Üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne neden olan iki sanık Çağatay A. ve Berk A.’nın yargılandığı davanın üçüncü duruşması Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
TIKLAYIN - Şule Çet Cinayeti Kronolojisi
İki sanık için "cinayet", "cinsel saldırı" ve "hürriyeti tehdit" suçlarından ceza isteniyor. Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'da bir plazanın 20'nci katından şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını kaybetmişti.
Bugün görülen duruşmada, 17 Haziran’da yapılan olay yeri keşfi incelemesine dair adli tıp uzmanlarınca hazırlanan rapor mahkemeye sunuldu.
TIKLAYIN - Şule Çet Davasında Keşif Tutuklu Sanıklar Olmadan Yapıldı
Çet cinayeti davasını takip etmek üzere çok sayıda kadın hakları savunucusu, avukat ve milletvekili bugün sabah saatlerinde Ankara Adliyesi’nde bir araya geldi.
Kadınlar: "Bir kişi daha eksilmeyeceğiz"
Şule Çat Davası için Ankara Adliyesi önündeyiz.Kadın Sekreterimiz @nebiyemertturk:Yaşadığımız ülkede mahalle baskısı gibi üzerimizde baskı kurmaya çalışılıyor.Şiddetle baskıyla itaat ettirilmeye çalışılıyoruz.Gerçek adalet arayışımız sürüyor. Adalet kadınların elleriyle gelecek . pic.twitter.com/4WZkL2k7a7
— halkevci kadınlar (@halkevcikadin) 10 Temmuz 2019
Adliye önünde toplanan kadınlar, "Erkek adalet değil gerçek adalet" yazılı pankartı açtı. Basına açıklama yapan kadınlar, Çet davasında delillerin karatıldığına dikkat çekti.
Çet'in babası: Adalet yerini bulsun
"Devletimizden adalet istiyoruz. Bir an önce adalet yerini bulsun. Sanıkların gereken ağırlaştırılmış müebbet cezası almasını istiyoruz. Ben kızımın sonuna kadar arkasında olacağım" dedi.
"Çet'in tırnak altında Akand'ın DNA'sı var"
Davaya sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, yoğun güvenlik altında takım elbise ve kravatla salona getirildi. Mersin Üniversitesi'nden bilirkişi heyetinden Hakar Kar, Şule Çet raporunu açıkladı.
Kar, Çet'in tecavüze uğradığı yönünde kanıtların var olduğunu belirtti ve şöyle dedi:
"Şule'nin boyun kemiğindeki kırık biçimi daha çok elle boğmada görülen bir kırıktır. Tespit ettiğim sonuçlara göre maktulün anal bölgesinde ekimoz, sıyrık tespit ettim. Anal bölgesinde erkek prostat sıvısı ve tükürük tespit ettim. Vajinal bölgede bir erkeğe ait DNA olduğunu tespit ettim."
Çet'in avukatı Kar'a, "Özellikle tırnak içinde dna, tokalaşma, halay çekme ile geçer mi?" diye sordu. Kar, "Tırnak içine yalnızca tırmalama ve sert müdahale ile geçer. Tokalaşma ile ancak avuç içine DNA geçer." diye yanıtladı.
Sanık Berk Akand'ın avukatı "Tırnak altı dokuları incelenmemiştir. Ayrıca sanıklarda hiç bir yaralanma yoktur. Adli tıp uzmanı Hakan Kar: "Tırnak altında doku olması için görünür yaralanma olması gerekmez. Ayrıca raporda inceleme mevcut. Bir kere fisür değil, ekimoz var. Ve sizin yok dediğiniz dış tahribat bizim muayenelerimizde var. Hem anal bölgede hem de anal bölge dışında ekimozlar ve noktasal kanama alanları var. Yani bunun kabızlık ile olması imkansız."
"Aramızda ona Polyanna derdik"
Şule Çet'in arkadaşı dinlendi: Hakim: Psikolojisi nasıldı?
Tanık: "Doğum günü kutlama planımız vardı ve Şule'nin yükseklik korkusu var. Kesinlikle avmlerde bile terasta yemek yiyemez. 4 yıl boyunca bir kere bile mutsuz haline rastlamadık, aramızda Polyanna derdik."
Sanık Çağatay Aksu da şunları söyledi:
"Hanfendi, yani gerçekten kaba tabir etmek de istemiyorum ama yani tanıklar nasıl seçiliyor nasıl geliyor bilmiyorum ama, Şule yanımızda 45-50 gündür çalışıyordu. Şule'nin twitter paylaşımları ile ilgili bilgin var mı?"
Çet'in arkadaşı: "Evet var, benim de öyle paylaşımlarım var. Ve bu çok normal. Kesinlikle intihar edecek birisi değildi. Çok fazla şiir okurdu ve o şiirlerden paylaşımlar yapardı. Bunun ruhsal sağlığı ile alakası yok!"
Aksu, "Twitter paylaşımları intihara meyilli olduğunu göstermiyor mu? Hiç mi mutlu şiir yokmuş? Onları niye paylaşmamış." dedi.
