"Nefret sizin insanlık bizim", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Bijî biratiya gelan", "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz", "Irkçılığa geçit vermeyeceğiz", "Faşizme geçit vermeyeceğiz"...
Taksim'de 4 Mart günü bu sloganlar yankılandı. Kürtçe, Türkçe, Ermenice, Abazaca, Arapça, Çeçence, Boşnakça gibi pek çok dilde "Yaşasın Halkların Kardeşliği" dövizleri taşındı.
Bir hafta önce 26 Şubat günü ise Taksim'de başka sloganlar atılıyordu. Hocalı Katliamını Anma Gönüllüleri Komitesi tarafından "Ermeni Yalanına Sessiz Kalma" başlığı altında örgütlenen ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de katıldığı mitingde halklara yönelik tehdit, küfürler içeren pankartlar; sloganlar ile Taksim'de nefret söylemi yükselmişti.
Ankara, Yüksel Caddesi'nde Türkiye Sosyalist Azerbaycanlılar Birliği'nin yaptığı ve katılımın az olduğu basın açıklamasında ise "Hiçbir katliam diğerinin bahanesi olamaz" denilerek Hocalı Katliamı'nın siyasi malzeme olarak kullanmasına tepki gösterilmişti.
Bu sefer ırkçılık söylemlerinin yükseldiği Taksim'de binlerce insanın katılımıyla "ırkçılığa geçit vermeyeceğiz" denildi.
Galatasaray Meydanı'nda toplanılmasının ardından "Irkçılığa karşı halkların kardeşliği için yürüyoruz" yazılı pankartın arkasında yürüyüşe geçildi. Kortejin yanında da "Soruyoruz! 2007 Hrant, 2011 Uludere Katliamı, 1943 33 Kurşun, 1980 Çorum, 1909 Adana, 1926-27 Ağrı, 1978 Maraş, 1977 1 Mayıs, 1978 Beyazıt, 1978 Bahçelievler, 2007 Zirve Yayınevi, 1864 Çerkes, 1993 Sivas, 1934 Trakya, 1938 Dersim, 1919 Pontos, 1915 Ermeni ve Süryani Soykırımı, 1955 6-7 Eylül Pogromu... Bunlar da mı Münferit?" yazılı bir pankart vardı.
Bizi de işaretleyin
Adıyaman'da evleri işaretlenen Aleviler için de "Buradayız -Çingene'yiz, Kürt'üz, Arap'ız, Süryani'yiz, Ermeni'yiz, Boşnak'ız, Edizi'yiz...- Bizi de işaretleyin" yazılı dövizler hazırlanmıştı.
Herkesin anladığı dil
Yürüyüşün ardından Taksim Meydanı'nda toplanıldı. Halkların 'temsilcileri' kendi dillerinde konuşma yaptı.
Türkiye Sosyalist Azerbaycanlılar Birliği'ni temsilen gelen Metleb Muhtarov ise "herkesin anladığı dil olan Türkçe" konuşmayı tercih etti ve geçen hafta Ankara'daki eylem için hazırladıkları bildiriyi okudu. Her iki ülkenin Ermenistan ile sorununa dikkat çeken Muhtarov, Hocalı Katliamı'nın siyasi malzeme olarak kullanılmasına karşı olduklarını söyleyerek bir kez daha "hiçbir katliam bir diğerinin bahanesi olamaz", "hiçbir acı diğerinden üstün değildir" dedi.
Biz buradayız
Basın açıklamasını Çerkes Jıneps Gazetesi ve Halkların Demokratik Kongresi'nden (HDK) Yaşar Güven okudu.
"Geçen hafta burada, Hocalı katliamı bahanesiyle İçişleri Bakanı'nın nezaretinde Ermenilere ve tüm halklara nefret kusuldu. Hakaret edildi, tehditler savruldu. Amaç Hocalı Katliamı değildi. Devlet, Fransa'da malum yasanın kabulünü de bahane ederek, Ermeni düşmanlığını körüklüyor. Ama hayır, o kadar ucuz değil. İşte biz buradayız. Çok çeşitliyiz. Buranın halklarıyız. Ermenileri yalnız bırakmayacağız. Biz onlara küfretmiyoruz. Hakaret etmiyoruz. Elimizde kin ve nefret kusan dövizler pankartlar yok. Biz en temel insani değerlere sahip çıkan herkesi ırkçılığa, milliyetçiliğe, nefrete, şovenizme karşı birleşmeye çağırıyoruz."
Çünkü biz halkız
AKA-DER Başkanı Altan Açıkdilli, geçen hafta düzenlenen mitingin büyük bir bütçe ile hazırlanmasına dikkat çekerek "Ses aracının parasını bile ödeyemedik. Çünkü biz halkız. Çünkü biz haram parayla; kanlı parayla eylem yapmayız" dedi.
İnsanlık suçlarında zaman aşımına hayır
Miting, "insanlık suçlarında zaman aşımına hayır" denilerek 13 Mart 2012 Salı günü saat 09.30'da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi) görülecek duruşmada adliye önünde toplanma çağrısından sonra dağıldı. (EÇ/HK)
* Fotoğraf galerisi için tıklayın.