Örgütlerden ODTÜ Müdahalesine Tepki
18 Aralık'ta Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ), Başbakan'ı protesto eden öğrencilerin polis şiddetiyle karşılaşması ve bu sabah 12 öğrencinin gözaltına alınması olayları sivil toplum örgütleri tarafından da eleştiriliyor.
Af Örgütü: Polisin aşırı güç kullanımı soruşturulmalı
Uluslararası Af Örgütü, ODTÜ'deki öğrencilerin barışçıl gösteri gerçekleştirmek üzere toplanarak hükümet politikalarını ve bireylerin ifade özgürlüğünü kullanmaları nedeniyle tutuklanmalarını eleştiren pankartlar taşıyıp ve slogan attıklarını belirtti.
"Türkiye yetkililerini, Türkiye'nin de taraf olduğu Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi'nin ifade ve toplanma özgürlüğü haklarını koruyan 19. ve 21. maddelerinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirecek şekilde, polisin barışçıl göstericilere yönelik aşırı güç kullanmayacak olmasını garanti altına almaya; polisin ODTÜ'deki barışçıl göstericilere karşı aşırı güç kullanmasını hızlı, kapsamlı ve tarafsız bir şekilde soruşturmaya çağırıyoruz."
TMMOB: Toplumsal muhalefet susturulmaya çalışılıyor
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu "Bilimsel, özerk, demokratik üniversite için mücadele ederken saldırıya uğrayan ve saldırılara direnen öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin yanındayız" diyerek polisin saldırısını kınadı.
"AKP Hükümetinin, hayatın her alanında kendinden farklı düşünen kesimlere karşı uyguladığı antidemokratik uygulamaların bir örneği daha ODTÜ'de yaşandı. Baskı ve şiddet kullanılarak toplumsal muhalefeti yıldırmaya ve susturmaya yönelik bu tür davranışların amacına ulaşmayacağı bilinmeli."
KESK: Öğrenciler suçlu gibi gösteriliyor
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, şiddete maruz kalan öğrencilerin suçlu gibi gösterilmeye çalıştıklarını vurgularken KESK Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"AKP kendine biat etmeyi reddeden, inşa ettiği gerici, otoriter ve sömürü düzenine muhalefet eden herkese adeta savaş açmıştır. Eşit, özgür ve demokratik bir ülke için mücadele edenlere karşı kurmaya çalıştığı korku imparatorluğunda baskı, sindirme ve zorla yok etmeye dayalı izlediği strateji, demokrasinin tamamen askıya alındığı bir diktatörlük uygulamalarına dönmüş durumdadır. Şimdi bir benzerini üniversiteleri tamamen sermayeye peşkeş çekecek olan düzenlemelere karşı seslerini yükselten öğrencilere karşı uygulamaktadır." (BK)