Savcı: Avukat Yıldırım'la ilgili ses kaydı dinletmek istediler
Şule Çet cinayetinin ilk savcısı: Alev Ersan Albuz da, "Sanık vekili avukatlar bana geldiler. Şule Çet'in avukatı Umur yıldırım ile ilgili ses kaydı dinletmek istediler. Kabul etmedim. İnternetten yayınlayacaklarını söylediler."
Şule Çet'in avukatı Ferhat Gebeş şöyle konuştu:
"Yükselten serbest düşme pozisyonunda 4 metre kat etmesi mümkün değildir, iki seçenek var, ya Şule kendisini ayakları ile itecek ki, Çağatay Aksu ifadesine göre Şule'nin ayakları havada, ikinci seçenek ise atılmış olması. Normal serbest düşme biçiminde bu şekilde olay gelişmez. Kişi veya kişilerce atıldığını gösteriyor. Şule'nin sağ dirseğinin altında kalmış sol ayakkabısı ve ayağında olsaydı bu inkansız olurdu. Sağ ayakkabısı ise 2 metre ilerisinde bulunmuş ayakkabısı. Çoraplarından birisi kayıp ve bunun bir açıklaması yok.
"Şule'nin üzerinde siyah bir kazak var, Şule düştükten sonra bu kazağın içe katlandığını görüyoruz. Bu durum cinsel saldırı için de delil sağlamaktadır nitekim kazağın sonradan giydirilmeye çalışıldığını düşünüyoruz. Şule atıldı, sol ayakkabısı önceden atıldı, kazağı içe katlandı ve bu düşme ile olamaz."
Aksu iddia çürütmekten yorulmamış
Sanık Aksu yine söz aldı ve şunları söyledi:
"Yine bir senaryo, yine bir çizim, şaşırdık mı hayır? çürütmekten ben yorulmadım ama onlar da üretmekten yorulmadı. 14 ay geçmiş, 14 ay içerisinde kimin oraya gidip gitmediğini belli ki takip etmişler, neye göre eşyaları nereye koyduğuma karar vermişler. "
Müdahil vekillerinden Onur Tatar şunu dedi:
"Sanık avukatı Şule Çet'in okul transkriptini istedi. Ama Şule yaşasaydı mezun olacaktı. Biz de Çağatay Aksu'nun sicil kaydına baktık. Dolandırıcılık ve uyuşturucudan kaynaklı dosyası var. Uyuşturucu nedeniyle tedavisi var."
"Dosyaya bir delil daha geldi" diyen Tatar, soruşturmanın ilk savcısının sanık avukatları Levent Erkmen
ve Paşa Büyükkayaer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
"Yazılı ifadede savcı hanım, 'Levent ve Paşa bana geldiler ve bir ses kaydından bahsettiler, Umur Yıldırım'la ilgili. Dinlemezseniz bunu internette paylaşacağım dediler' yazmış. Bu ses kaydı internet üzerinden paylaşıldı. Böyle bir yasa dışı durum tertip ettiler."
Son olarak ise anık Çağatay Aksu'nun avukatı konuştu ve şunları söyledi:
"Şule Çet genç bir kardeşimizdir, üzülüyoruz ama öteki tarafta iki anne var. Tek oğulları var bir yıldır tutuklular. Onları da düşünelim.
"Şule'nin kendi saçını çektiği söyleniyor. Şule de bulunan PSA ve DNA örneklerinin düşmeden önce olduğunu kanıtlayacak hiçbir şey yoktur. Çağatay onu kurtarmaya çalıştı, parmağı hala kırık."
Aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Heyet, duruşma esnasında fotolarla yapılan sunumun cdsinin dosyaya ibraz edilmesine, Çet'in ev arkadaşı tanık Lilia'nın tekrar dinlenmesi için zorla getirilmesine, olay yerinde detaylı keşif yapılmasına, sanıkların tutukluluğunun devamına karar verdi. Dir sonraki duruşma, 16 Ekim 2019'da görülecek.
Ne olmuştu? Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetmişti. Olayın intihar olduğu iddia edilmişti. Olayın ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan Çağatay A. ve Berk A. soruşturma kapsamında daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Çağatay A., ilk ifadesinde Şule Çet'in intihar ettiğini öne sürerek, "Kendisine engel olmaya çalıştım, atlarken tutmaya çalıştım ama başaramadım. Atlamasın diye tutuğum sırada parmaklarımda sıyrıklar oluştu" demişti. Diğer zanlı Berk A. ise "Olay sırasında başka bir odadaydım. Neler yaşandığını bilmiyorum" ifadelerini kullanmıştı. İddianamede, iki sanık için "cinayet", "ırza geçme" ve "hürriyeti tehdit" suçlarından ceza istenmişti. Davanın ilk duruşması 6 Şubat 2019'da görülmüştü. Duruşmadan sonra, Adli Tıp'a gönderilen bazı delillerin kaybolduğu öğrenilmişti. Davanın ikinci duruşması, 15 Mayıs 2019'da görüldü. Duruşmada, 17 Haziran'da keşif yapılmasına karar verildi. 17 Haziran'daki olay yeri keşif incelemesine sanıklar katılmadı. |
(EMK)
* Fotoğraflar: halkevcikadınlar twitter hesabı, haber bilgileri Şule Çet İçin Adalet sosyal medya hesabı.