Haberin foto galerisini izlemek için tıklayınız.
25 Kasım Kadın Platformu'nun beş saat sürmesi planlanan sergisi polis müdahalesiyle sona erdi.
Beyoğlu, Galatasaray Lisesi önünde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında gerçekleştirilen Beyoğlu Emniyet Müdürlüğüne önceden bildirilmişti.
Ancak yaklaşık 20 sivil polis yasalarda olmamasına rağmen "izinsiz gösteri" gerekçesiyle itiş kakış ve tekmelerle panoları dağıttı.
Kadınlar durumu oturma eylemiyle protesto ediyor.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nün 1960'da Latin Amerika’da Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Mirabel kardeşlerin devletin kolluk güçleri tarafından tecavüz edilerek işkence ile öldürülmesi üzerine ilan edildiğini hatırlatan kadınlar "Bugün devlet, erkek, polis 25 Kasım sergimize müdahale etti, kadına yönelik şiddet uyguladı" dediler.
Polisin dağıttığı sergide ne vardı?
Kadınlar "silah, kemer, tornavida, çekiç, maşa, çaydanlık, çatal, bıçak, 'bekaret' kuşağı, dışkı dolu kavanoz, cep telefonu" gibi erkek şiddetini simgeleyen eşyaları sergilediler.
"Katledilmek için kadın olmak yeterli" yazılı pankartta katledilen kadınların isimleri yazılıydı.
Açılan stantlardaysa kadına şiddet temalı fotoğraflar sergilendi. Yaklaşık bir saatin sonundaysa polis sergiye müdahale etti.
İstiklal Caddesi'nde yürürken sergiyle karşılaşanlara nasıl bulduklarını sorduk.
Sergiyi izleyen erkek: Kadın olmadığıma sevindim
Elektrik tesisatçısı Oğuzhan Sanır kadın olmadığına sevindiğini söyledi.
" İlk defa bu tarz bir çığlığa şahit oldum. Bakış açımın çok tek taraflı olduğunu fark ettim. Bu topraklarda kadına 'dayağın' olmadığını kimse söyleyemez. Ancak en azından bundan sonra bunu yapan ya da övünerek anlatan erkeklerle karşılaştığımda kınayacağımdan eminim."
"Eşimi parasızlıktan dövdüm"
Hüseyin Gülen, 67 yaşında, Almanya'da işçi olarak çalışmış, şimdi emekli. Eşini beş yıl önce kaybeden Gülen gençliğinde eşine 'el kaldırdığını' ya da kötü davrandığını söyledi.
"Bir odada beş kişiydik. İş yoktu. Parasızlık vardı. Sinirlenip eşimi döverdim. Hep yoksulluktan. Sonra Almanya'ya gittim. Eşimi de aldırdım. Orada hiç dövmedim. Zaten devir de değişti. Bizim zamanımızda dövmek gelenekti. Şimdi olsa evi terk ederler."
Kadınlar akşam yürüyüş düzenliyor
Mühendis Aysel Kara ve kardeşi öğrenci Mustafa Kara da sergiyi görene kadar bugünün Kadına yönelik şiddetle mücadele günü olduğundan habersizleşmiş.
İki kardeş kendi aralarında anlaşamıyorlarç Mustafa Kara şiddet "eğitimsizliktendir" diyor, Aysel Kara "eğitimli erkek de şiddet uyguluyor" diyor.
Ama ikisinin birleştiği bir nokta var:
"Ekonomik özgürlüğü olan kadın kapıyı çarpar çıkar, ya yoksul, muhtaç kadın? O nedenle devlet sığınma evi sayısını yükseltmeli, başvuran kadını kesinlikle geri çevirmemeli. Ama devletin kadından taraf olacağına inancımız yok."
Kadınlar bu akşam saat 19:30'da Taksim Tramvay Durağında buluşup yürüyüş düzenleyecekler.(EZÖ)
Fotoğraflar: Alberto Tetta