* Fotoğraf: Canva
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Yerleşik ve İnsani Yardım Koordinatörü İmran Rıza, Suriye'de devam eden kolera salgını hakkında yazılı bir açıklama yaparak "ciddi derecede endişe duyduğunu" kaydetti.
Suriye Sağlık Bakanlığı'nın, 15 doğrulanmış vaka ve bir ölümün ardından 10 Eylül'de Halep vilayetinde kolera salgını ilan ettiğini hatırlatan Rıza, 25 Ağustos-10 Eylül tarihleri arasında ülkede toplam 936 "şiddetli akut sulu ishal" vakası ve sekiz ölümün kayıtlara geçtiğini belirtti.
Açıklamaya göre, vakaların çoğu 676 vakanın görüldüğü Halep'te (yüzde 72,2) kayıtlara geçerken bunu 201 vaka (yüzde 21,5) ile Deyrizor, 17 vaka (yüzde 1,8) ile Rakka, 38 vaka (yüzde 4,1) ile Haseke, 2 vaka (yüzde 0,2) ile Hama ve 2 vaka (yüzde 0,2) ile Lazkiye izledi.
Konuyla ilgili sağlık yetkililerinin "hızlı değerlendirmelerine" de atıfta bulunan İmran Rıza, "enfeksiyonun kaynağının, Fırat nehrinden güvenli olmayan su içen ve tarım ürünlerini sulamak için kirlenmiş su kullanarak gıdaların da kirlenmesine yol açan kişiler olduğuna inanıldığını" söyledi.
BM'ye göre, kolera salgını, Suriye çapında ciddi su kıtlığının da bir göstergesi:
Fırat Nehri'ndeki su seviyelerinin düşmesi, kuraklığa benzer şartlar ve doğal su altyapısından meydana gelen yıkımlar ile birlikte Suriye'nin halihazırda savunmasız olan nüfusunun çoğu güvenli olmayan su kaynaklarına güveniyor, bu da özellikle çocuklar arasında su kaynaklı hastalıkları beraberinde getirebiliyor.
Üç kişi yaşamını yitirdi
Öte yandan, Erbil merkezli Rûdaw haber sitesinin aktardığına göre, Rojava Özerk Yönetimi Sağlık Kurulu, 10 Eylül'de bir açıklama yaparak koleraya yakalanan üç kişinin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.
Rojava Özerk Yönetimi Sağlık Kurulu, Facebook hesabı üzerinden konuya ilişkin açıklama yaparak koleraya yakalanan 3 kişinin yaşamını yitirdiğini, hastalığın Rakka ve Deyrizor'da yayıldığını söylemişti
Açıklamada şöyle denilmişti:
"Kolera hastalığı Rakka ve Deyrizor'un batısında hastalık çok yayıldı.
"Öte yandan koleraya yakalanan 3 yurttaş yaşamını yitirdi. Başta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere uluslararası örgütlere kolera hastalığın yayılmasının önüne geçilmesi için harekete geçme çağrısı yapıyoruz."
Kolera nedir?
Kolera, Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır. Su ve kişisel hijyenin yetersiz olduğu yerde görülme olasılığı daha fazladır.
Kolera, enfeksiyon oluşturabilecek miktardaki kolera etkeninin ağızdan alınmasıyla bulaşır. Enfeksiyon genellikle dışkı karışmış sular aracılığı ile bulaşır. Bulaşma, bu suyun doğrudan içilmesiyle ya da bulaştığı yiyeceklerin yenmesi ile gerçekleşir. Hastalık bulaşmış kişilerin bakteri bulunan elleriyle temas eden yiyecekler de hastalığı bulaştırabilir.
Koleranın doğrudan temas ile (örneğin; tokalaşma, dokunma ya da hasta bir kişiye tedavi ederken) insandan insan geçişi gözlemlenmemiştir.
Kuluçka süresi, birkaç saatten, beş güne kadar uzayabilir ancak genellikle 2-3 gündür. Dışkıda kolera etkeni bulunduğu sürece bulaşıcılık devam eder. Etkin antibiyotikler bulaşıcılık süresini kısaltır.
Kolera enfeksiyonlarının çoğu hafif seyreder. Hastalarda hiçbir semptom olmayabilir veya yalnızca hafif bir ishal olabilir. Karın ağrısı, bulantı, kusma, bol ve sık, pirinç suyu görünümünde dışkılama, su mineral ve tuz kaybına bağlı olarak susuzluk hissi, kas krampları görülebilir.
Ancak hastaların bir bölümünde hastalık ağır sulu ishal ve kusma ile başlar ve vücuttan büyük miktarda sıvı ve tuz kaybı ile sonuçlanır. Hastada susama hissi oluşur, idrar çıkışı durur, hızlı bir kilo kaybı ve sıvı kaybı gelişir.
Ağır kolera olgularında sıklıkla mide, kol ve bacaklarda kramplar olur. Bu kişilerde vücut sıvılarının hızla kaybedilmesine bağlı dehidratasyon ve şok tablosu ortaya çıkar. Tedavi edilmezse saatler içinde ölümle sonuçlanabilir. (Kaynak: Sağlık Bakanlığı) (SD)