Şirin Mirin Gazete 30 Mayıs'ta yayın hayatına başladı. 7 yaşındaki Liyan Demirel tarafından hazırlanan gazetenin ilk sayısında havai fişekler ile kuşlar ve incir ağaçları üzerine yazıları okumak mümkün.
Liyan Demirel bu karantina günlerinde de çocuklarla ilgili haberleri takip ediyor. 7 yaşındaki Eren'in "Çılgın Gazetesi"nden ilham alarak kendi gazetesini yapmak için kolları sıvıyor. Babasıyla birlikte birkaç sayı çıkardıktan sonra tek başına yoluna devam etmeyi düşünüyor.
Liyan, her cumartesi günü çıkacak olan Şirin Mirin Gazete hakkında telefondan sorularımızı yanıtlarken muhabbet kuşu Çerez de sesiyle bize eşlik etti, arada bir de bizi dinledi.
İçinde çerezler patlayan kuş
"Çok ilginç bir kuş, içinde resmen çerezler patlıyor, çok konuşuyor Çerez" diyor Liyan. Gazetenin ilk sayısında da kuşlar ve havai fişeklerle ilgili bir yazı olduğunu aktarıyor.
Son haftalarda kutlama bahanesiyle İstanbul'da çokça şahit olduğumuz havai fişek sesleri ve görüntüsü Liyan'ı huzursuz etmiş ve bir yazı kaleme almış. Liyan, "Acaba kuşlar kaçıp kurtulabilmişler miydi? Neden başka canlılara zarar verecek bu gösteriyi yapıyorlar ki?" diye soruyor.
"Evet bu karantinada sıkılıyorum biraz, ama kuşum Çerez ile oynuyorum bazen. Sarı ve yeşilin birleşimi gibi rengi. Aslında bir ara ona 'Liyan' kelimesini öğretmeye çalıştık" diyor.
Liyan ve "içinde çerezler patlayan" Çerez.
Gazetede yer alan bir diğer konu ise Liyan'ın dedesinin ve babaannesinin Mardin'deki evinin bahçesindeki incir ağacı üzerine. Bir incir ağacının hikayesini anlatan Liyan, "Eğer siz de doğayı seviyorsanız ağaç dikebilirsiniz" diyor.
"Aslında orası güzeldi. Ben çok küçüktüm gittiğimde. Halam ağacın fotoğrafını yolladı, biz de onu kopyalayıp yerleştirdik sayfaya."
Önümüzdeki sayılarda neler okuyacağız?
Bu cumartesi günü yayınlanacak ikinci sayı için konular düşünmeye başlamış bile Liyan.
"Biraz üstüne düşünüyoruz. Aklıma bir fikir geldi. Doktorlara, çocuklara korona günlerinde ne tavsiye ettiklerini sormak istiyorum. Belki bir animasyon doktor karakteri yapacağız. Dış ses ona soru soracak, o karakter de yanıtlayacak. Video olarak yayınlarız belki."
Çerez'in mama kabını dolduran ve kafesini temizleyen Liyan, her fırsatta kuşunu gözlemlediğini anlatıyor.
"O gözlemlerimi bir deftere yazmıştım. Bu notları bilgisayarıma yazacağım ve canva programında yaptığımız gazetemize aktaracağız.
Çerez'in bir sürü de fotoğrafı var. Şu an bizi dinliyor. Parmağıma getirdim onu, şimdi de omzuma koydum." Bu sırada Çerez'in arkadan coşkuyla sesi geliyor. Liyan, "Bizim kuş çıldırdı, Çerez biraz sessiz röportaj yapıyoruz" diye uyarıyor onu.
Gazetenin bir muhabiri de var. Liyan'ın Mardin'deki kuzeni Meryem.
"Çocukların okuyabileceği bir olay çıkarsa oradan fotoğraf çekip gönderecek. Mardinli çocukların neler yaptığını da yazabilir. Arkadaşlarımı da aramayı düşünüyorum. En sevdikleri çizgi film ne, neden bahsediyor ve oradaki en sevdikleri karakter hangisi gibi sorularla bir anket yapmayı düşünüyorum."
Liyan bir de müzik listesi hazırlamayı düşünüyor. Listenin ilk sıralarında ise kendisinin de çok sevdiği "Dance Monkey" var.
Gazetenin büyükler versiyonunun ismi "Çita" olacak
Gazete için aslında bir sürü isim denemişler. "Çocuksu bir şey bulmamız gerekti" diyor.
"Ben Çita Gazete olsun istiyordum ama bu hem çok ciddi olurdu hem de insanlar çok hızlı olacağımızı zannederlerdi diye vazgeçtik. Minik Gazete ismini düşündük ama o isimde çok eski bir gazete varmış, o da olmadı. Şirin Mirin Gazete'de karar kıldık. Aslında Şirin Mirin'in büyükler versiyonunu yaparsak adını Çita koyabiliriz."
Yazı yazmayı seviyor Liyan, "Benim özel bir günlüğüm var, arada sıkıldığımda ona yazıyorum. Tek olduğumda hoşuma gidiyor. Yanımızda kuş olunca insan konsantre olamıyor bazen. Ama ışıklar kapanınca kuş hemen uyuyor. Evet, ileride de yazı yazmak istiyorum. Aslında çocuklara özel yeni bir uygulama çıkarsa ya da bir çizgi film, onu yazabilirim."
Şirin Mirin Gazete okullar açıldıktan sonra da çıkmaya devam edecek.
Liyan bu günlerle ilgili de bir şeyler söyleyerek sözlerini noktalıyor:
"Çocuklar hiç dışarı çıkmasınlar, kendilerine dikkat etsinler. Çarşamba günü dışarı çıktıklarında maske taksınlar. Çocuklar için sokağa çıkma izni olan çarşamba günüyle ilgili de bir yazı yazmak istiyorum aslında. Çoğunlukla parka gidiyoruz, salıncağa biniyorum ben artık. Kendi kendime sallanıyorum, halam bana öğretmişti. Mardin'de ağaçta denemiştik, incir ağacına yapmıştık salıncak."
Şirin Mirin Gazetenin ilk sayısı için buraya tıklayın.
Gazeteye ulaşmak için [email protected] adresine e-mail atabilirsiniz.
(AÖ)