-Bu çocuğun babası terörden yargılanıyormuş
-Plastik kelepçe dediler mi?
-Biz aynı ifadeyi verelim
- Sıkıntı olmaz inşallah
- Adam rahat olun diyor ya ben ihtimal vermiyorum ya.
-Yeni haber var mı?
Diyarbakır Lice’de 21 Mart’ta 14 yaşındaki Y.D.'yi kaçıran ve işkence ettiği iddia edilen polis memurları İ.A., E.Ö., G.B. A.O. ve H.Ç. hakkında açılan davanın ilk duruşması Lice Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Haberin başında okuduğunuz cümleler de polislerin olay sonrasındaki whatsapp konuşmaları. Bu konuşmalar dava dosyasına girdi.
Bugün görülen duruşmada Y.D.’nin babası ve annesi, sanık polislerden şikâyetçi olduklarını söyledi.
“Araç içinde dipçikle darp ettiler”
Pedagog eşliğinde konuşan Y.D., tutanaklara yansıyan beyanında şunları söyledi:
"Olay tarihinde newroz kutlamaları vardı. Ben arkadaşlarımın yanına gittim. Daha sonra zırhlı bir araç geldi. Beni alarak darp etmeye başladılar. Darp ede ede aracın içine soktular. Araç içinde silah dipçiği darp ettiler. Sonra şikâyetçi olmamam için tekrar darp ettiler. Şu an tehdit sözlerini hatırlamıyorum. Kürtlere küfretmemi istediler. Abdullah Öcalan’a küfretmemi istediler. Araç içerisinde ellerimi bağladılar.”
‘Şikayetten vazgeçmem için tehdit ettiler’
"Karahasan Mahallesi’nde bir çukura attılar. Ellerim bağlıydı fakat ellerimi oynata oynata bağı gevşettim. Bir süre sonra bağ açıldı. Ben hastaneye giderken yolda karşılaştığım bir kişi beni hastaneye götürdü. Polisler hastanede yanıma geldi. Yaralı olduğum için ne dediklerini hatırlamıyorum. Merkez hastanesine sevk edildikten sonra polisler yanıma geldi şikâyetimden vazgeçmemi istediler. Sanıklardan şikâyetçiyim.”
Diyarbakır Barosu ve İHD Diyarbakır Şubesi, davaya katılma talebinde bulundu. Ancak mahkeme talebi reddetti. Y.D.'nin avukatları, olayın işkence suçu olduğunu belirterek, davanın Asliye Ceza’da değil Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini belirtti.
"Çocuk için Adli Tıp raporu alınacak"
bianet’e bilgi veren İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı avukat Ercan Yılmaz, duruşmada polisler hakkında İçişleri Bakanlığı’ndaki idari soruşturmaya dair bilgi ve işkencenin yaşandığı zırhlı aracının iç kamera görüntülerini de istediklerini belirttiklerini bu iki talebin kabul edildiğini söyledi. Ayrıca, çocuğun vücudunda kalıcı hasar kalıp kalmadığıan dair de Adli Tıp Kurulu’na götürülmesine karar verildiğini söyleyen Yılmaz, bunun ceza tespitinde önemli bir detay olduğunu belirtti.
Ayrıca Avukat Yılmaz, sanık polislerin duruşmaya gelmesi gerektiğini belirttiklerini ancak bu taleplerinin de kabul edilmediğini söyledi. Yılmaz, sanıkların tutuklanması talebinin de reddedildiğini söyledi.
Sanık avukatları da müvekkillerinin uygun olmadığını, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılmak istediğini, adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını ve el konulan telefonların iadesini talep etti.
Bir sonraki duruşma 24 Ocak’ta.
TIKLAYIN - Öldürülen çocukların faili: Cezasızlık kültürü
"İşkence suçundan hüküm giysinler"
MA'daki habere göre, duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapıldı. Aile avukatı Ramazan Karaalp, olayın işleniş biçimi açısından işkence olduğunun itirazında bulunduklarını ve bunun reddedildiğini hatırlattı. Karaalp, "İşkence suçundan taraflar hüküm giyene kadar mücadelemiz devam edecek" dedi.
Milletvekili Halide Türkoğlu, ailenin yanında olduklarını söyledi. Kürt çocuklarına yönelik gelişen işkencenin sistematik bir hal aldığını belirten Türkoğlu, Kürt çocuklarının devlet kurumlarında çalışanların hedefinde olduğunu kaydetti.
Ne olmuştu?
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 14 yaşındaki Y.D., 21 Mart'taki Newroz kutlamalarında polislerce zırhlı araca bindirilip işkenceye maruz kaldığı, küfür etmeye zorlandığı, ölümle tehdit edildiği ve elleri, ayakları bağlanarak dere yatağına atıldığı gerekçesiyle şikayetçi olmuştu.
Diyarbakır Valiliği, polislerin görevden uzaklaştırıldığını ve idari soruşturma da açıldığını açıklamıştı.
Yürütülen soruşturma kapsamında 5 polisten İ. A., E. Ö. ve G. B., 26 Mart'ta "kasten yaralama" suçundan tutuklanmıştı. Emniyet Amiri A.O. ve polis H. Ç., adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Tutuklanan üç polis ise 23 Haziran'da tahliye edildi.
(EMK)