Yaşlılara yönelik fiziksel, psikolojik, duygusal ve ekonomik yönlü ihmal, istismar ve şiddet, dünya üzerinde sosyal, ekonomik, etnik ve coğrafi bölge ayrımı bulunmaksızın her yerde var.
"Kol kırılır, yen içinde kalır" sözüne sadık olmamız, yaşlılara yönelik şiddetin suç olarak algılanmaması, konuya ilişkin araştırmaların azlığı yüzünden bu şiddet türünün yaygınlığına ilişkin veriler sınırlı.
Sosyal Hizmet Uzmanı Taner Artan'ın, İstanbul ilinde huzurevine girmek üzere müracaat eden 113 yaşlı ve yakınları ile yaptığı ''Aile İçi Fiziksel Yaşlı İstismarı'' konulu araştırmaya (1996) göre;
* Yaşlıların yüzde 25.66'sının fiziksel istismara maruz kalıyor,
* Büyük çoğunluğu tokat atma ve şiddetli dövülme ile cezalandırılıyor,
* İstismarcıların tamamına yakını akrabadan oluşuyor,
* İstismarcıların başında gelinler (yüzde 41.37) geliyor,
* Yaşlı yakınları (yüzde 86.72), yaşlılardan rahatsızlık duyuyor,
* Şiddet aile içinde (suç olması ve dışlanma korkusu ) tutulmak isteniyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde (1979-1994) yaşlılara karşı işlenen suçların yüzde 60'ının ihmal, yüzde 15'inin fiziksel istismar olduğu kaynaklarda yer alıyor.
Ekonomik şiddetten fiziksele
Yaşlının parasına aile üyelerince el konulması, emekli aylığının gasp edilmesi, rızası dışında mal varlıklarının kullanılması (ekonomik), sözlü taciz, çeşitli olanaklardan yoksun bırakılması (duygusal=psikolojik), tokatlama-dövme, cinsel taciz, tecavüz, aç bırakma (fiziksel) şiddet örneği.
Başkalarına bağımlı yaşamak zorunda kalanlar da potansiyel şiddet mağduru.
Başkalarının desteği ile yaşamını sürdürebilen yaşlının yardım alamaması, tek başına -kendi haline- bırakılması: ihmal türü -pasif- şiddettir.
Şiddete maruz kalan yaşlıların en belirgin özelliği başkalarına bağımlı yaşamak zorunda kalmaları oluyor.
Zorunlu paylaşılan yaşam koşulları, ekonomik yetersizlik, yaşlıya bakan/ şiddet uygulayan kişinin psikolojik rahatsızlığı, ailenin şiddet öyküsü, yaşlının kişilik özellikleri (agressifliği, zedeleyici davranışları vb.) şiddeti arttırıcı rol oynuyor.
Zincirleme şiddet
Şiddet, öğrenilir bir şey. Çocukluğunda babasından şiddet gören adamın, -çocukken babasından, annesinden, öğretmeninden bolca nasibini alan, sonra kocası tarafından dövülen kadının kayınpederine şiddet uygularken suç işlediğini bilmemesi doğal (mı?).
Şiddet uygulanırken cinsiyet farkı gözetilmiyor. Yaşlı kadınlar, ayrımcı toplumsal tutumlar ile kadın haklarının anlaşılmamış olması ve uygulanmaması nedeniyle fiziksel ve psikolojik şiddet açısından daha fazla risk altında. Şiddetin sonuçlarından daha fazla etkilenen kadınların yoksul olmaları cinsel istismar riskini de arttırıyor.
Çoğu olguda, şiddeti uygulayan kişi, çaresiz ve tıkanmış olma hissiyle, büyük bir yük altında ezildiğini duyarak bu eylemi gerçekleştirdiğini söylüyor. Öte yandan şiddeti uygulayanın yaşı, alkol kullanması ve yaşlı ile iletişiminin kötü olması da şiddeti arttırıyor.
Yardım isteyemiyor
Fiziksel istismara uğrayan yaşlıda, ekimoz, kırık-çıkık, yanık, sıyrık, kanama gibi fiziki bulgular ve psikolojik rahatsızlıklar görülür. Yaşlıda gözlenen korku genellikle bunamaya bağlı paranoya olarak düşünülür.
İstismarın yaşlı kurbanlarının fiziksel / duygusal travmadan tam olarak kurtulamadıkları, travmadan duyulan utanç ve korkunun, yardım istemeyi engellediği biliniyor.
Yaşlıya yönelik şiddet nasıl önlenebilir?
Yaşlıların istismardan korunma konusunda bilgilendirilmesi -farkındalık yaratılması-, istismar kurbanlarına -rehabilitasyon dahil- gerekli hizmetlerin verilmesi, toplum ve sağlık çalışanlarının konuya duyarlılığının arttırılması-bilinçlendirilmesi, istismarı önleyici yasal düzenlemeler yapılması, hükümet-hükümet dışı örgütlerin konuya ilişkin işbirliğine gitmesi önemli.
Ayrıca: Yaşlılara yönelik şiddetin tipi-nedenleri-doğası-yaygınlığı- önemi ve sonuçlarına ilişkin araştırmalar yap(tır)ılarak bulguların duyurulması ve yaşlıları ilgilendiren zararlı geleneksel uygulamaların ortadan kaldırılması da önemli.
Birleşmiş Milletler "Yaşlanma-2002 Uluslararası Eylem Yaşlılara Karşı Her Türlü İhmal, İstismar ve Şiddetin Ortadan Kaldırılması" hedeflerine ilişkin ulusal eylemlerin saptanarak yaşama geçirilmesi durumunda mağdurların, mağduriyetinin azalacağı kesin. (ŞD/BA)
*Şadiye Dönümcü, sosyal hizmet uzmanı.