"23 Mart'ta görüşmek üzere!"
Cihan Kırmızıgül, Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde ikinci yılını doldurdu. Cihan'ın artık okula dönmesini isteyen arkadaşları bugün erken saatlerde Galatasaray Üniversitesi sahil tarafına "Cihan'a özgürlük" pankartı astı.
Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Cihan Kırmızıgül 20 şubat 2010 İstanbul, Çağlayan'da boş bir markete molotof kokteyli atıldığı gün durakta otobüs beklerken "puşi" taktığı için gözaltına alınmıştı.
Kantinin önüne koyulan masaların üzerine Cihan'ın suç delili olan "puşi" örtüldü. "Böyle delil olmaz, buna adalet denmez.", "Tutuklu Hukuk, Hukuksuz Tutuk" gibi afişler asıldı. Öğrenciler, akademisyenler, turnikeden geçebilenler ve bazı kediler boyunlarına taktıkları puşi ile üzerinde "Tutuklu öğrencilerle dayanışma hatırası" yazılı perdenin fotoğraf çektirdi; ellerine mikrofon alıp "sıranın ne zaman kendisine geleceği" sorusuna cevap verdi.
Yürüyüşe Ruhi Tuncel, Burak Gürbüz, Ömer Aygün, Necati Ilgıcıoğlu, Aliye Kovanlıkaya, Hakan Yücel, Özgür Mumcu, Esra Atuk, Magali Boumaza, Birol Caymaz, Buket Türkmen, Didem Danış, Füsun Üstel, Özgür Adadağ, Özgür Türesoy, Mehmet Karlı gibi akademisyenler destek verdi.
Türkçe ve Fransızca hazırlanan bildirilerle eğitim aldıkları dilde de Cihan'ın özgür olması gerektiği dile getirildi: "Cihan doit être libre"
Galatasaray Üniversitesi'ndeki öğrenciler Cihan'ı tanıyor muydu? Hazırladıkları bildiride buna da cevap veriyorlar:
"Biz bu 20 Şubat Cihan için, özgürlük için, hukuksuzluğun son bulması için daha fazla ses çıkarmayı seçiyoruz. Belki Cihan'ı tanımıyoruz, birçok tutuklu öğrenciyi, gazeteciyi, yazarı tanımıyoruz ama hukuksuzlukla tanışıklığımız maziye dayanıyor."
İşte bu nedenle bugün düzenlenen yürüyüşe Cihan'ı ya da diğer 500'e yakın tutuklu öğrenciyi tanıyanlar değil, "Cihan'ın ve diğer tutukluların özgür kalmasını isteyen herkes" davet edildi.
Üniversitedeki etkinliğin ardından, katılımcılar "Cihan'a özgürlük" pankartının ardında "Kağızman'a ısmarladım nar gele" melodisiyle besteledikleri türküyü söyleyerek yürüyüşe başladılar:
"Savcılara ısmarladım çay gele çay gele
Adalet de bu düzene dar gele dar gele oy
Ellerinde vardır bir de yasası yasası
Atıyorlar içeriye okuru yazarı oy
Tutukluluk süreleri yıldıramaz bizleri
Puşimizi taktık yine al bizi al bizi oy"
Beşiktaş Adliyesi'ne yaklaştıkça kortej gittikçe kalabalıklaştı. Adliye önünde yapılan basın açıklamasında, evinde veya olay yerinde yapılan aramalarda herhangi bir delil ve parmak izi bulunmamasına rağmen arkadaşlarının neden hala tutuklu olduğu soruldu: "Soruyoruz! Cihan'ın ömründen çalınan iki yılın hesabını kim verecek? 'Pardon' deyip, tazminatını neyse veririz deyip, ömrümüze fiyat mı biçecekler? Gençliğimiz, ömrümüz kaç para? Cevap istiyoruz!" (EÇ/HK)
*Fotoğraf galerisi için tıklayın.