tepkilerle ilgili konuştu.
Neslihan Atalay (Anadolu Üniversitesi): "Dünya üzerindeki herhangi bir millete, ırka yapılan soykırım bağışlanamaz ve unutulamaz, tarih iktidarlar tarafından şekillendirilse de insanlığın hafızalarında her zaman bu tarz vahşetler iz bırakacaklardır. Tüm dünya halklarından ve Ermeni vatandaşlardan Ermenilere yapılanlardan dolayı bireysel olarak özür dilerim."
Hande Güven (Yıldız Teknik Üniversitesi): "Bundan birkaç ay önce Türkiye-Ermenistan futbol maçının ardından oluşan olumlu hava esnasında, Baskın Oran'ın Radikal 2'de dillendirdiği bu fikrin, bugün hayata geçiyor olması gerçekten sevindirici. Zira nasıl 1492'de Osmanlıya Yahudi göçü 'işte, hoşgörü anlayışımız' diye aksettirilip, 'tarihimize sahip çıkıp' sevabından nemalanıyorsak, 1915'in günahlarından da kaçamayız.
"Soykırım veya askeri tedbirler gereği zorunlu göç, ne dersek diyelim -kampanyayı başlatanlar da soykırım terimini kullanmıyor- 1915'te bir şeyler olmuştur veErmeniler üzerinde onulmaz yaralar açmıştır. En azından vicdanımızı rahatlatmak bağlamında bu özür kampanyasının, hem son dönemde iyileşme belirtileri gösteren Türkiye-Ermenistan ilişkilerine hem de Türkiye'nin tehcire, mübadeleye duacı halinden, daha barışçıl, insancıl ve demokratik yapıya kavuşmasına katkı yapacağını düşünüyorum."
Nefes Polat (Bilgi Üniversitesi, Medya ve İletişim Sistemleri): "Ermeni tehcirine duyarsız kalınmasını tabii ki doğru bulmuyorum. Ortada yaşanan gerçekler var, ancak bu kampanya benim için bir şey ifade etmiyor. Özür dilenecekse Ermenilerin soyundan değil, o dönemde yaşayanlardan, o dönemi yaşayanlardan özür dilenmeli. Tehcir tüm Ermeni insanlığına mal edilmemelidir."
Koray Bilir (Uludağ Üniversitesi, Makine Mühendisliği): "Kampanyanın doğru olmadığını, özür dilenecekse karşılıklı dilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Özür dilenecekse bu karşılıklı olmalı; çünkü eğer bir soykırım varsa, bunun öncesine de bakılmalı, dış güçlerin Ermeni tehcirini Türkiye'ye karşı kullandığını düşünüyorum."
Artun Özsemerciyan (Galatasaray Üniversitesi): "Kampanya metni dikkatle okunduğunda, 'duyguların paylaşılması ve özür dilenmesi' eylemlerinin sadece imza sahiplerini bağladığı görülebilir. Dileyenler bildiriyi imzalamama özgürlüğüne sahip olduklarına göre, kampanyada art niyet aranmasını anlamsız buluyor ve gösterilen tepkilerin büyük bölümünün aşırıya kaçtığını düşünüyorum. Geçmişimizde yaşanmış acıların yokmuş gibi davranılması değil, tartışılması, anlaşılması ve paylaşılması geleceğimizi daha olumlu etkileyecektir."
Aykun Taşçıyan (Marmara Üniversitesi, Kimya): "Siyasi bir süreçteki göstermelik bir hareket bence. Siyasetle veya bu tip moda fikirlerle ( sürelik kalıcı olmayan ) alakam olmadığı için, bu insanların samimi olup olmadıklarını bilmiyorum.
"Ayrıca bu tür hareketler - ki gerçekten samimiyse, ne yazık ki amaçlandığı sonuca ulaşamaz, nedeni ne yazık ki aydınlar ülkeyi yönetmiyor. Şunu kimse unutmasın zamanında bu acı olaylara neden olan ülke yöneticilerinin cahilleri gaza getirmesinden başka bir şey değil... Bence özür dileyenler dilemesin. Her zaman tepede olanlar, herkesi cahil bıraktıkları için özür dilesinler." (NŞ/TK)