"Sayın mayın"
"Sayın mayın lütfen yerleştirildiğin yerden çıkar mısın? Bugün dünya tiyatro günü, toprakların altından çıkıp üzerinde 'act' edebilir misin? Sahne çaldın ama artık sahneyi terk edebilir misin? Owa mı, şehir mi, park mı, oralarda kendini dönüştürebilir misin? Dönüştüremezsen yerini kardeşlerine bırakabilir misin? Kardeşlerin de inan senin kadar toprağa bağlı ama onlar artık pususuz yaşamak ister... Pususuz olabilir mi yakınların? Onlar senin nasıl yakınların? Pusu kan bağı mı gerektirir? Pusunun itibarı aileden akrabadan mı gelir? Pusunun itibarı nasıl olur? Pusunun mertliği saadeti var mı?"
"Ben mayın! ALINmayın! Ölenlere KANmayın! Analarına SORmayın! Onların hikayesini belki de benim yakınlarım yazacak. DURmayın temizleyin!."
"Anaları ayıramayız. 'anaları ayırmayız'. Mayınları temizlemek isteyen Leydi Diana Paris'te trafik 'kaza'sına kurban gitti. Oğulları prens, müttefik ordulara katılıyor olabilirler. Ortadoğu'da soykırım var, desem KURmayın bir konuşma mı olur? SANmayın ki olan biteni görmüyoruz. TINmayın kulaklarda dolaşanlara. Bırakın insanlar hayat kalitesini yükseltsin. İnsanların sahibi olmaz, onların umutları ve özgürlükleri olur, isterlerse çocukları da olur. Çocukların anaları çok ağlar, çocuklar kayboldukları zaman. Çocuklar KAYBOLmayın!"
Sayın onur bahşedicidir. Mesela Sayın Kenan Evren bir dönemin militarist ölümcül faaliyetlerine prim vermek için kullanılabilir. Oysa mayın sayın demeden bu şahsın tarihsel dönemini değerlendirmek uygundur ve yararlıdır. Talihsiz başbakanlıklar yargı görmüş sayınlardır. Talihsiz cumhurbaşkanları dahi yargı görmüş hapis görmüştür. Talihlisi ise mayın sayın olduğundan mı neden yargılanmamıştır. Oysa sayınlandıkça mayınlanmış olur. SAYILmayın. PUSUmayın.
"Mayın sayın! Siz mutluluğun resmini yapabilir misiniz? Hangi eyalette kalmak istersiniz? Marmaris belediye midir? Orada mayın var mı? ALDIRmayın, yakında bir sergimiz olacak. Filistin'de lağım taşmış, İsrail duvarı yıkıp 'hacı lehim' yapacakmış. Bush fotoğraf çekmeye başlamış, Filistin fotoğraflarını duvarda sergileyecekmiş. Aman OTURmayın, KALKmayın. Beliniz tutulur."
Aynı günde hem mayın hem de hata. 23-24 Mart 2007- 3 asker "kurşunlu" köyünde mayından 2 asker de hatalı atıştan hayatını kaybetti. Anaları mayın ile atış hatasını nasıl ayırt edebildi? Hata insan hatası, "düğünlerdeki atış hatalarından mı?" "maçlardaki gibi mi?" "onun gibi teknik hata..." Mayın kimin hatası, pusudan hata olmaz. Pusu us hatası! Us kimin pusu? Bizden olmayan mı var, insan olmayan mı var? Siyaset yapmak ne kadar sayınlı olmalı? Mayınlı siyaset olmaz, sahipli siyaset de olmaz. Türkiye partisi ne demek? Mayınlı sayınlı siyasal faaliyet nasıl olur? Yüzde10 barajın dibinde yatan asayiş dürtüsü çok batıya gittikçe istikrar olarak adlandırılır. Herkesin istikrarı kendine göre, bazısı mayınlı bazısı sayınlı. Bazısı da ikisini bir araya getirerek ender bir yaratıcılık yoluyla halk hizmetine soyunmuş. SOYUNmayın.
İşte farklılığın faydaları! Büyük basın! Kültür Bakanı Atilla Koç'un unutulmaz atlayışını Nevruz kutlamalarına simgelerken, Güneydoğudan "şükür kimseye bir şey olmadı" mesajları geldi, "pirozbe". "Kaç sayın geçti?" diye sormadık, bayram zannettik. Ama genel tablo olumlu idi... kazasız belasız bayram havası... AGOS da birinci sayfadan Nevruzu verdi, tutuklu ve yaralıların sayılarıyla. İşte bu fark olmasa neredeyse SAYIN SAYIN kaç oldu? Unutacaktık. Fark mesafe yaratıyor. Türkiyeli partileri kasnaklı elekten ve çemberli felekten geçirme fırsatı veriyor.
İşte SAYIN İşte MAYIN.
UNUTmayın! En iyisi siyasal faaliyet, hizmet için, paylaşmak için, hayat kalitenizi kendinize yakın hissettiklerinizle birlikte yükseltmek için. Owada, dağda, denizde, kıyıda... Başka bir şey SATmayın da ALmayın da! Emir kipi ile yazdığım için özür dilerim. Umut komutanlığı işte, kalbin emri. Kendinin insanı olmanın bir hali... (BE/TK)