Tunceli Cumhuriyet Savcılığı'nın, hazırladığı iddianame ile üç yıla kadar hapsi istenen aktivist Ferhat Tunç, "Hakkımızda dava açılması haberinin gazete ve İnternet sitelerinde yer almasını takiben telefonla, e-postayla ve çeşitli İnternet sitelerinden ölüm tehditleri almaya başladım" dedi.
Tunç: Mağduriyet yaşarsam sorumlusu Devlettir
Tunç, "Üzülerek belirtmeliyim ki, bir insanın hayatını kurtarmak için giriştiğimiz insani bir davranış, şahsıma yönelik bir linç kampanyasına dönüştürülmüştür" diye de ekledi.
Coşkun Kırandi'yi teslim alarak "sapasağlam ailesiyle buluşturduklarını" ifade eden Tunç, düşük yoğunluklu savaşta on binlerce annenin yaşadığı evlat acısını Kırandi'nin ailesine yaşatmadıklarını söyledi.
Savcı tarafından "sözde insan hakları savunucuları" olarak nitelenip, hakkında dava açılmasından sonra, ırkçı ve faşist çevrelerin harekete geçtiklerini söyleyen Tunç, tehditlerin saldırıya dönüşmesi ve herhangi bir mağduriyetin yaşanması durumunda, tek sorumlunun devlet olacağını belirtti.
Tunç, tehditlerin, kendi yurttaşlarının can güvenliğini korumakla görevli devletin resmi makamlarının hedef göstermesi sonucu gerçekleştiğine inanıyor.
PKK'nin alıkoyduğu polis memuru Hakan Açıl'ın da serbest kalması gerektiğini açıklayan Tunç, söyle devam etti :
"Tekrar vurgulamak isterim ki, biz, insan hakları savunucuları olarak, son derece insani olan bir konuda üzerimize düşen insani görevi yaptık. Bunu yaparken ne kimseden emir aldık, ne de bundan sonra herhangi bir girişimimiz için kimseden emir alacağız."
11 Temmuz'da Pülümür karayolunda kaçırılan Er Kırandi'yi, 4 Ağustos'ta Güleç Köyü'nde örgüt üyelerinden teslim alan aktivistlere ve olayı izleyen beş haberciye dava açılmıştı. Aktivist ve gazeteciler, 3 Mart'ta, Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacaklar. (EÖ)