Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Merkezi (Aktif Eğitim Sen) üniversite rektörlüklerine gönderdiği yazı ile sendikanın kuruluşunu rektörlüğe bağlı çalışanlara duyurulmasını istedi. 22 Aralık 2013 tarihinde kurulan sendikanın internet sitesinde 22 bin üyeye ulaştığı belirtiliyor.
Sendikanın kuruluş duyurusunun rektörlükçe yapılmasının mümkün olup olmadığı ve tercih edilip edilmediğini Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı İsmet Akça ile konuştuk.
Akça, hükümet ve cemaat arasındaki gerilimin üniversiteye, eğitim sendikalarındaki ayrışmalara yansıdığını söylüyor.
“Fabrika patronundan işçiyi sendikadan haberdar etmesini istemek” diye açıkladığı bu isteği yapmayacaklarını belirten Akça, panel duyurularının dahi üniversitece ilan edilmediğini ve sendikal faaliyetlere yönelik baskıları anlatarak böylesi bir duyuru isteseler bile karşılanmayacağını söyledi.
Dağıtım: Tüm devlet üniversitelerine
Rektörlüklere gönderilen Aktif Eğitim Sen Genel Başkanı Osman Bahçe imzalı yazıda sendikanın kuruluş bilgileri ile tüzüğünden alıntıya yer veriliyor ve rektörlüğe bağlı çalışanlara duyurulması isteniyor. Dağıtımın tüm devlet üniversitelerine yapılacağı notu da belgede yer alıyor.
"Büyük millet olma şuurunun bütün fertlerin topyekûn katılımıyla gerçekleşeceğine ve büyük hedeflere küçük fakat samimi adımlarla yürüneceğine inanan Aktif Eğitimciler Sendikası, şahsi arzuların yerine millî ruh ve millî düşüncenin; egonun yerine diğergamlık ve kolektif şuurun geçeceği, birbirini tanımayan fertleri, kendileri gibi kimselerin varlıklarını hissedeceği ve hemen herkesin ictimaî bir varlık olduğunu yeniden duyup yaşayacağı dönem için birleştirici ve yumuşatıcı bir harç olarak çalışmayı amaçlar"
"Kültür dünyamızın zenginliklerini bünyesinde barındırmayı ve ülke genelinde görev yapan tüm eğitimcileri ötekileştirmeden AKTİF EĞİTİM-SEN çatısı altında buluşturmayı hedefleyen sendikamızın kuruluşunun, rektörlüğünüze bağlı eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri kolundaki birimlerde görev yapan tüm çalışanlara duyurulması hususunda Bilgilerinizi ve gereğini arz ederiz."
"Rektör işverendir"
Akça, rektörlükten böylesi bir duyuru yapmayı istemeyeceklerini anlatırken, Eğitim Sen’in kuruluşundan bu yana sendikal faaliyetler konusunda yaşadıkları baskılara değindi.
“Rektör işverendir. Sendika duyurusunu rektörden talep etmek, fabrika patronuna ‘İşçilere sendikanın kurulduğunu ilan et’ demek gibi. Biz bunu yapmayız, çalışanlarla konuşur, sendikayı anlatır, sorularına cevap verir, kampüste masalar açar, broşürler dağıtır, birimleri dolaşırız."
"Eğitim Sen baskı görüyor"
“Eğitim Sen kurulduğunda yasal olarak tanınmayan, şubeleri kapanan, polis baskınları ile karşılaşan ve sokaktaki mücadele ile kurulan bir sendika.
“Eğitim Sen’li olduğu için birçok çalışan baskı görüyor, idari personelin görev yeri değiştiriliyor, atama ve yükselmelerde sorunlar yaşanıyor. Sendikal faaliyet yürütmek için talep ettiğimiz panoya ulaşmak yıllarımızı alabiliyor. Marmara Üniversitesi’nde greve katıldığı için ceza alan arkadaşlarımız var.”
"AKP - Cemaat gerilimi üniversiteye de yansıdı"
Akça, tüm eğitim sendikalarının benzer baskılarla karşılaşmadığını söylüyor.
"Eğitim Bir Sen'in üye sayısındaki yüksek artış var. Bu nasıl oldu? Çalışanlara kayıt işlemleri sırasında sendikalara üyelik belgeleri de imzalatılıyor. İnsanlar da baskı görmemek için imzalıyorlar."
Akça, hükümetin üniversite yönetimi üzerindeki etkiye değinirken, hükümet ve cemaat arasındaki gerilimin de üniversitelere yansıdığını anlattı.
“2007'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül seçildikten sonra Yüksek Öğretim Kurulu’nu kontrol edebilir hale geldi. Rektörleri AKP ve Gülen Cemaati birlikte atadı; dekanlar, bölüm başkanları değiştirildi. Hükümet ve cemaat yönetim pozisyonlarını paylaştı.
"Yargı ve emniyetin ardından eğitim atamaları da hükümette"
“Bugün bir kopuş var. MEB yasasındaki değişiklikle yasa çıkar çıkmaz mevcut müdürlerin görev süresi bitiyor, yenilerini il milli eğitim müdürünün önerdikleri arasından vali atıyor. Emniyet ve yargıdaki gibi eğitim alanındaki atamaları da hükümet kendisi yapıyor.”
“Bu ayrışma eğitim sendikalarına da yansıdı. Cemaate yakın olan Aktif Eğitim Sen de bu ayrışmanın bir sonucu. Kısa sürede ulaştığı üye sayısı çok yüksek. Örgütlenme yürüterek, sendikal çalışma ile değil kimlik üzerinden hazırlıkların yapıldığı belli. Yönetim pozisyonlarındaki güçleri üzerinden örgütlendikleri için duyuruyu da rektörden istiyorlar.
“MEB yasasına karşı grevde Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen ile birlikteydi. Ayrışmalar sürecek gibi görünüyor. ” (BK/HK)