Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi ile ilgili Diyarbakır Emniyet İstihbarat Şubesi’nde kameraman olarak görevli polisin çektiği görüntüler soruşturma dosyasına girdi.
Milliyet, Cumhuriyet ve Radikal gazetelerindeki habere göre, görüntüler, ilk silah sesinin geldiği an ile Elçi’nin yerde görüntülendiği 24 saniyelik sürede yaşananları içeriyor ancak Elçi’nin vurulma anı görüntülerde yok.
Kayıtta, caddedeki polisleri vurduktan sonra sokağın başından giren iki kişinin arkasından, sokağın başındaki polisler tarafından yoğun bir ateş açıldığı ve kurşunların, kaçanların ayaklarının yanına düşerek sektiği görülüyor.
39 saniyelik görüntü, basın açıklamasından sonra Elçi’nin Dört Ayaklı Minare ile ilgili konuşan bir kişiyi dinlemesiyle başlıyor.
Elçi, 5. saniyede kurşun sesi duyulması üzerine sokağın yukarı tarafına doğru hafif eğilerek bakıyor. Ancak ardından konuşmaya devam eden vatandaşı dinlemeye devam ediyor.
Üç saniye sonra ikinci el silah sesinin gelmesi üzerine Elçi, “Bu ne ya!” diyerek, tekrar sokağın yukarısına bakıyor. Silah seslerinin yoğunlaşması ve yaklaşması üzerine kamera yukarı doğru dönüyor ve 16 ve 17. saniyeden sonra Elçi kameranın görüş açısından çıkıyor.
Polis kamerası da silah seslerinin geldiği yöne çevriliyor. 20. saniyeden itibaren silahlı iki kişinin sokağa girdikleri ve koşarak ilerledikleri görülüyor. Görüntülere göre iki saldırganın arkasından, yani sokağın yukarı tarafından ateş ediliyor. Görüntülerin 21. saniyesinde arkadaki saldırgan sol ayağının dibine gelen bir kurşunun yerden sektiği görülüyor.
Bundan bir saniye sonra da yine arkadan sıkılan bir kurşun, öndeki saldırganın sol ayağının yanına düşüyor ve sektiği görülüyor. Bu sırada sokağın yukarısından doğru onlarca el ateş edildiği duyuluyor.
35. saniye kamera Dört Ayaklı Minare’nin yanında yatan Tahir Elçi’yi görüntülüyor. Bu sırada silah sesleri de gelmeye devam ediyor.
Tanık: Korunmak isterken düştü
Olayın tanıklarından olan bir gazeteci, polise verdiği ifadede ilk silah sesleri geldiği sırada Tahir Elçi’nin yanında olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Ben en son gördüğümde Tahir Elçi, Dört Ayaklı Minare’nin ayakları arasında siper almaya çalışıyordu. Ben kendisine seslendim ancak beni duymadı. Tahir Elçi tam hendekler tarafına doğru sağa sola bakıyordu, o sırada yüz üstü düştü. Tahir Elçi silah seslerinden dolayı hendekler tarafına doğru hareketlenirken yüzü Dört Ayaklı Minareye dönük, sırtı da duvara doğru dönük bir şekilde hendeklere doğru döndüğü sırada yere düştü. Tahir Elçi silahlardan korunmak için hendeklere doğru dönüp hareketlenmek üzereyken düştüğünü gördüm.”
“Ara sokaktaki polis ateş etti”
Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmada ifade veren bir diğer tanık da sokakta silah seslerinin gelmesinin ardından girdiği ara sokaktaki bir polisin, kaçan iki YDG-H’linin arkasından ateş ederek bir şarjör boşalttığını söyledi.
Elçi ailesinin avukatları savcılığa dilekçe vererek tanığın ifadesinde belirttiği polisin tespit edilerek tutuklanmasını istedi.
Avukatlar, savcılığın ifadesini aldığı polislerin sadece sicil numaralarını tutanağa geçirirken isimlerini yazmamasını da eleştirerek bunun isimlerin saptamasına engel olduğunu ifade etti.
Savcılığa verilen dilekçede, olaydan sonra ilk keşfin yapıldığı saat 15.00’e kadar geçen sürede kimlerin sokağa girip çıktığının belirlenmesi istendi.
Çekimi yapan polis ifade verdi
Emniyet istihbarat şubesinde kameraman olarak görev yapan bir polis de verdiği ifadede silah seslerinin gelmesinin ardından kamera kaydına devam ettiğini belirtti:
“Çöktüğüm sırada yerde yatan daha sonra Tahir Elçi olduğunu öğrendiğim şahsı gördüm. Bu sırada güvenlik şubede çalışan M. adlı polis arkadaşım mermisinin bittiğini söyleyerek belimdeki silahı aldı. Silahı aldığı sırada teröristler kaçmışlardı. Silah seslerini duyup yere çökerek çekim yaptığım sırada güvenlik şubedeki sicilini bilmediğim arkadaşımızın önde kaçan teröriste ateş ettiğini gördüm. Kaçan teröristlerin ateş edip etmediğini de bilmiyorum.” (AS)