Beyoğlu savcısı Muzaffer Yalçın, “Atatürk’ü sevmiyorum, Humeyni’yi seviyorum” diyen Nuray Canan Bezirgan ve Kevser Çakır hakkında açılan soruşturmanın sonunda takipsizlik kararı verdi.
ntvmsnbc'nin haberine göre savcı, gerekçe olarak "Atatürk'ün değerini korumak için özel kanunlara gerek yok" dedi.
Savcı böyle diyor ama 1951'de çıkarılan 5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara İlişkin Kanun yerinde duruyor.
Atatürk'e dair düşünceleri nedeniyle bugüne kadar bir çok kişi "Atatürk'ü Koruma Yasası" olarak bilinen yasa uyarınca yargılandı.
Yazar Mustafa İslamoğlu ve gazeteci Hakan Albayrak bu suçlamayla tutuklandılar ve çeşitli sürelerle hapis yattılar; Peri Yayınları sahibi Ahmet Önal, Prof. Atilla Yayla hapse mahkum oldu.
Gazeteci İpek Çalışlar, yayıncılar Ragıp Zarakolu ve Fatih Taş, çevirmenler Lütfi Taylan Tosun ve Aysel Yıldırım, Özgür-Der Çocuk Kulübü yöneticilerinden Zehra Çomaklı Türkmen, gazeteciler Mehmet Terzi ve Oral Çalışlar kovuşturmalık oldular.
Ertuğrul Kürkçü hakkında açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı.
"Sevmek gönül işidir"
Bezirgan katıldığı televizyon programında soru üzerine "Atatürk'ü sevmeme hakkı var mı? Başıma bir iş gelmeyecekse ben sevmiyorum. Atatürk’ün yetkiyi padişahtan alırken yani saraydan alırken laik bir Cumhuriyet kurmak için aldığını düşünmüyorum" demişti.
Savcı Yalçın, gerekçesinde şu ifadelere de yer verdi:
“Mustafa Kemal Atatürk ulusal bir kahramandır. Türk tarihi ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ve dünya tarihinde ulusal kahraman, devrimci olarak hak ettiği yeri almıştır. Atatürk, birisi kötü söz söyledi diye ne küçülür, ne de değerini korumak için özel kanunlara ihtiyaç duyar. Atatürk’ün hilafetçiler, şeriatçılar, bölücüler tarafından istenmediği, sevilmediği bir gerçektir. Sevmek ya da sevmemek bir gönül işidir, yani yürektedir. Eğer şüpheliler Atatürk’ü sevmiyorlarsa, Atatürk değerinden hiçbir şey kaybetmez.”(EÜ/EZÖ)