Nijeryalı Festus Okey'in, 20 Ağustos 2007'de gözaltında ölümüyle ilgili görüntü kayıtları ortaya çıktı.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberindeki kamera kayıtlarından alıntılanmış ekran görüntülerine göre Okey, saat 17.47'de sivil giyimli bir polisin eşliğinde, elleri kelepçeli halde Beyoğlu Polis Merkezi'ne getiriliyor. Saat 18.06'da ise Okey, bu kez iki sivil polisin kucağında, ağır yaralı halde karakoldan çıkarılıyor. Polislerden birinin sanık Cengiz Yıldız olduğu düşünülüyor.
Dosyadaki fotoğraflara göre Okey, karakola girdikten 19 dakika sonra ağır yaralı halde çıkarılıyor.
Okey, karakolda vurulduktan sonra Taksim İlkyardım Hastanesi'nde yaşamını yitirmişti.
Ne olmuştu?
Okey'in polis kurşunuyla öldürülmesiyle ilgili davanın 13 Aralık 2011'de görülen 16. duruşmasında mahkeme başkanı İshak Eken, sanık polisin kusur oranı karşısında temel cezanın daha alt seviyeden, 2 yıl 6 ay olarak belirlenmesi ve bu cezanın paraya çevrilmesi gerektiğini savunmuştu.
Üye hâkim Keskin Karakurt ise, eylemin "olası kasıtla öldürmek" kapsamında kaldığını belirterek, 20-25 yıl arasında hapis cezası istemişti. Mahkeme, oyçokluğuyla 4 yıl 2 ay hapiste karar kılmıştı.
Eken'in talebi oy çokluğu ile reddedilmiş ve polis memuru Cengiz Yıldız'a Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 85. maddesi gereğince "taksirle ölüme sebebiyet vermek"ten dört yıl iki ay hapis cezası verilmişti.
Bu karara da, duruşma savcısı Mehmet Nuri Gür itiraz etti. Savcı Gür, bir gün sonra Yargıtay'a iletilmek üzere sunduğu temyiz dilekçesinde, ölümün sanık polisin nezaret kurallarına uymaması ve temkinli davranmamasından kaynaklandığını savunarak, ceza miktarının arttırılmasını istedi. Savcı Gür, TCK'nın 22/3. maddesine göre 'bilinçli taksir' uygulanması gerektiğini belirtti.
TCK'daki bu madde, verilen cezanın 1/3'ten yarı oranına kadar arttırılmasını öngörüyor. Buna göre 4 yıl 2 ay diye kesilen ceza, 6,5 yıla kadar yükselebilecek.
Delil kaybedilmişti
Nijeryalı sığınmacı Festus Okey'in 20 Ağustos 2007'de gözaltında öldürülmesiyle ilgili davada, davanın en önemli kanıtlarından, Okey'in vurulduğu sırada üzerinde olan ve kanıt sayılan gömlek kayıptı. Bu kaybolmanın soruşturulmasında da takipsizlik kararı verilmişti. Okey'i vuran silah, aylar sonra polis Yıldız'dan alınıp adli emanete verilebilmişti.
Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 14 Şubat 2008'de görülen ikinci duruşmada, sanık polis Cengiz Yıldız'ın avukatı, "Bunun adı Festus Okey değil, kaçak vizeyle gelmiş, adını Okey koymuşlar" deyince, yargılamanın seyri değişmişti.
Mahkeme, o duruşmada Okey'in kimliğiyle ilgili Nijerya Büyükelçiliği'nden bilgi alınmasını istedi. Dışişleri Bakanlığı, Nijerya hükümeti ve Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki yazışmalar 3,5 yıl sürdü. Her bir duruşma, Nijerya'dan beklenen evrak dosyaya ulaşmadığı için ertelendi.
Avukatı bile olamadı
Evrak ulaşmadığı için Okey'i temsilen hiçbir avukat bu davada hazır bulunamadı. İlk günden beri davayı takip eden Avukat Güray Öz, mahkemenin bu tavrını eleştirince, hakkında "yargıyı etkileme" iddiasıyla 4,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Müdahillik talebinde bulunan üç avukat ve Göçmen Dayanışma Ağı'na üye 100'ü aşkın kişiye soruşturma başlatılmıştı. (IC)
* Festus Okey'in tabutunda "Gidiyoruz teşekkürler Türkiye" yazıyordu.