DHKP-C operasyonu kapsamında gözaltına alınan on avukattan dokuzunun tutuklanması Çağlayan Adliyesi önünde yapılan basın açıklamalarıyla protesto edildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeleri, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanları, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı, Grup Yorum üyeleri ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri tutuklamaların hukuksuz olduğunu ve tutuklu avukatların yanında olacaklarını belirtti. Serbest bırakılan Avukat Efkan Bolaç ise davanın ÇHD'ye yönelik olduğunu söyledi.
Behiç Aşçı: Mahkeme gayriciddi gerçekleşti
Avukat Behiç Aşçı, mahkemenin gayriciddi şekilde gerçekleştiğini belirtti:
"Dokuz devrimci avukatın tutuklanması öfkemizi arttırdı. AKP iktidarı sabrımızı, kararlığımızı, öfkemizi sınamamalı."
Hüseyin Aslan: Davalar savunmasız bırakılmak istendi
ÇHD Genel Sekreteri Hüseyin Aslan, gözaltı ve tutuklamaların hukuksuz şekilde gerçekleştiğini söyledi:
"Soyut suçlamalarla tutuklanan avukatlara basında yer alan kozmik odalara ilişkin soru sorulmadı."
Aslan, avukatların tutuklanmasıyla Engin Çeber, Baran Tursun ve parasız eğitim isteyen öğrencilerin davalarının savunmasız bırakılmak istendiğini ifade etti:
"Bu dava yoksul halkların, işçilerin Kürtlerin davasıdır."
Münip Ermiş: Ezilen halkın yanında olmaya devam edeceğiz
ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Münip Ermiş, ÇHD'nin 1974'ten beri adalet için devrimcilerin, ezilen halkların ve işçilerin yanında yer aldığını vurguladı:
"Adalet için karakollarda, cezaevlerinde, adliyede ezilen halkların yanında yer aldık. Bunun elbet faturası olacaktı. Dokuz arkadaşımızın tutuklanmasından hicap duymuyoruz. Tutuklamalarla daha da bilendik. Ezilen halkların yanında yer almaya devam edeceğiz."
Lami Özgen: Yaşananlar, 12 Eylül faşizmini geride bıraktı
KESK Genel Başkanı Lami Özgen sözlerine "Burada 12 Eylül faşizmini geride bırakan bir uygulama ile karşı karşıyayız" diyerek başladı. Özgen, ÇHD'nin hukuk ve adalet arayışı içinde olduğunu ve AKP hükümetinin onları kriminalize etmeye çalıştığını belirterek tutuklamaları kınadı.
Erol Ekici: Şimdi de biz onların yanındayız
DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, tutuklamaları AKP iktidarının muhalif kesimlere yönelttiği bir komplo olarak tanımladı ve ne buna maruz kalanların ne de işçi ve emekçi sınıfın bu tip komplolara yabancı olmadığını ifade etti:
"Bugüne dek Türkiye işçi sınıfı ve emekçi halkının karşılaştığı hukuksuzlukta nasıl ÇHD'yi, Halkın Hukuk Bürosu'nu, Grup Yorum'u yanımızda görmüşsek bu hukuksuzluk onlara yönelik bu hukuksuzlukta onların yanında olacağız. Onlar, halkların özgürlüğü için mücadele etmekten, bedel ödemekten çekinmedi. Hepsini seviyoruz, özgürlüklerine kavuşana dek onlarla birlikteyiz."
İlhan Cihaner: Medya, yanlış bilgi verenleri deşifre etmeli
CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner avukatların tutuklanmalarına neden olan suçlamalara savunma yapmanın insan haklarıyla alay etmek anlamına geldiğini söyledi. Cihaner medyaya ve ÇHD'nin yanında olduğu insanlara çağrıda bulundu:
"11 çelik kapıyla başlayan dezanfarmasyon medyaya el altına servis edildi. Medya, bilgileri servis edenleri deşifre etsin. Yapılan baskılar herkesi ilgilendiriyor. Yurttaşlar avukatların avukatlarının geleceğini düşünmeye başladılarsa o ülkede bırakın demokrasiyi insanlıktan söz etmek söz konusu olamaz. ÇHD, ezilenlerin, emekçilerin, yoksulların yanında oldu. Gün, ÇHD'nin yanında olma, savunmayı savunma günüdür."
Berra Besler: Hak arama özgürlüğü için avukatlara özgürlük
TBB Başkan Yardımcısı Berra Besler, avukatların kanuna aykırı şekilde yapılan aramalar sonucu tutuklandığını ve hukuk devletinde yaşamak isteyenlerin bu hukuka aykırılığa topyekun karşı durması gerektiğini vurguladı.
"Savunmayı savunmak herkesin görevi. Halkın hak arama özgürlüğünün yaşama geçmesi için savunmanın temsilcisi avukatların özgürlüğünü hep birlikte isteyelim."
Hüseyin Aygün: Engin Çeber davası adaletten uzaklaşacak
CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün, ilk kez işkencecilerin mahkum edildiği Engin Çeber davasının müdahil avukatlarının tutuklanan avukat Taylan Tanay ve diğer ÇHD avukatlarının olduğunu belirtti.
"Tanay'ın mahkumiyetinin ilk kez devletin işkence davasında mahkum edilmesine bağlıyorum. Tutuklamalarla bu davanın da adaletten uzaklaştırılacağını, faillerin beraat ettirileceğini söyleyebilirim. Onlar, hakları ihlal edilen tüm ezilenleri savundu. Bu dava DHKP-C değil, ÇHD davasıdır. Dayanışma içinde olacağız."
İnan Altın: Adalet mücadelesini ortadan kaldıramayacaklar
Aynı operasyonla gözaltına alındıktan 20 Ocak gecesi serbest bırakılan Grup Yorum üyesi İnan Altın da tutuklamaları protesto etti:
"Adalet mücadelesini ortadan kaldıramayacaklar."
Efkan Bolaç: Dava ÇHD'ye yönelik
Serbest bırakılan Avukat Efkan Bolaç, adliye önünde basının sorularını yanıtladı:
"Basında yer alan kozmik odaya dair sorular değil, 1990'lı yıllara ait belgelere ait sorular soruldu. Olay ÇHD ile, ÇHD'nin hak ihlallerinin üzerine gitmesiyle alakalı. Ben de ÇHD eski başkanı olmam dolayısıyla gözaltına alındım." (BK/EKN)