Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), 2023 bilançosunu yayımladı. Dünyada 521 gazetecinin kamuoyunu bilgilendirme görevi çerçevesinde tutuklu olduğunu, en az 13’ü Gazze’de olmak üzere 45 gazetecinin de öldürüldüğünü bildirdi. Kuruluş, dokuz habercinin örgütlü suçlarını, altısı da yolsuzluğu araştırırken ortadan kaldırıldığını duyurdu.
Kuruluş, meslekleriyle açık bir bağlantı tespit edilemeyenlerle birlikte Gazze’de öldürülen habercilerin sayısının 56’yı bulduğunu kaydetti. Gazeteci cinayetleri ve tutuklamalarında (yüzde -8,4) bir düşüşe işaret eden RSF, dünyada 54 medya temsilcisinin rehin, 84’ünün de kayıp durumda olduğunu açıkladı.
Ölümler tedbir ve cezasızlıkla mücadeleyle düştü
Merkezi Paris’te bulunan RSF’ye göre 2022’de 61 olan öldürülen gazeteci sayısı en son 2002’de (33) bu kadar düşük çıktı. En ölümcül yıllar ise, başta Suriye ve Irak’taki savaşların etken olduğu ve 140 ölümün yaşandığı 2012 ve 2013 olmuştu.
Son beş yılda görev başında öldürülen gazeteci sayısındaki kademeli düşüş, kısmen gazeteci güvenliğinin artırılması ve 2003-2022 döneminde 600 kadar gazetecinin görev başında öldürüldüğü Irak ve Suriye'deki ölümcül zirvelerin geride bırakılmasıyla açıklanabilir. Barış zamanlarında, gazetecilik faaliyetlerini korumaya dönük tedbirler, özellikle de yasalar ve cezasızlıkla mücadele mekanizmaları yoluyla güçlendirilmesi, ölüm sayılarında düşüşe yol açtı.
Deloire: Gazze için UCM’ne başvurduk
Bu yıl öldürülen 45 gazeteciden 23’ü çatışma bölgelerinde, bunlardan 17’si de İsrail – Hamas savaşı sırasında öldürüldü. RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, Gazze’de öldürülen 13 haberci için “Gazze'de gazeteciler, siviller olarak ağır bir bedel ödüyor” dedi.
“Gazze'de gazeteciler siviller olarak ağır bir bedel ödüyor. Görevleri kapsamında öldürülen gazetecilerin sayısının çok yüksek olduğunu görüyoruz: En az 13’ü küçücük bir bölgede can verdi. Durumun gerçekliğini ve gazetecilerin nasıl kasıtlı hedef alındığını tespit etmesi için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) şikayette bulunduk. Genelde ise, çalışmaları sırasında ya da görevleri nedeniyle öldürülen gazetecilerin sayısında keskin bir düşüş saptandı: Bu düşüş uzun bir döneme yayılıyor. Neden mi? Haber merkezlerinde alınan güvenlik önlemleri, eğitim ve koruyucu ekipman tahsisi, dikkat, cezasızlıkla mücadelenin etkileri ve hükümetler arası kuruluşların faaliyetlerini sayabiliriz. Kuşkusuz STK'ların çalışmalarının da etkisi var...”
Türkiye ve İran: Sürekli tutuklayıp bırakıyorlar
RSF, 2022’de dünyada sayıları 569 olan tutuklu gazetecilerdeki düşüşü, İran (-24) ve Türkiye’de (-23) geçen yıla göre ve 1 Aralık itibariyle daha az sayıda gazetecinin mahpus olmasıyla açıkladı. Bu iki ülkenin adı, “en çok gazeteci tutuklayan ilk üç” arasında geçmese de tutuklamadıkları anlamına gelmiyor.
Gerçek şu ki İran ve Türkiye’deki baskı yöntemi, gazetecilerin yıl içinde sürekli tutuklanıp bırakılması üzerine kurulu. 2023’de Türkiye’de 43, İran’da 58 gazetecinin yolu hapishaneden geçti. 569 tutuklu gazeteciden 258’i Çin (Hong Kong dahil), Myanmar, Belarus ve Vietnam’da bulunuyor.
Türkiye: Yıldırma amaçlı yaygın tutuklama
Kürt gazetecilerin iktidar için “özel hedef” teşkil ettiğini bildiren RSF, 2023’te 43 gazetecinin Türkiye cezaevlerinden geçtiğini, 7’sinin 1 Aralık 2023 tarihi itibariyle halen mahpus olduğunu, bunlardan 4’ünün “tedbir amaçlı tutuklu” bırakıldığını açıkladı. RSF tutuklamalara ilişkin olarak, “Bu sayı, yıldırma amaçlı tutuklamalara yaygın şekilde başvurulduğunu gözler önüne seriyor” şeklinde açıklama yaptı.
Kuruluş, 2022’den başlayan bir sürecin devamı olarak Nisan 2023’de de en az 13 Kürt gazetecinin Seçimlerden önce tutuklanıp birçoğunun daha sonra tahliye edildiğini duyurdu.
Tutuklulukta “kadın gazeteci” faktörü
Dünyada 1 Aralık itibariyle 67 kadın gazeteci hapisteydi ki sekizi demir parmaklıkların ardına 2023’te konuldu. Bu anlamda Çin, Belarus ve Myanmar, erkeklerde olduğu gibi kadın habercileri de tutuklamada başı çekiyor. Çin’in hapiste tuttuğu 121 gazeteciden 14’ü, Belarus’un hapsettiği 39 gazeteciden 10’u kadın. Ortadoğu’da İran da, kadın gazetecilerin en ağır baskılarla karşılaştığı ülkelerden.
RSF Bilançosuna göre, dünyada gazetecilere verilen en ağır sekiz cezadan altısı kadınlara kesildi: Myanmar’da Sai Zaw Thaike 20 yıl, Çin’de Xu Zhiyong 14 yıl, İran’da Niloofar Hamedi 13 yıl, Belarus’ta Maryna Zolatava ve Lioudmila Tchekina 12’şar yıl, İran’da Elaheh Mohammadi 12 yıl, Burundi’de Floriane İrangabiye 10 yıl ve Belarus’tan Valeriya Kastsiouhova 10 yıl hapisle cezalandırıldı.
İran’a Mahsa Amini’nin 16 Eylül 2022’deki ölümünün ardından etkinlik gösteren “Kadın, Hayat, Özgürlük” Hareketi’ni haberleştirmekten tutuklanan 31 kadın gazeteciden beşi (Niloofar Hamedi ve Elaheh Mohammadi dahil) halen hapiste.
Dünyada 54 gazeteci rehin; 38’i Suriye’de
Dünyada rehin tutulan 54 haberciye de değinen bilanço, bu yıl kaçırılan yedi gazeteciden ikisinin halen kendilerini kaçıran örgütlerin elinde bulunduğuna işaret ediyor: Mali’de Saleck Ag jiddou ve Moustapha Koné, Fransız haberci Olivier Dubois’nın bu ülkede salıverilmesinden birkaç ay sonra 7 Kasım’da ülkenin kuzeyinde kaçırıldı. Gazetecilerin 38’i Suriye’de, dokuzu Irak’ta, dördü Yemen’de, biri de Meksika’da rehin durumda.
(HA)