Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018’de Ankara'da bir plazanın 20'nci katından şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını kaybetti.
Cinayete ilişkin Çağatay Aksu ve Berk Akand tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nca Aksu ve Akand hakkında hazırlanan iddianamede, "cinayet", "cinsel saldırı" ve "hürriyeti tehdit"' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapis cezası istendi.
TIKLAYIN – Şule Çet Cinayeti Kronolojisi
Aksu ve Akand bugün ilk kez Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Duruşmaya, Çağatay Aksu ve Berk Akand ile Şule Çet'in babası İsmail Çet ve avukatları katıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın avukatı da şikâyetçi olarak duruşmada hazır bulundu. Bakanlığın, müdahillik talebi kabul edildi. İki tutuklu sanığın da takım elbise giymesi dikkat çekti.
Duruşmadaki gelişmeler, Şule Çet’in arkadaşlarının kurduğu Şule İçin Adalet isimli sosyal medya hesabından paylaşıldı.
Şule’nin avukatı @avumuryildirim: tanık Pınar’a; “yemin altında beyanda bulunduğunuzu hatırlatırım.
— Şule Çet İçin Adalet (@suleicinadalet) 6 Şubat 2019
Gece 01.30 gibi uyuduğunuzu söylüyorsunuz.
Hts kayıtlarına göre 2.30 dan sonra 21 dakika telefonda konuşuyorsunuz, sonra sanık B.A size çok kötü şeyler oldu diye mesaj atıyor.”
Duruşmada ilk olarak savunma yapan Çağatay Aksu şunları söyledi:
"Böyle bir suçlamayla karşınızda olduğum için üzgünüm. Hiçbir suçu kabul etmiyorum. Cinsel saldırı, cinayet söz konusu değildir. Ona dokunmadık bile. Halen bu kadar insan neden üstüme geliyor farkında değilim. Herkes ya gösteriş amacında ya da bilmeden bir şeyler yapıyorlar.”
Sanık Aksu: “Buluşmamız işyeriyle alakalıydı”
“Şule Çet ile ne zaman tanıştın?" sorusunu Aksu şöyle yanıtladı:
"Bir gün öncesinden buluşma kararı almıştık. İş konuları konuşmak için buluşacaktık. Daha sonra Mustafa geldi, Şule 22.30 gibi bize dâhil oldu. Orada Okan dediğimiz bir arkadaşımız aradım dükkânla ilgili problemleri ona da konuştuk. Ben, Berk ve masadaki arkadaşlarıma ofise geçelim dedim. Şule'ye teklif edildi, Şule de gelmeyi kabul etti. “
“Şule bana güvenen bir insandı”
"Ne amaçla olayın gerçekleştiği ofise gittiniz" sorusunu yanıtlayan Aksu, şöyle dedi:
"Onunla patron dışında abi kardeş gibiydik. Berk, 'Şule gel ne kadar istersen oturursun, kafan dağılmış olur' dedi. Çok sorunları vardı. Parasızlığından, aile sorunlarından bahsediyordu. Bu sene de sınıfta kaldığından bahsetti. Evini taşıdığını, yatacak yeri olmadığını söylüyordu. Biz de biraz kafası dağılsın dedik. Şule bana güvenen bir insandı.
Daha sonra Şule benim aracıma bindi markete gittik. Alkol ve çerez aldık. Daha sonra ofise çıktık. 00.30 sularında ofise geldik. Müzik açtık alkol almaya başladık. Bütün gece müzik dinlemekten başka hiçbir şey yapmadık. Geniş bir makam odası var orada oturuyorduk. Psikolojik durumu gayet normaldi. Sadece müzik dinledik. Herkes telefonuyla uğraşıyordu. Kesinlikle aramızda yakınlaşma olmadı. 03.50 sıralarında Şule makam odasında yürümeye başladı. Kalktığında nereye gittiğini düşündüm. 40-50 saniye sonra peşinden gittim. Ben gördüğümde sarkık vaziyetteydi. '
Ne yapıyorsun sen' deyip tutmam bir oldu. Önce sol elimle tutmaya çalıştım başaramadım. Tuttuğum sırada 'Napıyorsun sen' diye kızarcasına bağırarak söyledim. 'Ben gidiyorum' dedi, başka hiçbir şey söylemedi. Bağırdım Berk'in müzikten dolayı duymadığını düşünüyorum."
“Hatırlamıyorum”
Çet'in düştüğü camda parmak izi bulunmamasına dair de konuşan Aksu, şunları söyledi:
"Elimle Şule'yi tutuyorum. Berk'e seslendim Berk duymadı. Gelmedi zaten, elimden kaydı ve düştü. O sırada Berkin yanına içeriye koştum. Berk'e söyledim, 'Şule gitti' dedim. Berk hadi gidelim biz de dedi. 'Şule gitti' diyorum.
Olayın şokuyla Şule'nin gittiğini düşünüyorum. 'Ne diyorsun sen' dedi Berk. 'Tutamadım, atladı' dedim. Parmağımı gösterdim. Aşağıya indik görevlilerin yanına gittik. Berk orada Şule'yi sordu, 'Nerede' diye. Berk donuk kaldığımdan kendime gelmem için itti beni. Yere düştüm. Araca bindim.
Yanımızda bulunan hastaneye doğru gittim. Berk beni aradı o sırada. Hemen geri döndüm olay yerine duvarın dibine oturdum ondan sonrasını da net hatırlamıyorum.”
Adli tıp raporu
Adli Tıp Kurumu'nun Şule Çet'in ters ilişkiye zorlandığı yönündeki raporu için konuşan Aksu, "Kesinlikle dokunmamız söz konusu değil. Öyle Adli Tıp raporunu ben de istedim, göremedim" dedi.
Akand: Suçlamaları kabul etmiyorum
Aksu’nun ardından diğer sanık Berk Akand’ın savunmasına geçildi. Olay gününü anlatan Akand, düşme anını görmediğini ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Şule’nin babası İsmail Çet, sanıklardan şikâyetçi oldu. Hâkim, Şule’nin babasına: “Şule öğrenci olduğu halde neden çalışmak istedi?” diye sordu. Baba İsmail Çet: “Şule kendi harçlığı için çalışıyordu, maddi sıkıntısı varsa bile çok yansıtmazdı” dedi.
Daha sonra Şule Çet'in şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiği plazanın güvenlik görevlileri ifade verdi. Her iki görevli de olayın yaşandığı gece sanık Berk Akand'ın çok telaşlı olduğunu ancak Çağatay Aksu'nun çok sakin olduğunu söyledi.
Sanık avukatları tahliye istedi
Hem sanık hem de müdahil avukatları ile sanıklara bugünkü duruşma için son sözleri soruldu. Sanık Çağatay Aksu, suçsuz olduğunu belirterek, beraatini istedi. Aksu'nun avukatı Levent Ekmen ise Çet ailesinin avukatlarını "sosyal medyaya yalan bilgi vererek algı yaratmakla" suçladı. Ekmen ayrıca iddianameyi de eleştirdi.
Ekmen, iddianameye lehlerine olan hiçbir noktanın konmadığını ve bunun sosyal medyada yaratılan algıyla yürütülen bir dava olduğunu belirtti. Ekmen, müvekkilim serbest olduğu süre boyunca kaçmadı, eğer suçlu olsa orta zeka seviyesi olsa yurt dışına kaçmıştı diyerek savunma yaptı.
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk haline devam kararı verdi. Davanın bir sonraki duruşması 15 Mayıs 2019'da görülecek. (EMK)
* Haber twitter.com/suleicinadalet Fotoğraf: Sendika.org