Türkiye’nin en uzun süre cezaevinde kalan ve 59 yıllık hayatının 32 yılını mahpus geçirdikten sonra 30 Nisan 2013’te özgürlüğüne kavuşan Tahir Canan ve oğlu İlhan Canan bianet’i ziyaret etti.
Özgürlüğünün 17. gününde hâlâ topluma ve kent yaşamına adapte olmakta zorluk çektiğini söyleyen Tahir Canan, İstanbul ve Ankara’da yaptığı görüşmelere atıfta bulunarak, şehirleri okyanusa, kendisini okyanusta yüzmeye çalışan balığa benzetti.
Bunca yıl sonra özgürlüğe kavuşmasında emeği geçen başta basın emekçileri olmak üzere tüm siyasiler ve sivil toplum örgütlerine teşekkür ettiğini söyleyen Canan, özgürlüğe kavuştuğu için mutlu olduğunu ama cezaevinde kalan insanlar için mücadeleye devam edeceğini ifade ediyor.
“Ben olmayan bir cezayı yattım. Ancak benim gibi çok benzer koşullarda cezaevinde yatan ve hâlâ özgürlüğüne kavuşamayan insanlar var.
“Kendileri gerek kamuoyu oluşturulamadığı, gerekse hukuki sıkıntılar nedeniyle özgür kalamıyorlar. Mesela 7 Kasım 1982 öncesi verilen cezaların infazının yanmasıyla ilgili bir düzenleme yapıldı. 8 Kasım 1982’de ceza alan ve infazı yanan kişiler hapis yatmaya devam ediyor.
“Tüm bu kişiler özgürlüğüne kavuşuncaya kadar mücadeleye devam etmeliyiz. Ankara’da sürece destek veren milletvekillerini ziyaret ettim. Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AKP) Bülent Turan, Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Veli Ağbaba ve Hüseyin Aygün’le görüştüm. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) grup toplantısına katıldım, Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’la konuştum.
“AKP milletvekili Turan, benim cezaevinden çıktıktan sonraki ‘Bu mesele sadece benim sorunum değil, önemli olan herkesin özgürlüğüdür’ sözlerimi hatırlatarak yasal çalışma yapılması gerektiğini söyledi. Bu gibi adımlar atılırsa ve olmayan cezaları nedeniyle cezaevlerinde yatan insanlar özgürlüklerine kavuşursa son derece mutlu olacağım.” (EKN)