Fotoğraf: MA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi, Paris'te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'ne yapılan silahlı saldırıda hayatını kaybeden üç kişiden biri olan Mîr Perwer'in Muş'taki cenazesinin abluka altına alınmasıyla ilgili olarak "Yaşamın asgari kurallarından birinin de ölüye saygı ilkesi olduğunu hatırlatıyoruz" dedi.
Havalimanında cenazeye abluka
23 Aralık'taki saldırıda hayatını kaybeden müzisyen Mîr Perwer'in cenazesi 5 Ocak 2023'te toprağa verilmek üzere Muş Havalimanı'na getirildi. Havalimanında abluka altına alınan cenazeyi, HDP milletvekilleri ve parti yöneticilerinin de içinde bulunduğu çok sayıda kişi teslim almak istedi. Ancak emniyet güçleri sadece önceden plakasını aldıkları 20 aracın geçişine izin verileceğini söyledi.
Grubun havalimanı yoluna girmesi kolluk tarafından engellendi, sadece milletvekilleri ve Mîr Perwer'in yakınlarına izin verildi.
Eskort bir araçla alandan çıkarıldı
Ailenin cenazelerinin eve getirilmesi talebi geri çevrildi ve Perwer'in engelli annesi, eşi ve diğer aile bireyleri havalimanına giderek cenazeyi burada teşhis etmek zorunda kaldı.
Perwer'in cenazesi eskort bir araçla havalimanından çıkarıldı ve ana yolun dışındaki yollardan toprağa verileceği köye götürüldü.
Aile üyelerine izin verilmedi
HDP vekillerinin olduğu araçlar köye yaklaşık 4 kilometre kala bir jandarma barikatlarıyla karşılaştı. Bu barikattan sadece cenazeyi taşıyan ambulansın ve eskortun geçmesine izin verildi. Burada da Perwer'in eşi de dahil aile üyeleri, vekiller ve halkın geçişine izin verilmedi.
Cenazede TOMA ve gözaltı
Engellenme dolayısıyla yaşanan arbede sonrası aile üyeleri, ablukayı geçip köye ulaşsa da mezarlığa yaklaşık bir kilometre kala bir barikatın kurulduğunu gördü. Bu barikatı da aşan aile, cenazesini toprağa verdi. Cenaze sonrası aileye taziye vermek için toplanan gruba ve açıklama yapmak için bekleyen HDP yöneticilerinden oluşan heyete jandarma gaz ve suyla saldırdı. Bu saldırıda 31 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Öte yandan taziyenin olduğu yer de benzer şekilde abluka altına alındı, TOMA ve polis araçları bekletildi.
"Ölülere sallanan parmak"
Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi, Mîr Perwer'in cenazesinde yaşanan bu süreçle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
"Mîr Perwer'in defnedilmesi sürecinde uygulanan devlet şiddeti maalesef Türkiye Cumhuriyeti'nde tekil bir örneği işaret etmiyor. İnisiyatifimizin kurulduğu günden beri defaatle vurguladığı gibi, ölü bedenlere yapılanlar yürütülmekte olan siyasetin en çıplak halidir.
"Devlet farklı dönemlerde farklı cenazelere şiddet uyguluyor, eziyet ediyor, cenazenin usulüne uygun defnedilmesine engel oluyor, yakınlarına eziyet uyguluyor ve ölülere salladığı bu parmakla biz yaşayanlara, geniş toplumsal kesimlere bir mesaj vermek istiyor. Hangi bedenlerin saygıya layık olduğuna, hangi bedenlerin şiddet görmesinin meşru olduğuna dair politik bir çerçeve çiziyor.
"Ölüye saygı ilkesi"
"Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi olarak devletin çizdiği bu çerçeveyi kabul etmediğimizi, ölülere yapılan şiddetin yaşayanlar arasında da baskı kurmak için kullanıldığını bildiğimizi ve Kürt, Alevi, Ermeni, Süryani, Yahudi, LGBTİ+, kadın, işçi, göçmen, muhalif, yoksul tüm bedenlerin eşit bir muameleyle ve saygıyla defnedilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Bir arada yaşamın asgari kurallarından birinin de ölüye saygı ilkesi olduğunu hatırlatıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletini bu kurala saygı göstermeye ve uygulamaya davet ediyoruz."
Ne olmuştu?
Fransa'nın başkenti Paris'te 23 Aralık'ta Strasbourg St. Denis semtindeki Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'nin bulunduğu sokakta, biri merkez önünde, biri karşısındaki restoranda, bir başkası da yakındaki bir kuaförde Türkiye yurttaşı üç Kürt siyasal göçmen öldürülmüş, üçü de yaralanmıştı.
Fransa Kürt Demokratik Konseyi (CDK-F), yaptığı yazılı açıklamada cinayetleri bir "terör saldırısı" olarak değerlendirdi.
Konsey yetkilileri, açıklamalarında, saldırının Paris'te 9 Ocak 2013'te üç Kürt kadın siyasetçinin öldürülmesinin 10. yıldönümü öncesine denk geldiğini hatırlatarak olayın rastgele bir "ırkçı" saldırı değil Kürtleri hedef alan bir "terör saldırısı" olarak niteledi.
10 yıl önceki saldırının faili olan ve cezaevinde "beyin kanseri"nden öldüğü bildirilen Ömer Güney'in Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile bağlantılarının dava dosyasına girdiğini anımsatan Konsey sözcüleri, 23 Aralık saldırısının da aynı nitelikte olduğuna ilişkin iddialarını dile getirdi.
23 Aralık saldırısında öldürülenlerin adları Evîn Goyî (Emine Kara) Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl olarak açıklandı.
Fransa TV kanalı France Info, konuyla ilgili haberinde, şüphelinin polisteki ifadelerine dayandırdığı haberinde, "ırkçı olduğunu ve ülkedeki Kürt toplumunu bilerek hedef aldığını itiraf ettiği"ni haber verdi.
(AÖ)