Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kandil ve Mahmur'dan gelen barış gruplarının Diyarbakır'da karşılandığı buluşmada "Kürtlerin bu mücadelesi demokratik bir Türkiye yaratmak içindir. Demokratik bir Türkiye'de halklarımız sevgiyle kucaklaşacaktır" diye konuştu.
Dün (21 Ekim) akşam Batıkent alanında on binlerce kişinin oluşturduğu topluluğa seslenen Türk'ün konuşmasından bazı bölümler şöyle.
Dilimiz barış dili: Bugün barışı kalıcı hale getirmek için mücadele ediyoruz. Dilimiz barış dilidir. Bugün barışçıl bir sürecin gelişmesi konusunda belki de bu ilk adımdır. Ancak şunu söylemek istiyorum. Barış güzeldir, barış onurdur barış kutsaldır ama kendimizi de kandırmayalım. Burada mücadelemiz kahramanlık için değil. Mücadelemiz gerçek bir barışı sağlamak içindir. Bu mücadelede yenilmekte yok zafer de yok. Bu mücadelede barış var. Birilerinin söylediği gibi CHP Genel Başkanı'nın söylediği gibi bizim mücadelemizde ne teslim olma var ne de teslim alma var.
İnadına bu barışı gerçekleştireceğiz: Barış dilini Türkiye'de egemen kılmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin her tarafında barış dilinin gelişmesi için çaba gösteriyoruz. Bugün savaştan beslenenler, ırkçı, milliyetçi kesimler, barıştan mı rahatsız oluyorsunuz? Ama inadına bu barışı gerçekleştireceğiz. Çünkü o ırkçılar milliyetçiler bu ülkede barışın kalıcı hale gelmesini istemiyorlar. Yok olacaklar, tarihten silinecekler onlar.
Öcalan tarihi bir hamle yaptı: Barışçıl sürecin tartışıldığı günden beri büyük çabalar gösterdik Ama, bizi görmezlikten geldiler. Barışı anlamadılar. Barışın önünü tıkamaya çalıştılar. Bunu gören Öcalan bu demokratik siyasetin önünü açmak için önemli tarihi bir hamle yaptı. Biz bu hamlenin barış için özgürlük için çok anlamlı olduğunu biliyoruz.
Halklarımız sevgiyle kucaklaşacak: DTP olarak, demokratik siyasetin gelişmesi için bugün daha fazla çabanın içinde olacağız. Mücadelelimiz özgür bir Türkiye mücadelesidir. Kürtlerin özgürleşmesi, Türk halkının da özgürleşmesini beraberinde getirecek. Türkiyeli kardeşlerime sesleniyorum. Sakın korkmayın, korkunun esiri olmayın. Kürtlerin özgürleşmesi sizin de özgürleşmenizdir. Kürtlerin bu mücadelesi demokratik bir Türkiye yaratmak içindir. Şuna inanıyoruz: Demokratik bir Türkiye'de halklarımız sevgiyle kucaklaşacaktır. Birileri halkı korkutarak, senaryolarını ortaya koyarak mesajlar vermesin. Bin yıldır birlikte yaşıyoruz. Ama bugün özgür eşit kardeşçi yaşamayı esas alıyoruz.
Özgürlük olduğu zaman Türkiye bölünmez: İstediğimiz özgürlük, kardeşliktir. Birileri bu sürecin önünü tıkamak için farklı farklı senaryolar gündeme getiriyorlar. Türkiye bölünecek, diyorlar. Hayır arkadaşlar, özgürlük olduğu zaman Türkiye bölünmez. Türkiye daha saygın demokratik bir ülke olur. Türkiye halklarıyla barışırsa sadece Türkiye'de değil Ortadoğu'da da demokrasinin kurulmasına katkı sunar. Bunu herkesin görmesi lazım. Biz burada güçlü saygın demokratik bir anlayışın gelişmesini istiyoruz. Ortadoğu halklarının kardeşliğini savunuyoruz. Türk ve Kürt halkının kardeşliğini savunuyoruz. Yıllardır beri anlatamadığımız bir şeyi adeta anlamak istemiyorlar. Mahmur'dan, Erbil'e, oradan Duhok'a, oradan Zaxo'ya kadar halkımız ayaktaydı. Sınırdan geçildiği zaman, benim de şaşırdığım, yüz binlerce insanın yollara döküldüğü, sakatların yaşlıların 24 saat sokaklara döküldüğü bir tabloyu gördüm. Gelin bu halkı tanıyım. Gelin bu halkın duruşunu iyi anlayın diyoruz. Eğer inkarcı asimilasyoncu bir politikayla yaklaşırsanız Türkiye kaybeder. Hepimiz kaybederiz. Onun için çağdaş demokratik değerleri esas alınız, diyorum.
Yapabiliriz: Kürt sorununun tarafıyız. Ama sorunu yaratan biz değiliz. Sorunun çözümünü esas alıyoruz. Sorun sorun yapan bizler değiliz. İnkarınız, imha politikalarınız, kendi yurttaşınızın kimliğiyle, farklılığıyla özgür taleplerini dile getirtmediğiniz için, bu farkı halen kabul edemediğiniz için bugün kanlar akıyor, acılar yaşanıyor. Gelin bu ülkede hep birlikte bu acıların sonlanması için çaba gösterelim. Bugün bir bütün olarak şunu ifade etmek istiyorum: Kürtler barış için kapıyı aralamıştır. Ancak bu kapıyı kapatmak için müthiş bir çalışmanın olduğunu görüyoruz. O ırkçı, milliyetçi, statükocu sistemin adeta değişmemesi için çaba gösteriyorlar. Ama, değiştireceğiz bunu. Burada bir şey aklıma geliyor. ABD Başkanı Obama şunu diyor. "Yapabiliriz, gerçekleştirebiliriz" diyor. Ben de aynen diyorum; yapabiliriz, gerçekleştirebiliriz.
Kardeşleriniz sizi kucaklamak istiyor: Onlar barıştan ne kadar kaçarsa kaçsın, gerçekleştireceğiz. Korkular yaratarak, Kürtleri tehlike göstererek, bu ülkenin kaderiyle hiç kimsenin oynamasına izin vermeyiz. Buna halkımız izin vermez. Türk halkı lütfen ırkçı milliyetçi anlayışın peşine takılmayın. Kardeşleriniz sizi kucaklamak istiyor. Gelin, bu mücadeleye katkı sunun. Barışseverlere sesleniyorum. Gelin bu tarihi fırsatı oluşturalım. Taçlandıralım. Bu tarihi fırsatın kaçmasına izin vermeyelim. Elbette ki halkımızla bu mücadeleyi veriyoruz. Ama bizi yalnız bırakmayın diyoruz bizi anlayın diyoruz. Sizlerle birlikte özgürlük mücadelesini vermek daha güzeldir diyoruz. (TK)