Fotoğraf: AA
Sudan Doktorlar Sendikası, Sudan'da ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan’dan bu yana süren çatışmalarda 958 sivil hayatını kaybettiğini açıkladı.
Sudan Doktorlar Sendikası, iki askeri gücün 59 gündür aralıksız çatıştığını, 4 bin 746 kişinin de yaralandığını belirtti.
- Sudan ordusu, bir dönem desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK'nin 2 yıl içerisinde tamamen orduya entegresini istemiş, HDK'nin ise yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü. Çatışmalar devam ediyor.
Hastane hizmet dışı, iletişim koptu
Ülkenin batısında Çad sınırındaki Cuneyne kentindeki insani krize de değinen sendika, çatışmaların çocuklar, kadınlar ve yaşlıların da aralarında bulunduğu çok sayıda sivilin ölümüyle sonuçlandığını açıkladı.
Batı Darfur eyaletinin Cuneyne kentindeki durumu "felaket ve şimdiye kadarki en kötü durum" olarak nitelendiren sendika, hastanelerin hizmet dışı kalması ve iletişimin kopması nedeniyle kentteki kurbanların sayısını tam olarak belirlemenin mümkün olmadığını kaydetti.
Eyalet Valisi kaçırılarak öldürüldü
Sudan'ın batı komşusu Çad sınırındaki Batı Darfur eyaleti valisi Hamis Abdullah Abbeker öldürüldü.
Sudan ordusundan yapılan açıklamada, "Silahlı kuvvetler, Batı Darfur eyaleti valisi Hamis Abbeker’i kaçırıp öldüren Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milislerinin hain eylemini en güçlü şekilde kınıyor" dedi.
Açıklamada, "HDK, bu vahşi eylemle barbarlık siciline yeni bir sayfa ekledi. HDK'nin Sudan halkına karşı işlediği bu alçak suçlar, ülke tarihinde daha önce görülmedi" ifadesine yer verildi.
Sosyal medyada, valinin Batı Darfur eyaletinin Cuneyne kentindeki konutundan HDK mensuplarınca alındığını gösteren görüntüler yayınlanmıştı.
“Ordu sivilleri korumuyor” demişti
Vali Abbeker, kaçırılıp öldürülmeden dakikalar önce Al-Hadas televizyon kanalına açıklamalarda bulunmuştu.
Abbeker, burada yaptığı değerlendirmede, olayların başından beri eyaletteki ordu birliklerinin karargahından çıkmadığını ve sivilleri korumadığını, vatandaşların kendilerini ve ailelerini savunmak için silahlanmak zorunda kaldığını söylemişti.
Batı Darfur eyaletinin, Libya, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti ile sınırı olduğuna işaret eden Abbeker, eyaletin merkezi Cuneyne şehrinin stratejik olduğunu, HDK'nin da bu yüzden burayı ele geçirmek istediğini belirtmişti.
Vali Abbeker, "Eyalet uzun zamandır sıkıntı çekti ve halen de çekiyor. Binlerce vatandaş soğukkanlılıkla öldürüldü. Bu bölgede soykırım oldu. Bölgede kalan canların korunması için uluslararası toplumun acil müdahalesine ihtiyacımız var. İnsanların yiyecekleri, içecekleri bir şey ve yatacakları bir yer yok" değerlendirmesini yapmıştı.
Barış anlaşması imzalamıştı
Öldürülen valinin Sudan hükümetinin 2020 yılında silahlı gruplarla imzalanan Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan liderlerden biri olduğuna dikkatin çekildiği açıklamada, bu bağlamda ordu ile "isyancı" HDK arasındaki çatışmayla hiçbir ilgisi olmadığının altı çizildi.
Sudan'ın batısındaki Batı Darfur eyaletinin valisi Hamis Abdullah Abbeker'in başkanı olduğu Sudan Koalisyonu, Vali Abbeker'in öldürülmesinden dolayı üzüntülerini bildirerek, saldırıya ilişkin 15 Nisan'dan beri orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetlerini (HDK) suçladı.
2020 yılında Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da Sudan hükümeti ile barış anlaşmasını imzalayan koalisyondan yapılan açıklamada, "ihanet" olarak nitelendirilen bu tür davranışların uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu belirtildi.
BMGK’ya çağrı
Sudan Adalet ve Eşitlik Hareketi de valinin öldürülmesi kınandı. Etnik temelde sivilleri hedef alan kesimleri bu konuda fazla ileri gitmemeleri konusunda uyaran hareket, hükümeti, Afrika Birliği'ni ve Birleşmiş Milletler'i "olanı sadece kınamaya" değil, bağımsız ve şeffaf bir tutum sergilemeye çağırdı.
Darfur Avukatları Barosu, HDK tarafından desteklenen milislerin Batı Darfur eyaleti ve Cuneyne şehrinde savunmasız insanlara karşı gerçekleştirdiği katliam ve soykırımın durdurulması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne acil müdahale çağrısı yaptı. (AS)