İHD Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası, “Diyarbakır ili Merkez Sur ilçesi Hak İhlalleri Gözlem Raporu"nu açıkladı.
Raporda Sur’daki Lalebey ve Alipaşa mahallelerinin sakinlerinin mağduriyetlerinin giderilememesi gerekçesiyle evlerini terk etmek istemedikleri aktarılırken, yetkililerin itirazları görmezden geldiği ve yıkım kararının uygulanabilmesi için hak sahiplerinin mahalleden zorla çıkarılmasına dair bir takım tedbirler uyguladıkları belirtildi. Bu tedbirlerin ise yurttaşların yaşamsal nitelikte ihtiyaçlarının giderilmesini engellediği ifade edildi.
İki mahallede yıkım 23 Mayıs’ta başlamış, mahallelinin evlerini terk etmemesi üzerine mahallelerde elektrik ve sular kesilmişti.
Mahalleleri ziyaret eden heyet, söz konusu tedbirler arasında yer alan su ve elektrik kesintilerinin devam etmesi halinde, sağlık sorunlarının kısa sürede ortaya çıkmasını güçlü bir olasılık olduğunu ve sağlık sorunlarının güçlü salgın ishaller, salgın bitlenme gibi paraziter hastalıklar şeklinde gerçekleşebileceğini söyledi.
Diyarbakır Tabip Odası yöneticilerinden oluşan bir heyet, rapora ilişkin Diyarbakır Valisi Sayın Hüseyin Aksoy’la görüşerek, mahallelilerin taleplerini aktardı.
Çocuk ve yaşlılarda ishal vakaları, hastalar zor durumda
Rapordan satırbaşları şöyle:
* 22 Mayıs’tan bu yana Lalebey ve Alipaşa mahallelerinde okul, cami gibi kamusal hizmet yerleri de dahil olmak üzere tüm yaşam ve barınma alanlarının içme ve kullanma suyu şebekelerinin kesildiği heyet tarafından gözlemlendi.
* Su şebekelerinin kesik olması nedeniyle bidon, tanker, kap-kacak gibi taşıma araçlarıyla su sevkiyatının yapıldığı ve su ihtiyacının bu şekilde karşılanmaya çalışıldığı mahalle sakinlerince heyete iletildi. Yine elektrik şebekelerinin kesik olduğu ve enerji ihtiyacının karşılanmasında zorluklar yaşandığı, akşam ve gece saatlerinde mum gibi ilkel araçlarla aydınlatma ihtiyaçlarını karşıladıkları bilgisi heyet ile paylaşılanlar arasında.
* Su kesintilerinin Alipaşa İlköğretim Okulu, Alipaşa Camisi ve Çakal Camisi gibi kamusal alanlarda da olduğu beyanı heyete aktarıldı.
* Mahalle sakinlerinin ile yapılan görüşmelerde ise; yıkım işlemleri sırasında güvenlik gerekçesiyle mahallede bulunan kolluk kuvvetleri tarafından; mahalle sakinlerinin tehdit, baskı ve taciz edildikleri, yine hakaretlere maruz kaldıkları iddiası heyete aktarıldı.
* Mahalleye tankerle taşınan içme ve kullanma suyu nedeniyle, özellik çocuk ve yaşlı kesimde ishal vakalarının arttığı bilgisi heyet ile paylaşıldı.
* Alipaşa Mahallesinde KOAH ve astım hastalıkları bulunan yaşlı bir kişinin, akşam saatlerinde gelişen nefes darlığı rahatsızlığına evde bulunan nebül cihazı ile müdahale edilemediği ve elektrik kesintileri olması nedeniyle kronik hastalığı olan sürekli ilaç kullanmakta olan hastaların ilaçların bozulduğu ve bundan kaynaklı mağduriyet yaşadıkları bilgisi heyet ile paylaşıldı.
Talep ve öneriler
İHD Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası, talep ve önerileri şöyle sıraladı:
* Mahalle sakinlerinin talepleri dikkate alınmalıdır.
* Mahalle sakinleri, temel kamu hizmetlerinden mahrum bırakılmamalı ve bir an önce içme ve kullanma suyu ile elektrik hizmeti sağlanmalıdır.
* Yetkililer ve hak sahipleri arasında sorunun çözümü konusunda diyalog sağlanmalı, Sur’un tarihi dokusu ve demografik yapısı korunarak yaşanan soruna acil olarak çözüm üretilmelidir.
Ne olmuştu?
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) “Dünya Kültür Mirası” listesinde yer alıyor.
Yaklaşık 120 bin kişinin yaşadığı Sur ilçesi 2. derece kentsel sit alanı. 158 bin hektarlık alanda yer alan ilçede, 124 anıtsal, 410 adet tescilli sivil mimari yapı mevcut.
Sur’daki kentsel dönüşüm uzun süredir tartışılan bir konu. 2010’da Sur’daki Alipaşa ve Lalebey mahallesinde TOKİ, Bakanlık ve Belediye işbirliğindeki kentsel dönüşüm kapsamında 850 yapının 330’u yıkıldı. Halkın tepkisini çeken bu süreç 2013 yılının sonunda belediye tarafından durduruldu.
Ancak bu süreçte 4 Aralık 2012’de afet yasası olarak bilinen 6306 sayılı kanun kapsamında Sur’un tamamı riskli alan ilan edildi.
6 Eylül 2015’ten itibaren Sur’un çeşitli mahallelerinde başlayan ve bazı mahallelerde hala devam eden sokağa çıkma yasakları sadece sivil ölümlere değil, ilçedeki tarihi eserler dahil birçok yapının da harap olmasına neden oldu.
Nisan 2017’de, Lalebey ve Alipaşa mahallelerinde camilerden yapılan anonslarla yurttaşlardan evlerini 1 Mayıs’a kadar boşaltmaları istendi. Mahalleli, en azından okullar kapanana kadar beklenmesini istedi. Tepkiler üzerine yıkım kararı bir süre ertelendi ancak 23 Mayıs’ta güvenlik güçleri eşliğinde yıkım başladı. (ÇT)