* Fotoğraf: Arşiv / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği, Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetinin altıncı yılında yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle yapamayacakları basın açıklamasını yazılı olarak paylaştı.
13 Mayıs 2014’te meydana gelen iş cinayetinin ardından başlayan yargı sürecinin sonunda, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi ve İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik ve Maden Mühendisi Ertan Ersoy hakkında ise 15 ile 22 yıl 6 ay arasında hapis cezasına hükmetti.
Tutuksuz sanıklardan dokuz kişi için de hapis cezası kararı veren heyet, şirket sahibi Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 37 kişi hakkında ise beraat kararı verdi.
Temyiz başvurusunu inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi ise, 19 Nisan 2019 tarihli kararında Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayeti davasında 5 tutuklu sanığa verilen 15 ila 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarını yerinde bulurken Soma'daki madenin patronu Can Gürkan’ı tahliye etti. Dosya Yargıtay’da.
TIKLAYIN - Soma Davasında Gerekçeli Karar: "Can Gürkan Ocaktaki Riskleri Biliyordu"
Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin açıklamasında, yerel mahkemenin Can Gürkan’a verdiği hapis cezasının ölen her işçi için 6 gün hapis yatacağı anlamına geldiği vurgulanarak “6 gün biçtiğiniz cezayı bile çok görüp bu kararı bozdunuz. Çıkardınız evlatlarımızın katillerini” denildi.
“Acımız ilk günkü gibi taze”
Açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“Evlatlarımızın hayatını 6 günle sınırlıyorlar. 301 evladın yaşamının bedelini 6 günle biçiyorlar. Evlatlarımızın son sözlerinin bile ne olduğunu bilemedik biz. Çocukken ateşlendiklerinde 6 gün gözlerimizi kırpmadık biz.
“Okula başlayacakları zaman heyecandan 6 gün uyuyamadık biz. Şimdiyse, evlatlarımızın elimizden alınmasına sebep olanlara 6 gün biçtiniz siz. Biliyor musunuz 6 yıl geçti 2014’ün üzerinden? Biz hala ilk günkü gibiyiz, acımız hala ilk günkü gibi taze.
“Bizleri tekmelediniz”
“Tekmelediniz bizleri sonraysa kendinize seçim yatırımı yapmak için bir özür dilettirdiniz. Kuru bir özür müydü o tekmenin acısını bizim yüreğimizden sökecek olan? O tekmeyi her gün attınız yüreklerimize her gün… Mahkeme salonlarında verdiğiniz kararlarla tekmelediniz. HSK önüne evlatlarımızın toprağını götürürken bizlere biber gazı sıkarak tekmelediniz. Avukatlarımıza şiddet gösterilmesine göz yumarak tekmelediniz.
“Avukatlarımızı tutuklatarak tekmelediniz. Dava karar aşamasına gelmişken, hakimi değiştirerek tekmelediniz. En önemlisi de bizden öte kendinizi tekmelediniz. Onurunuzu tekmelediniz. Kamu vicdanını böylesine sarsan bir olayda onurunuzu bıraktınız o mahkeme koridorlarında. Adaleti ve bizleri katlettiğiniz yetmezmiş gibi kendi onurunuzu da katlettiniz. Aslolan yaşamaktan ziyade onurlu yaşamaktı oysa, unuttunuz.
“Keşke bu kadarla sınırlı kalsaydı her şey ama tekmelemeye ve katletmeye doymayan siz ‘infaz yasası’ adı altında 6 gün biçtiğiniz cezayı bile çok görüp bu kararı bozdunuz. Çıkardınız evlatlarımızın katillerini…
“Mücadelemiz yeni Soma’lar yaşanmasın diye”
“Şimdi soruyoruz size dilediğiniz hangi özür söndürür içimizdeki ateşi? Hangi örtü örter yüzünüze nakşolacak olan utancı? Sahi hiç utandınız mı siz? Hiç acımızı hissettiniz mi? Hiç kendi evlatlarınızın yüzüne bakarken içiniz cız etti mi? Babasına sarılabilen torunlarınızı görünce bir yerlerde babasına sarılamayan çocuklar olduğunu bildiniz mi?
“Biz yitirdik evlatlarımızı, kardeşimizi, eşimizi, babamızı ancak mücadelemiz yeni Soma’lar yaşanmasın diyedir. Soma’dan sonra yüzlerce işçi kaybettik. Hepsinin ailelerinin yanındaydık. Acılarımız ortak, söylemlerimiz ortaktı: ‘Bir evladı daha kaybetmeyelim’.
“Biz yaşatmak ve onları korumak için yola çıktıkça başka haberlerle yıkıldık. Ne olursa olsun biz evlatlarımız için mücadelemizi sürdüreceğiz. Onurumuzu yaşatmaya devam edeceğiz. Adaleti bu ülkede herkes için aramaya devam edeceğiz.” (TP)