Kürtaj Haktır Karar Kadınların Platformu, saat 16.00'da Pangaltı Metro Durağı'nda toplanarak Taksim'e yürüdü.
Haziran ayı içerisinde çıkarılacağı söylenen kürtaj yasasını protesto eden kadınlar, kürtaj hakkının tartışılamayacağını belirtti ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın "orta yol bulacağız" yönündeki açıklamasına atfen, sekiz hafta gibi bir kısıtlamayı kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, 12 haftaya kadar herkese sağlıklı koşullarda, ücretsiz kürtaj hakkı taleplerini dillendirdi.
"Tayyip kaç kaç kaç, kadınlar geliyor"
Pangaltı'da toplanan Kürtaj Haktır Karar Kadınların Platformu üyesi yaklaşık bin kişilik grup, yolu trafiğe kapatarak Taksim'e doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüş yapan gruba bazı vatandaşlar tepki gösterirken, ters istikamette giden bazı araçlar ise kornalarıyla eyleme destek verdi.
Yürüyüş süresince çevrede az sayıdaki sivil polis dışında polis ekiplerinin gözükmemesi dikkat çekti.
"Kürtaj haktır Uludere katliam", "Bedenimi, cinselliğimi, doğurganlığımı denetleyemezsin", "Devlet elini bedenimden çek", "Ücretsiz, güvenli kürtaj haktır", "Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop; inadına isyan, inadına özgürlük", "Yaşasın kadın dayanışması", "Kürtaj haktır, karar kadınların", "Tayyip kaç kaç kaç, kadınlar geliyor", "Kürtaj hakkımız tartışılamaz", "Aile değil kadınız, isyandayız", "Biji yekitiya jina" ve "Jin jiyan azadi" sloganlarıyla yürüyen gruba Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Melda Onur ile Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de destek verdi.
"Yasağa da sınırlandırmaya da direneceğiz"
Yaklaşık bir saatlik yürüyüşün ardından Taksim Meydanı'nda Türkçe ve Kürtçe basın açıklaması okuyan grup, kürtaj hakkına yönelik herhangi bir kısıtlama veya yasaklamaya izin vermeyeceklerini ifade ederek dağıldı.
Basın açıklamasında özetle şu ifadelere yer verildi:
* Kürtaj hakkımızın yasaklanmasına, erkeklerin ve devletin kadınların bedenlerini denetlemesine, kürtaj yasağıyla artacak kadın ölümlerine karşı yürüyoruz.
* 12 haftaya kadar devlete bağlı tüm sağlık kuruluşlarında kürtaj olabilmek, sağlıklı, güvenli, ücretsiz kürtaj için, evli kadınların kocalarından izin almaksızın kürtaj yaptırabilmeleri için yürüyoruz.
* Başbakan "üç çocuk doğurun" ile başladığı milliyetçi, muhafazakar kadın düşmanı politikalarını "kürtaj cinayettir" ile sürdürdü. Türk nüfusunu arttırmak ve sermayeye ucuz emek sağlamak için erkek egemenliğinin en kadim politikalarını göreve çağıran Başbakan, kürtajın yasaklanması için emir verdi ve Sağlık Bakanı'ndan Diyanet İşleri Başkanı'na kadar bir dizi erkek devlet sözcüsü fetva vermeye başladı.
* Üç haftadır sokaklardayız. Kürtaj yasağına veya sınırlandırılmasına direneceğimizi haykırıyoruz. Ne cinsiyetçi medyanın hakaretleri ne polis şiddeti kadınları durduramıyor, durduramayacak.
* Sağlıklı, güvenli, ücretsiz kürtaj hizmeti sağlanamadığı, doğum kontrolü sadece kadınların üstüne yıkıldığı, erkek egemenliği ideolojik ve kültürel olarak erkekleri doğum kontrolünden azade kıldığı için yılda 80 bin kadın ölüyor. Gebeliğe bağlı ölümlerde sağlıksız koşullarda yapılan kürtaj ilk sırada. Kürtaj yasağı kadınları "merdiven altlarında" ölüme terk etmek demek.
* Başbakan milliyetçi histerisiyle "Her kürtaj Uludere'dir" diyor. Oysa kürtaj veya sezaryen değil, Uludere cinayettir, katliamdır. Günde beş kadının devlete başvurduğu halde korunamaması ve devletin bilgisi dahilinde öldürülmesi cinayettir, katliamdır. (EKN)