* Fotoğraf: Emin Mengüarslan / Manisa - AA
Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayeti davasında mahkeme heyeti üç yıl sonra kararını açıkladı.
Davanın avukatlarından Berrin Demir, 14 kişi için hapis cezası, 37 kişi içinse beraatle sonuçlanan davanın kararını bianet’e değerlendirdi.
TIKLAYIN - Alp Gürkan'a Beraat, Can Gürkan'a "Taksir"den Ceza
Kararın “Akla ve vicdana aykırı olduğunu” ifade eden Demir, karar açıklanırken duruşma salonunda yaşananları da anlattı.
"Berbat bir karar"
"Hem iddianamede hem bizim talebimizde olası kast, bilinçli taksir ve bir kısım sanık için de taksirden ceza talepleri vardı. Fakat kararda en üst makamdaki Alp Gürkan'a beraat, Can Gürkan'a taksirden 15 yıl verildi.
TIKLAYIN - Savcılık Mütalaasını Sundu: "Kasıt Yok; Taksir ve Bilinçli Taksir Var"
"Berbat bir karar ve böyle bir kararı vermek akla, vicdana, her şeye topyekun aykırı.”
“Mütalaa iddianamenin, karar mütalaanın gerisinde”
"Heyet 10 dakika içerisinde kararı okuyup kaçtı. Zaten pazartesi günü (9 Temmuz) duruşmayı ertelemiş olmalarından verdikleri karar belliydi.
“Savcının mütalaası zaten iddianamenin çok gerisindeydi. Mahkemenin kararı geri olan mütalaanın da gerisinde oldu.
Ailelerden: Bu karar onlara ödüldür
“Aileler kararın açıklanması üzerine '301 işçinin hayatını kaybetmesinin bedeli bu olamaz. Bu onlara ödüldür' diye isyan etti, duruşma salonu karıştı, dışarıda sloganlar atıldı, fenalaşan aileler oldu.
TIKLAYIN - 13 Mart 2014'ten Beri Soma
"Ancak davanın peşini bırakmayacaklarını ve sonuna kadar mücadele edeceklerini de söylediler. Nasıl bir mücadele şekli geliştireceklerine dair toplantı aldılar, önümüzdeki birkaç gün içinde karar verecekler.
TIKLAYIN - "Önce 301 Madenciyi, Bugün Çoluk Çocuk Herkesi Öldürdüler"
“Bütün itirazları yapacağız”
"Şimdi bizler yavaş yavaş Soma’dan ayrılıyoruz. Fakat 'Bizi bırakmayın' diye sarılıp ağlıyorlar. Bizim açımızdan da dayanılabilir bir hal olmadı. 'Ölünceye kadar peşini bırakmayacağız' diyorlar, biz de onları bırakmayacağız.
"Karara itiraz edip bütün kanun yollarını tüketeceğiz. Önce Anayasa Mahkemesi'ne, ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar götüreceğiz." (TP)