* Fotoğraf: Cumartesi eylemindeki Mehmet Demir.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 670. haftasına, Cumartesi İnsanları’ndan Mehmet Demir’i yitirdiklerini duyurarak başladı:
“22 yıldır birlikte olduğumuz mücadele arkadaşımız Mehmet Demir’i bu sabah kaybettik. ‘Kardeşimi bulamadım, annemin yüzüne bakamıyorum’ diyen Mehmet ağabeyimizi, annesi Kesriye Demir’in ardından kaybetmenin derin acısı içindeyiz. Mehmet ağabey; sessiz, sakin ama en zor zamanlarda en direngenimizdi. Galatasaray’ı kaybetmemek için gösterdiğimiz direnişte onun önemli bir payı var. Güle güle Mehmet ağabeyimiz. Gözün arkada kalmasın kardeşin Abdurrahim’in akıbeti artık bize emanet.”
“Barış talebimizde ısrar ediyoruz”
Bugünkü eylemde, 17 yaşındaki Mehmet Şirin Maltu’nun akıbeti soruldu, ayrıca “kayıp ailelerine yaşatılan işkencenin, şiddet ve savaş eksenli politikaların sonucu olduğu” ifade edildi:
“22 yıldır ısrarla söylüyoruz: Gözaltında kaybetmelere karşı Türkiye’deki resmi hoşgörü pratiği, insanlığa karşı işlenmiş ağır bir suçu cezasız bırakmakla kalmıyor, kaybedilen kişilerin ailelerini de işkenceye, insanlık dışı muameleye tabi tutuyor.
“670 haftadır hakikat, adalet ve barış talebimizde ısrar ediyoruz. Yaşadık, biliyoruz; savaş ölüm demektir. Savaş; kayıp demektir. Savaş; zulüm demektir. Biz barış istiyoruz. Bütün sorunlarımızın ancak barış ortamında, konuşarak, dinleyerek, anlayarak çözülmesi mümkündür. İnsana yakışan budur. Yaşam adına, hakikat adına ve insanlık adına barış talebimizde ısrar ediyoruz.”
Mehmet Şirin Maltu’ya ne oldu?
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un basın açıklaması şöyle:
“17 yaşındaki Mehmet Şirin Maltu, Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı on beş hanelik Zediya Mezrası’nda yaşıyordu.
“31 Ocak 1995 gecesi, aralarında asker, özel tim ve köy korucularının da bulunduğu güvenlik güçleri, panzerler eşliğinde Maltu Ailesi’nin evine baskın yaptı. Kimlik kontrolü yapan askerler Mehmet Şirin Maltu’yu dışarı çıkardılar.
“Sabah 04.00’e kadar köydeki bütün evlerden, açık alanda işkence gören Mehmet Şirin Maltu’nun çığlıkları duyuldu. Ardından, Şirin'i alıp götürdüler.
“Ertesi gün saat 12.00 civarı dört araç eşliğinde Şirin’i elleri, ayakları bağlı ve kafasına çuval geçirilmiş halde köye geri getirdiler. Açık alanda askerler tarafından saatlerce darp edildi. Ailesi ve köylüler; askerlerin ondan kendilerine yer göstermelerini istediğini ama onun sürekli “Bilmiyorum!” dediğini duydu.
“Askerler işkence sonucu ayakta duramaz hale gelen Mehmet Şirin Maltu’yu taşıyarak araca bindirip götürdüler.
“Aile baskına katılan Bekirhan ve Kozluk Jandarma Karakolu’na başvurdu ama onlara çocuklarının gözaltında olmadığı söylendi.
“Aynı tarihlerde Batman Komando Taburu’nda gözaltında tutulan bir kişi serbest bırakılınca Maltu Ailesi’ne, Mehmet Şirin’i taburda gördüğünü ve altı gün boyunca beraber gözaltında tutulduklarını anlattı.
“Savcılığa başvuran aileye soruşturma başlatmak için aile dışından iki şahit göstermesi istendi ama olaya tanık olanlar ağır baskı ortamında şahitlik yapamadı.
“Başvuruları sonuçsuz kalan aile Mehmet Şirin Maltu’dan bir daha haber alamadı. 23 yıldır Sabriye Maltu’nun “Oğluma ne olduğunu bilmek istiyorum. Başında dua edeceğim bir mezarım olsun istiyorum. Onu kaybedenlerin bize yaşattıkları bu zulmün hesabını vermesini istiyorum. Adalet istiyorum. Barış istiyorum. Hiçbir anne evlat acısı yaşamasın istiyorum” diyen sesi, onun taleplerini yerine getirmekle görevli olanlar tarafından karşılıksız bırakıldı.
“Hakikat için, adalet için sormaya devam edeceğiz: 17 yaşındaki Mehmet Şirin Maltu’ya ne oldu?” (AS)