10 kişinin hayatını kaybettiği patlamanın ardından Sultanahmet Meydanı’nda iki gündür anma etkinlikleri gerçekleşiyor.
Patlamanın yaşandığı Dikilitaş’ın bulunduğu alana girişte polisler çanta ve üst araması yapıyor. Etrafta çok sayıda polis görev yapıyor.
10 kişinin hayatını kaybettiği alan Türkiyeli vatandaşlar ve turistler ile sivil toplum örgütlerinin bıraktığı karanfiller ve birçok dilde barış mesajının yer aldığı dövizlerle çevrelenmiş durumda.
Konuştuğumuz insanlar patlamadan duydukları üzüntüyü anlatırken, farklı ülkelerden Türkiye’yi ziyarete gelen turistler patlama ile yaratılmak istenen korku ikliminin amacına ulaşmamasını istediklerinden bahsetti.
“Irkı, dini olmayan saldırı”
Dikilitaş’ın etrafında Türkiyeli ve yurtdışında insanlar var. Patlamanın gerçekleştiği alana çiçek bırakanlar, fotoğraf çekenler, bir kenardan sessizce alanı izleyenleri görüyoruz.
Van’da yaşayan ve ziyaret için İstanbul’da olan bir erkek de anma noktasına sessizce bakanlar arasında. “Üzülüyoruz, keşke olmasaydı. Türkiye’ye yapılan, ırkı, dini olmayan bir saldırı” diyor.
“İnsanları korkutmayı başarmalarını istemiyorum”
Biraz ilerideki bankta Vicy Bavler –Wright isimli Avustralya vatandaşı bir kadın var. Beş gündür İstanbul’da. Patlamanın gerçekleştiği sabah da Sultahmet’te olduklarını, patlama yaşanınca programlarını değiştirdiklerini bugün de geri geldiklerini anlatıyor.
Çin vatandaşı Will Liu, Boston’da yaşadığını, patlamanın yaşadığı gün İstanbul’a geldiğini anlatıyor.
“Ailem patlamayı duyunca, olay yerine gitmemi, en kısa sürede geri dönmemi istedi. Ama dönmedim. Medya, güvenlik ekipleri etrafta, burası güvenli görünüyor.
“Yaşananlardan dolayı çok üzgünüm ama programımı değiştirmeyeceğim. Teröristler insanları korkutmak istedi, bunu başarmalarını istemiyorum.”
“Bu insanların hayatımı değiştirmesine izin vermedim”
İrlandalı Katolik rahip Patrick Buckley’e alanda basın açıklaması yapan Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden insanlarla tokalaşır ve “barış” derken rastlıyorum. Türklerin iyi insanlar olduğunu söylüyordu.
Patlamadan yedi dakika önce Dikilitaş’ın etrafında olduklarını anlatıyor.
“Pazartesi gecesi İstanbul’a geldik. Salı sabahı bombadan yedi dakika önce buradaydık. Kapalıçarşı yolundayken patlama oldu, çok yüksek bir sesti.
“hayatını kaybedenler için çok üzgünüm” diyen Buckley’e patlama sonrası programını değiştirip değiştirmeyeceğini soruyoruz, değiştirmeyeceğini anlatıyor:
“Belfast’ta savaş varken, her zaman planladığım şey neyse onu yaptım. Bu insanların hayatımı değiştirmesine izin vermedim. Buradayız, iyi insanlar burada olacak, kötüler gidecek.”
“Hayat devam ediyor”
Almanya’dan Sandra ve Mile, patlama sırasında uçakta olduklarını anlatıyor.
"Saldırı nedeniyle planlarımızı değiştirmedik. Hayat devam ediyor.
“Yaşananlar çok üzücü. Sözün bittiği yer. Ancak Türkiye hakkındaki fikrimizi değiştirmedi." (BK)