Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi, Antalya Kadın Platformu'ndan ve meslek örgütlerinden oluşan bir grup kadın hakkında, 11 Mayıs 2011 tarihinde, 16 yaşındaki kız çocuğuna yönelik tecavüz davasının ilk duruşmasının görüldüğü Kaş Adliyesi önünde basın açıklaması yapmalarından dolayı 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefetten soruşturma açıldı.
Konuyla ilgili bugün Antalya ile eş zamanlı olarak İstanbul, Ankara, İzmir ve Türkiye'nin çeşitli illerinden kadın örgütleri basın açıklaması yaptı. İstanbul'da 'İstanbul Feminist Kolektif' adına yapılan basın açıklamasında, kadına yönelik şiddetle ilgili yargı sürecinin yavaş işlemesine dikkat çekilerek " NÇ davası, Üzmez davası, Fethiye'deki tecavüz davası gibi vakalarda zamana yayma durumu kadına yönelik şiddeti, taciz ve tecavüzü neredeyse meşrulaştırmaya hizmet eder hale gelmektedir." denildi.
Antalya'da ne olmuştu?
Antalya'nın Kaş ilçesinde yaklaşık bir buçuk sene önce 16 yaşındaki bir kız çocuğunun tecavüze uğraması üzerine açılan dava mahkeme tarafından kovuşturmaya gerek görülmeyerek kapatılmıştı. Ailenin Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi'nden yardım istemesiyle bir araya gelen Antalya'daki diğer kadın örgütlerinin ve Antalya Barosu avukatlarının mücadelesi davanın yeniden açılmasıyla sonuçlandı.
Örgütlerin başvurusuna rağmen, Ağır Ceza Mahkemesi yerine Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 11 Mayıs 2011 tarihinde Kaş Adliyesi'ndeki ilk duruşmasında Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi, Antalya Kadın Platformu'ndan ve meslek örgütlerinden kadınlar basın açıklaması yaptı.
Kaş Adliyesi önünde basın açıklaması yapan bu grup hakkında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu"'na muhalefetten soruşturma açıldı. Bunun yanında eylemin trafiğin bulunmadığı bir yerde gerçekleşmesine rağmen savcılık "trafiğe engel oldukları" gerekçesiyle de "Kabahatler Kanunu'na göre cezalandırılmaları gerektiğini" öne sürdü.
Dayanışma sürecek
İstanbul Feminist Kolektif bugün (30 Haziran 2011) yaptığı basın açıklamasında 16 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz sanıklarından birinin, başka bir çocuk tecavüzü davasında da adının geçtiğini belirtip kadınlara yönelik saldırılarda kadınların dayanışma içinde olmasının öneminin vurguladı. "Yargı, taciz ve tecavüzü protesto edenleri değil, taciz ve tecavüz zanlılarını yargılasın." diyen grup Antalya'daki kadınlara yönelik başlatılan soruşturmanın derhal son bulmasını talep ederken "Sokakta olup seslerini yükselteceklerini ve dayanışmayı sürdüreceklerini" belirtti. (HH/BK)