Ankara Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Sema Gün tarım işçisi olarak çalışan kadınların sorunlarını bianet'e böyle özetledi.
Ankara Üniversitesi'nden Doç. Emine Olhan'sa "Kadının ev işlerinden sorumlu olması yükünü daha da artırıyor" dedi.
Olhan ve Gün 2002'de aynı üniversiteden Prof. Nurettin Yıldırak, Doç. Bülent Gülçubuk ve araştırma görevlisi Mehmet Kılıç'la birlikte Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) için "Türkiye'de Gezici ve Geçici Kadın Tarım İşçilerinin Çalışma ve Yaşam Koşulları ve Sorunları" başlıklı raporda şöyle diyordu:
"Türkiye'de kırsal alandaki kadın için üretim ve ev işlerinin birlikte yapılması eğitim düzeyinin ve toplumsal statünün düşüklüğü, örgütlenmenin sağlanmaması, kendisinin kullanabileceği ücretli çalışma olanaklarının bulunmaması ve başta sosyal güvenlik olmak üzere çalışma yaşamı ile ilgili yasal mevzuattaki eksiklikler önemli sorunlar olarak karşımıza çıkıyor."
"En adaletsiz ödeme çocuklara"
Kadın-erkek arasında ücretlendirmede büyük bir farklılık gözlemlemediğini belirten Gün, esas ayrımın çocuklara yapılan ödemelerde ortaya çıktığının altını çizdi.
"Kadınlar çoğu zaman ne kadar ücret aldıklarını bilmiyorlar. Genellikle ödemeler kadının kocasına yapılıyor. Kadınlar kendi emeklerinin karşılığını değerlendirmek için parayı ellerinde tutamıyorlar."
Gezici olarak çalışan kadınların konut sıkıntısı çektiğini vurgulayan Olhan, tarım işçilerinde erkeğin daha güçlü olduğu düşünülerek gündeliklerde farklı tutumlar izlendiğini söyledi.
"Halbuki işin çeşidine ve niteliğine göre kadınlar daha ön plana çıkabiliyor. Bazı işler bedensel güçtense daha fazla el beceresi gerektiriyor. Kadınlar bu işlerde çok etkin. Ancak yine de daha az ücret alıyorlar."
"Kadınlar sosyal güvencesiz çalışıyor"
Olhan ve Gün kadınların sosyal güvencelerinin olmadığını belirtip şöyle konuştular:
"İşçiler kendi isteklerine bağlı olarak sigorta yaptırabiliyorlar. Ama aldıkları para zaten ne kadar ki, bir de sigortaya para verebilsinler. Bunun devlet ve işveren tarafından karşılanması gerekir."
Kadınların eşlerinden ya da babalarından dolayı Sosyal Sigortalar Kurumu'na (SSK) bağlı olduklarını ya da yeşil kartlarının bulunduğunu söyleyen Gün, araştırmalarında farklı bir sosyal güvence sahibiyle karşılaşmadıklarını söyledi.(GG/EÜ)