Demokratik Toplum Partisi (DTP) İstanbul milletvekili Sebahat Tuıncel, Polatlı'daki mevsimlik tarım işçileriyle görüştükten sonra "Asıl talepleri kendi topraklarında üretebilmek" dedi.
"Burada soğan toplamak için gelen yaklaşık 30 bin mevsimlik işçi var. Çoğu Urfa ve Diyarbakır'dan. Hepsi aslında yerinden edilmiş, zorunlu göç mağduru. Bu insanların kendi arazileri var, ama çatışma ortamı nedeniyle orada tarım yapamıyorlar."
Mevsimlik işçiler grevde
Polatlı'daki mevsimlik işçiler "grevde". Ücretlerinin artmasını, kaldıkları yerde su, kanalizasyon, altyapı hizmeti, sosyal güvence ve özellikle sağlık güvencesi istiyorlar.
Polatlı'ya işçilerin daveti üzerine gittiğini söyleyen Tuncel, işverenin torba başına 1,6 YTL verdiğini, işçilerinse yedi torba için 15 YTL, yani torba başına yaklaşık 2,14 YTL istediğini aktardı.
"Bir aile günde yaklaşık 70 torba topluyor. Yedi yaşından büyük çocuklar da aileleriyle çalışıyor. İşverense bu isteklerine karşılık 'Ya çalışırsınız ya gidersiniz' diyor."
Tuncel her işverenin fiyatları ayrıca belirlediğini, işçilerin bunun için standart getirilmesi istediğini de bildirdi.
"Köyün girişinde 'Kürtler giremez' yazıyor"
Tuncel'in verdiği bilgilere göre, işçilerin yalnızca yüzde 10'unun yeşil kartı var. Diğerlerinin başka hiçbir sosyal güvencesi yok. Üzerinde "içilmez" yazılan tankerlerle gelen suları içmeleri isteniyor. Çocuklar susuzluk ve sağlıksız su nedeniyle salgın hastalığa yakalanıyor.
Hastaneye gittiklerinde dil bilmemeleri nedeniyle bir kez daha ayrımcılığa uğruyorlar. Bu yüzden "Hastaneye gitmemek daha iyi" diyenler var.
Tuncel, işçilerin Tozlu köyünde de ayrımcılığa uğradığını aktardı. "Köyün girişinde 'Kürtler giremez' yazıyor. Camiye girmeleri de engelleniyor."
Yoksunluğu en çok kadınlar çekiyor
Tuncel bu koşullardan en çok kadınların ve çocukların etkilendiğini söyledi.
"Bu koşullarda da yaşamı sürdürmek kadınların sırtında. Yemek, çocukların bakımı, hastalıkla uğraşmak. Tarlada da çalışmak zorundalar. Konuştuklarımız arasında su sorununu en çok gündeme getiren kadınlardı. Sosyal aktiviteleri de yok.
"Genç kadınlar aldıkları parayı ailelerinin erkeğine veriyor. Üretiyorlar, ama karşılığını alamıyorlar. 'Çalışmak istiyoruz' diyorlar, ama böyle bir çalışmayı istemiyorlar. " (TK)