Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı’ndaki eylem alanı açlık grevlerinin 65. gününde polis tarafından boşaltıldı. Alanda nöbette olan dört kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar öğle saatlerinde serbest bırakıldı.
bianet’e konuşan Gülmen ve Özakça, alanda polis ablukası olduğunu, polisin 185 gündür eylemdeki oldukları alandaki çiçekleri dahi kaldırdığını söyledi.
Saat 10.30 sularında aralarında Veli Saçılık'ın da olduğu 10 kişi alana giderek oturma eylemini sürdürdü. Gülmen ve Özakça saat 13.30'da alanda toplanma çağrısı yaptı.
Gülmen: Çaresizlik göstergesi
Direniş alanında çevik kuvvet polislerinin olduğu ve alanın boşaltıldığı bilgisi geldi. Alandaki arkadaşlarımızın gözaltında olduğunu dşnyrz pic.twitter.com/nu7dGq70Yn
— Nuriye Gülmen (@NuriyeGulmen) 12 Mayıs 2017
Gülmen, polisin sabah 08.00’de alana gittiğini, alandaki dört kişiyi gözaltına aldığını, henüz alana gitmediklerini ancak alana yakın yerlerde polis ablukası olduğunu ve alanda çevik kuuvet aracının bekletildiği bilgisi geldiğini iletti.
Direnişin 185., açlık grevinin 65. Gününde yaşanan polis baskınına şöyle yorum yaptı:
“Çaresizlik göstergesi. Ne yapacaklarını şaşırmış olmanın göstergesi. Desteğin büyümesi korkuttu. Engellemeye, terörize etmeye çalışıyorlar. Kimse gelmesin, sahiplenmenin önüne geçelim diyerek anlık refleksle hareket ediyorlar.
“Bu saatten sonra böyle gözaltı ile insanları korkutabileceklerini düşünmüyorum. Bizi korkutamazlar, bizimle ilgili mesele yeterince net.
“Bugün alanda olacağız. Herkese de çağrı yapıyoruz Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önü bizim direniş alanımız olmanın ötesinde anlam taşıyor. Herkesi alanı sahiplenmeye çağırıyoruz bugün alanı sahiplenmek direnişi sahiplenmek demek.”
Özakça: 13.30'da Yüksel Caddesi'ne davet ediyoruz
Semih Özakça, alanda sabah yaşananları “Bir saldırı havası değil, sivil ve çevik polislerin yavaş yavaş gelerek dört kişiyi gözaltına alınması ve alandan her şeyi dağıtması ile sonuçlanan durum var. Tüm eşyaları çiçekleri dahi alandan toplamışlar” diye aktardı.
Yaşananlara dair yorumunu “Kitleselleşmenin önüne geçmesi için gözdağı vermeye çalışıyorlar diye görüyoruz. Bu da korkularını gösteriyor” diye belirti.
“İşimizi istiyoruz onlar saldırı ile karşılık veriyorlar. Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı’na saldırı bize saldırıdır. Biz oraya kanımızı akıttık. Orada 27 defa gözaltına alındık. Oraya yapılmış saldırı açlık grevine yapılmış saldırıdır. Orası bizim sesimiz, dilimiz. Bizimle konuşmak, haber almak isteyen Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önüne gelir.
“Polis Yüksel Caddesi’ne girişleri kapatmış durumda. Aldığımız bilgilere göre çevik kuvvet ekipleri alandaymış.
“Bize gelen bilgilere göre, ‘Öğretmenler dışında herkes gözaltına alınacak’ demişler. Anlamı şu; açlık grevinin etkisini, kitleselliği azaltmak ya da bizi yalnızlaştırıp eylemi bitirme yöntemine gitmeye çalışıyorlar.
“Biz çok kararlıyız. Açlık grevimiz kendi vücutlarımızda. Ne yaparsa yapsınlar direniş süremeye vedam edecek. Daha da kitlesel olarak insanlar bedelleri göze alıp sokaklara çıkacak, bizim sesimizi duyurmaya çalışacaklar, biliyorum. İnsanlara, halka inanıyorum. Bizim çağrımlarımıza kulak verecekler biliyorum.
“Bizler sonuna dek gideceğiz ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, bir arkadaşımızın kaşını patlatmışlar, bunlar yanlarına kar karmayacak. Düşman ahlakı bile bunları birilerine yaptıramaz. Düşman ahlakı bile yok bu saldırıda.
“Sanmasınlar ki cevabımız yok. Cevabımız olacak daha da direnişi büyüterek devam edeceğiz yolumuza. Korkuları boşuna. Tek yapmaları gerekeni yapmıyorlar işi daha da alevlendirmeye çalışıyorlar. Tek yapmaları gereken bizleri işe almaktı, geri döndürmekti ama bu basit yöntemi uygulamak yerine kendi sonlarını hazırlıyor.
"13.30'da insanları Yüksel Caddesi'ne davet ediyoruz. Herkesi sel olup akmaya çağırıyoruz." (BK)