Uluslararası Af Örgütü, Diyarbakır Sur’un Alipaşa ve Lalebey mahalleleri sakinlerinin zorla tahliye edilmemesi için acil eylem başlattı.
Uluslararası Af Örgütü, Çevre ve Şehircilik Bakanı’na çağrıda bulunarak Sur sakinleri ile uluslararası insan haklarıyla uyumlu diğer tüm alternatifler hakkında samimi bir istişare gerçekleşene kadar zorla tahliyelerin durdurulmasını talep etti.
Elektrik ve su kesintilerinin bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılmasının insan haklarına aykırı olduğunu vurgulayan Uluslararası Af Örgütü, bu uygulamalara da bir an önce son verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kampanya kapsamında ayrıca yetkililere kiracılar da dâhil olmak üzere tüm Sur sakinlerine yaşadıkları zarar ve kayıplar için gerçek değerinde yeterli tazminat sunulması çağrısında bulunuldu.
Zorla tahliyelerin uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun bir şekilde sadece en son çare olarak uygulanabileceğini vurgulayan Uluslararası Af Örgütü, Sur sakinlerinin yıkımlardan dolayı geleceklerinden büyük endişe duyduğunu belirtti.
TIKLAYIN - SUR'DA ALİPAŞA VE LALEBEY'DEKİ YIKIMA TEPKİ: "NEREYE GİDECEĞİZ?"
Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü mahalle sakinleri güçlü dayanışma ilişkileri kurdukları ve aile köklerinin dayandığı Sur’dan ayrılmak istemediklerini, ayrıca geçimlerini sürdürebilmelerinin Sur içindeki yaşamlarına bağlı olduğunu söyledi.
İmza kampanyasına Uluslararası Af Örgütü’nün acileylem.org web sitesi üzerinden katılmak mümkün.
TIKLAYIN - SUR'DA YIKIM ANONSU; MUHTARLAR ANLATIYOR
2016’da Sur raporu yayımlanmıştı
Uluslararası Af Örgütü, Aralık 2016’da “Zorla yerinden edilen ve mülksüzleştirilenler: Sur sakinlerinin evlerine geri dönme hakkı” raporunda, Sur’da yaşanan çatışma döneminde devam eden süresiz sokağa çıkma yasaklarıyla on binlerce kişinin zorla yerinden edildiği, çatışmaların sona ermesine rağmen hâlâ geri dönemediğini ve yıkımların sürdüğünü belirtiyordu.
Sur ilçesinin tamamı hakkında acele kamulaştırma kararı alınmasına da değinilen raporda yetkilileri bu kararlarla ilgili ilçe sakinleriyle samimi istişarelerde bulunmaya çağrılıyordu.
Ne olmuştu?
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) “Dünya Kültür Mirası” listesinde yer alıyor.
Yaklaşık 120 bin kişinin yaşadığı Sur ilçesi 2. derece kentsel sit alanı. 158 bin hektarlık alanda yer alan ilçede, 124 anıtsal, 410 adet tescilli sivil mimari yapı mevcut.
Sur’daki kentsel dönüşüm uzun süredir tartışılan bir konu. 2010’da Sur’daki Alipaşa ve Lalebey mahallesinde TOKİ, Bakanlık ve Belediye işbirliğindeki kentsel dönüşüm kapsamında 850 yapının 330’u yıkıldı. Halkın tepkisini çeken bu süreç 2013 yılının sonunda belediye tarafından durduruldu.
Ancak bu süreçte 4 Aralık 2012’de afet yasası olarak bilinen 6306 sayılı kanun kapsamında Sur’un tamamı riskli alan ilan edildi.
6 Eylül 2015’ten itibaren Sur’un çeşitli mahallelerinde başlayan ve bazı mahallelerde hala devam eden sokağa çıkma yasakları sadece sivil ölümlere değil, ilçedeki tarihi eserler dahil birçok yapının da harap olmasına neden oldu.
Nisan 2017’de, Lalebey ve Alipaşa mahallelerinde camilerden yapılan anonslarla yurttaşlardan evlerini 1 Mayıs’a kadar boşaltmaları istendi. Mahalleli, en azından okullar kapanana kadar beklenmesini istedi. Tepkiler üzerine yıkım kararı bir süre ertelendi ancak 23 Mayıs’ta güvenlik güçleri eşliğinde yıkım başladı. (ÇT)