Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam katıldığı canlı yayın programında, ODTÜ'de yaşanan olaylarla ilgili üniversite yönetimini suçlayan açıklamalarının ardından, ODTÜ Rektörü Ahmet Acar, polisin uyguladığı şiddetin hiçbir şekilde savunulamayacağını vurguladı.
Acar, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne başvurduklarını ve okul önünde 11.00'den itibaren güvenlik önlemi alınmasını talep ettiklerini, ancak polisin 14.00'te üniversiteye geldiğini söyledi.
"Polis inanamadığımız ölçüde güç kullandı. Kreşlerin olduğu bölge dahil, kampüsün orta yerinde gaz ve ses bombaları atıldı. Öğrencilerin dövüldüğü bilgileri var.
"Biz öğrencilerden nasıl protestolarını barışçıl şekilde yapmasını istiyorsak bunu da kabul edemeyiz."
Erdoğan: Bu öğretim üyeleri olsa ne olur, olmasa ne olur
Başbakan Erdoğan, canlı yayında öğretim üyeleri ve ODTÜ yönetimine yüklenerek, "Siz ne biçim öğretim üyesisiniz, sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler bunlarsa bizim ülkemiz batmış, bitmiş" dedi.
"Siz nasıl bir üniversite yönetimisiniz ki, kalkıyorsunuz orada o gün, Türkiye Göktürk-2'yi fırlatacak, gururlanmamız lazım.
"Bu öğrencilerin gururlanması, 'seyredelim' demesi lazım. Yani 'Şuralara dev ekranlar koyun da izleyelim' demeleri gerekirken, orada gelip lastik yakıyorlar. Bunu yapan kim?
"Bu ülkenin evlatları, genç mühendisleri, böyle bir tasarım yapmışlar, böyle projeyi hazırlamışlar, bunu uzaya fırlatıyorsunuz, hep beraber, aşkla kendi uydusunu artık uzaya fırlatıyor diye bu heyecanı duyması lazımken, bunlarda böyle bir heyecan yok.
"Ne rektöründe var, ne diğer akademisyenlerinde var. Ondan sonra utanmadan, sıkılmadan kalkıp söyledikleri şey; 'polisin, güvenliğin olmadığı bir üniversite istiyoruz'.
"Neymiş? Derslere girmiyormuş. Girmezsen girme, bu tür öğretim üyeleri olsa ne olur olmasa ne olur. Bunların elinde ancak bunlar olur.''
"O öğrenciler terör gruplarına dahil"
Erdoğan, Dış İlişkiler Kurulu'nda yaptığı konuşmada da ODTÜ öğrencilerini ve öğretim üyelerini hedef aldı.
Protesto gösterilerine katılan öğrencileri "terör grupları"nın üyesi olmakla suçlayan Erdoğan, muhalefeti de öğrencilere destek olmakla suçladı.
"O öğrencilerin bir kısmı ODTÜ öğrencisi ama büyük çoğunlu başka üniversitelerden gelenler. Bazılarının da öğrencilikle ilgisi yok. Kimse de kalkıp 'Böyle öğrencilik olur mu?' demiyor. Bu nasıl öğrencilik, bu nasıl bir rektör ve nasıl bir yönetim?
"Araba lastikleri yakıyorar, taş, sopa, molotofla saldırıyorlar. Sonra da buna protesto diyorlar. Bizim de protesto hakkına engel olamayacağımızı söylüyorlar.
"Kusura bakmayın. Biz de öğrencilik yaptık ama taşla, sopayla öğrencilik yapmadık. Buna protesto demek ilimden nasibini almamaktır. Bu hocalar öğrencilerini böyle yetiştiriyorsa, onlara da yazıklar olsun. Bize böyle hocalar lazım değil.
"Muhalefetin de buralarda parmağı var. Polisi şiddet yanlısı, öğrencileri masum göstermek demokratik bir tavır değil."
"Gül'ün davet edilmemesi sorumluluğu TÜBİTAK'ın"
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılması törenine davet edilmemesine ilişkin olarak da bu durumun kendileri dışında geliştiğini söyledi ve sorumluluğu TÜBİTAK'a ait olduğunu ifade etti.
"TÜBİTAK sayın Cumhurbaşkanımızla görüşüp bunun kararını vermiş olsaydı, çok daha isabetli olurdu. Cumhurbaşkanımız gelir ya da gelmezdi onun tasarrufudur. Ama bunu da medya bilmiyor, zannediyor ki bizim tarafımızdan böyle bir şey yapılmış. Bunun faturasını bize kesmeye çalışıyorlar. Organizasyon tamamen TÜBİTAK'a aittir." (EKN)