Fransa'nın başkenti Paris'te 9 Ocak 2013'te Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'le birlikte öldürülen Sakine Cansız için Dersim'de 18 Ocak'ta yapılan cenaze töreni hakkında soruşturma başlatıldı.
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle Tunceli Emniyet Müdürlüğü, Bağımsız Van Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, BDP Tunceli İl Başkanı Şerafettin Halis, BDP'li Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin ve Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Başkanı Kemal Bülbül'ün cenaze töreninde yaptığı konuşmayı incelemeye aldı.
Malatya Özel Yetkili Başsavcılığı'nın da cenaze töreniyle ilgili soruşturma başlatması üstüne dosyalar birleştirildi.
Soruşturma açılmasını bianet'e değerlendiren Aysel Tuğluk, Türkiye'de ifade özgürlüğü olmadığını belirterek "Yaptığımız her konuşmaya soruşturma açılan bir ortamda nasıl barış olacak? Bu gibi olaylar nedeniyle bir türlü barış umutları artamıyor" dedi.
Tuğluk: Sakine Cansız'ı anlamadan barışı getiremezsiniz
Bir milletvekili ve siyasetçi olarak orada cinayetle ilgili görüşlerini ifade ettiğini belirten Tuğluk, Sakine Cansız'ın Diyarbakır Cezaevi'ndeki direnişinden yola çıkarak nasıl bir kimlik olduğunu anlattığını söyledi.
Tuğluk, Cansız'ın mücadelesini devam ettireceklerini söylediğini ve bu nedenle soruşturma açıldığını düşündüğünü ifade ederek, "Eğer bunları da ifade edemeyeceksek artık siyaset yapmayalım" dedi.
"Bu ülkede düşünce özgürlüğü devletin istediklerini söylediğinizde vardır. Kendi kimliğinizle kendi siyasi görüşünüzle düşüncelerinizi açıklayamazsınız. Düşünce özgürlüğü devletin belirlediği sınırlar kadar vardır.
"Ben sözlerimin sonuna kadar arkasındayım. Savcılar bunlarla uğraşacaklarına cinayetin aydınlatılması için çalışmalılar. Bizim arkadaşlarımızın cenazelerine katılmamız ve düşüncelerimizi ifade etmemiz kadar doğal bir şey olamaz.
"Yaptığımız her konuşmaya soruşturma açılan bir ortamda nasıl barış olacak? Bu gibi olaylar nedeniyle bir türlü barış umutları artamıyor. Eğer Kürtler Kürt olarak kabul edilirse, düşüncelerine soruşturma açılacağına anlaşılmaya çalışılsa barış olabilir.
"Sakine Cansız'ı anlamayan, onun yaşadıklarıyla yüzleşmeyen bir devlet barışı çok zor gerçekleştirir. Cansız, kadın özgürlük mücadelesine inanan bir barış insanıydı.
"Katiller açığa çıkarılacakken, cezaevlerinde işkence yapanlar yargılanacakken biz arkadaşımıza sahip çıktığımız için bizim hakkımızda soruşturma açılıyor. İstedikleri cezayı versinler, ben düşüncelerimin sonuna kadar arkasındayım.
"Sakine Cansız'ı sürgüne gönderen bu devletin politikalarıydı. Kendisine Dersim'de yaşama şansı bile verilmedi. Devlerin bunlarla hesaplaşması gerekiyor. (EKN)
* Fotoğraflar: Nilay Vardar